Umudumuz İhyâ ve İnşâ..

Bir elin beş parmağı olma sevdası bizdeki…
Hayat bizlere verilmiş boş bir film, her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya  çalışırken “nerede, ne zaman, nasıl ve kiminle” bilinmezliğinde kalakaldık.Sonra fırsat bilenler ucu kanlı kalemlerle yapay çizgiler çizdiler hudutlarımıza, dostu kardeşe, ensarı muhacire,  bizi aslımıza düşman ettiler. Bozulan sadece kanla yazılmış destanlara şahitlik eden hudutlar değil ! Huzurumuzu, özgürlüğümüzü, varsaydığımız bütün değerlerimizi çaldılar sırasıyla. Onlar mı katil,  gözle gördüklerimize tahammülde sınır tanımayan, vicdanımızın sesine kulak asmayan bizler mi?

‘Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım’ diyen,  düşmanının nefesini verdiği korkuyla kesen bir neslin torunları  nerede?  Nasıl bu hale geldik biz?  İnşası  yıllar sürmüş kutsal zaferin, ihyâsından aciziz.  Çoğu zaman coşkulu umutlarla, kahreden bir umutsuzluk arasında gidip gelişlerimize ne demeli?  Ne kolay düşürdük elimizden, gönlümüzden kutsal nidayı. Şaşdık, şaşırdık ve unuttuk.

Güneş her vakit zifiri karanlığın ardından yol bulup cihanı aydınlatıyorsa, bizler inşallah yeniden niyetlerimizle dirileceğiz. Yerden göklere kadar geniş ve engin bir umuttur bu.  Azim, heyecan ve adanmışlığımız göklerin rahmet sebebidir.
Bundan sonra kaygılarımıza eyvallah, lakin umutsuzluklarımıza asla…

Her Mü’min, bir fetih adamıdır.

İslam istikâmettir, aynı yolda yürüdüklerinle sebat etmek, yürüdüğün yolda fedâ demektir.

İstikbalimizi imar ederken inşa ettiğimiz, ellerimizle geliştirip, güçlendirmeye çalıştığımız, işgal ve istilaya maruz kalan öz değerlerimizi, kültürümüzü, maddi manevi bizi biz yapan her şeyimizi göğsünde kurtuluş mührünü taşıyan  nesillerimize bırakmak istiyoruz.

Emanet kıymetli, kıymetini anlayıp kıyameti olmadan,  ihyâ ve inşâ dertli gençlere ihtiyacımız var. 

Pek çok insanın ümidini kestiği bu aziz milletin gençlerinden, yeni bir nesil inşâ etmek, nesli ihyâ etmek mümkün.

“Sen kendini küçücük bir cisim sanırsın, hâlbuki en büyük alem sende gizlidir ” diyen Hz. Ali yi hatırla.

Ey ilahi emanetin taşıyıcısı silkele ve at üzerindeki ölü toprağı! “ Sizi yeryüzünde halifeler kılan O dur.” (6/En’am-165)

Bu millet, kanla yoğrulmuş bu aziz topraklar her dönemde inşa ettiği, geleceğini gönül hoşnutluğu ile emanet edebileceği, emanet şuurunu sinesinde taşıyan gençleri, bu zamana kadar kendi öz değer ve kültürü ile mayalamış, mayalamaya da devam edecektir.

Bizleri mazlum kılmaya niyetli hiç bir güç,  ehliyet ve liyakat prensibine tavizsiz bağlı bir gençliği yıkamaz. Geleceğin ihyâsını,  gençliğin inşâsını istiyorsak, zalim ve avarelerinden intikam alacağına izzet ve celâli üzerine yemin eden, ilahi adalet sahibinden yardım isteyelim, biraz dua biraz sabr…

Elinden tutacaklar ve sen tutacaksın mazlumun elinden, nefes olacaksın biçâre gönüllere.

Mahmut Kayhan

cocukaile.net

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: