Uyan

Allah sadece rahmet verir, 600 sayfa Kuranı Kerimde gelmiş geçmiş herşey var, senin adın, atan, kâinat, ahiret aklına gelen gelmeyen herşey. Kuranı Kerim Arapça değildir Allah’ça dır, yani evrensel bir dildir, herkes kul olduğu için Allah kimseyi ayırmamış ve herkese hitab etmek için kendi dilini kullanmış.

Allah esmasını sana yüklemiş, farz ibadetler bu yüklediği esmaları apkreate etmek için yenilemek, yaşayacaklarına uyumlu olman için seni huzuruna davet ediyor, doğal gazlı elektrik santralı yaptın ama gaz bitecek dizele uyumlu hale getirilmesi gerekir, budur apkreta. İnsan ileride başına bir şey gelecek buna hazırlanması için farz namazında huzurda ona öğretilir, şöyle davran böyle davran, iflas edecek kanaatkar ol, zengin olacak cömert ol şımarma, güzel olacak namuslu kal, hasta olacak sabır et, hayırmı şermi sen bilemezsin Allah bilir.

5 duyusunun ardına geçmişleri dinleme, kuyudaki insan gökyüzünden başka bir şey göremezki, ne bilir çimeni ne bilir çiçeği, kendinin dünyasına çeker seni. Ölmeden önce ölünüz diyor Allah Resulü (sav) beden elbisesinden ayrıl. Allah sana kendi ruhundan üflemiş, dua et vereyim demiş, vermeyi istemeseydi istemeyi vermezdi, öyleyse Allah’ta ne var iste sendede olsun, babası çocuğun cebine 100 milyon koymuş çocuk aç geziyor, cebindeki paradan haberi yok, bu günkü insanlık tamda bu durumda.

Nefis kafes gibidir kurtulmalısın o mertebeden, güneşi görmüyorsun diye güneş yok olmaz o var ve sende bunu kabul et. Namaz miraçtır, yükseliştir, beden kafesinden çıkıp meleküt âlemine geçmektir, 18 bin alemi dolaşıp dünyaya dönmektir, miraç eşyanın ardındaki yerdir. Allah sana böyle güç, böyle makam vermiş sen ne yapıyorsun, oysa yaradan ne murad ediyor.

Rum süresi (23), kişinin gündüzde uyuduğunu söylüyor ne demek bu, farkında olmak gerektiğini anlatıyor, kalıplarla yaşama, senden daha aşağıdakilerin seni yönetmesine izin verme, bir dal sigara, bir bardak içki, bir haram bakış seni bulunduğun makamdan düşürmesin, sen Allah’ın konuştuğu yaratıksın, maden değil, bitki değil, hayvan değil, eşrefi mahlukat insansın Ademsin.

Rüyada korkarsan korkmuş olarak uyanırsın. Kalbinin hızlı atışı, yüzündeki ter gerçektir, rüya yalanmıydı. Cep telefonunda uygulamalar zaten yüklü kullan onları, üstündeki örtüyü kaldır gerçeği hakikati gör, rüyadan uyandığın gibi gerçektede uyanacaksın, “insanlar uykudadır öldüklerinde uyanırlar”.

Allah’ın zatı bizim idrak edemeyeceğimiz mertebededir, olmayacaklarla zaman harcama. Allah’ın huzurundan kovduğu şeytan ve avaneleri sizi bilgisizlikten yakalıyor, malayani şeylerle oyalıyor, düşünsenize kainattaki her şey ama her şey size hizmet ediyor, koca bulutlar, rüzgar, yağmur, bitki hayvan meyveler, okyanus, balıklar, ay, yıldız, güneş hepsi size hizmet etmek için yaratılmış, kendini tanı kendindeki hakikati bul ve bütün bunları Allah’a sun, sen zaten kendinin değilsin, kendine malik değilsin gece yatarken kalbinin çalışmaya devam etmesi için kime emanet edeyim diye düşünmüyorsun, yediklerini hangi hücreme göndereyim diye bir tasan yok, güneş bu gün doğmazsa diye telaşa kapılmıyorsun, mülk Allah’ındır bedenimiz onundur, iyikide onun, bize bıraksa idi halimiz nice olurdu, misafirlikte ev sahibinin hiç bir şeyini izinsiz kullanmayız, zarar veremeyiz, aynen öylede vücudumuzu, bize emanet edilenleri, sahibinin istediği gibi kullanmakla mükellefiz.

Kimi, dünyayı çok kötü bir yer diye tanımlıyor, kendi bilincinde oluşturduğu bir dünyada yaşadığı için, hayat bir cidaldir diyor, görmüyor kainatta her şey bir birine yardım ediyor rüzgar, bulut, yağmur, toprak ağaca yardım ediyor meyve oluyor insan yiyor.

İnsanoğlu Adem (as) zamanında ilkokul talebesi gibi idi, şimdi son noktada ve kendisine Hazreti Muhammed (sav) gibi bir peygamber gönderildi, geçmişteki peygamberler insanlığın basamak basamak terakkisi içindi nihayi noktadayız.

Her şey apaçık ortada, Allah kadının rahmini inşaat alanı olarak kullanıyor, bunu bile görebiliyoruz, beynin, kalbin hareketleri seyredilıyor artık. İçsel savaş en büyük cihad, kendini keşfet, uyan, bu aleme kanma, gideceğin yere hazırlan.

Çetin Kılıç
Kaynak
Deniz Erten.