Vakit Nakittir Sözü Ne Demek

             Evet, insanın vakitten daha kıymetli hiç bir sermayesi yoktur. Ne mutlu ona ki o sermayesini en mühim yerde harcar. Bu gün öyle bir devirde yaşıyoruz ki, insan vaktini boşa harcaması için sayılamayacak kadar değersiz  sebepleri önümüze sermişler. Başta boş ve olumsuz konuşmaktan, televizyonda çeşit çeşit olumsuz film’leri  seyretmekten, bilgisayardan faydalanmak yerine, elektronik vasıtalar ile insanları maneviyattan uzaklaştırmak için, onu mahvetmek gayreti ile önümüze serilen sebeplerdir. Hatta bu gün herkesin elinde olan, akıllı telefonlar, insanlara, bilhassa gençlere büyük darbe vurmuştur bu akıllı telefonlar. Baba eğer oğluna telefon almadı isen, çocuk arkadaşlarına karşı kendinde büyük bir eziklik hissedecektir.

            Aslında telefon haberleşmek için çok mühim bir vasıta iken; Ne yazık ki o telefonu taşıyanlar, eşi dostu veya akrabası  ile konuşup haberleşmek için %5 bile yalınız o maksatla kullanılıyor. Onu insanların %60’ı, faydalı zannettiği faydasız, boş yerlerde kullanıyor. Her ne kadar biz Müslümanlarda, kişinin aldığı din terbiyesine göre şefkati artar, ama bu duygu insan için çok mühimdir. Şefkat- merhamet  biz Müslümanlar için yalnız insana merhamet etmek değil, bütün canlılara karşı merhamet ederiz. Bu duygu bizim için çok mühimdir.

            Fakat ! İnsana zarar eden bir işte bulunursa bu insan: Ve o zarar yalnız maddi zarar değil de, manevi hayatına da zararlı ise: O zaman bu husus Müslümanı çok rencide etmesi lazım. Çünkü bu zarar yalnız dünyadaki geçici hayatla ilgili değil, sonu olmayan ebedi bir hayatla ilgilidir. İmansızı bu husus rencide etmez, çünkü imansız yalınız kendi menfaatini düşünür. İmansız kimse, kendi öz kardeşini de menfaatı için sever. Menfaati bittiği yerde, kardeşini sevmesi de biter. Ama bu husus Müslüman için öyle değildir. Onun imanı şefkatini-merhametini imanının derecesine göre ilerler.

             Evet ana mevzuumuz olan vaktimizi faydası olmayan yerlerde kaybetmeyelime dönelim. Çünkü o husus, pişmanlık gününde bizi çok pişman etmekle pahalıya patlar.  Düşünün eş dost veya arkadaşları ile bir araya gelen kaç kişinin konuşmasını o sonsuz hayata yatırım yapmakla geçer, çok az değil mi? Hele bugün seçime yaklaştığımız için, konuşmalar daha fazla siyaset ile ilgili geçiyor.

            İnsan hayatından aldığı bilgiler ile hadiseleri değerlendirir. Ah filan adam kazansa, sorsan neden? hiç onun yaptığı işlere bakmadan onun kazanmasını ister. O çok yanlış. Çünkü insan yaptığı işinden kıymet alır. Başörtüsü ile örtünmek isteyen Suudi Arabistana gitsin diyen Süleyman Demirel, seçimi kazanmak için: (Yapacaklarıma yaptıklarımdır delil.) derdi. bu doğrudur. Ama heyhat onun sözleri: Müslümanlara lazım olanları, yapmadığına delildir. Üstad siyasetten konuşmalara nefretten ötürü, ve vaktini boşa harcamamak için: Bize ders olarak “Euzu billahi mineş-şeytani vessiyaseti”  (Yani siyasetin ve şeytanın şerrinden Allaha sığınırım.) demiş. Anti parantez bunu da ilave edeyim: Üstad hiç bir zaman dinini siyasete alet etmemiş. Belki dinsizlerin dine yaptıkları  baskılarından ötürü bazen alenen siyaseti dine alet ettiğini açıklamış Üstad.

            Mesela: Oyunu Adnan Menderese verirken elini kaldırarak görün oyumu nereye veriyorum. Yani Müslüman oyunu imanlı birine verme mecburiyetindedir. Daha yukarıda da belirttiğim gibi, İmanının gereği Müslüman lider: Her an Allahın kontrolünde olduğunu bilerek iş yapar ona göre davranır. Bu dediğim hususu her idareci her zaman işi ile göstermiştir ve gösterir. Sultan Abdülhamid’e dinsizler “Kızıl Sultan” demişler, ama o zat abdestsiz yere basmayan biri imiş. Abdestini bozar, abdest almak yerine abdestsiz gitmemek için kuru bir tuğla ile tayemmüm edermiş, abdest yerine teyemmüm abdesti ile abdest almaya gidermiş.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: