Yaşanacak Yer

Ücra bir köyde yaşayan adamın biri, çektiği zahmetlerden bıkıp usanmış. Ve büyük bir şehre, fazla bir masraf yapmadan yerleşmek için, Allah’a dua etmiş. ”Amin!.” deyip ellerini indirdiğinde, bir ses ilham suretinde kalbine yansıyarak:

— Duan, eşref saate rast geldiğinden, Allah tarafından kabul edildi, demiş. Adam, sanki bayram yapmış bu müjde karşısında. Fakat hemen şımarıp:

— Madem ki eşref saate denk geldi, göç edeceğim şehri, oturacağım semti, bana nasip edilecek yerin ve komşularımın özelliğini ben seçeceğim!. diye ısrar etmiş. Kalbinde duyduğu ses, Allah’ın takdirine karışmakla hata ettiğini, Rabbinin neylerse güzel eylediğini söylemiş ama, adam ha bire diretmiş: ”Seçimi ben yapacağım!.” diye mızıldanarak. Ses, bunun üzerine:

2006_Istanbul_Eyupsultan_Piyerloti yasanacak yer— Şartlarını söyle bakalım, demiş. Ama dikkat et!. Gideceğin yer, sözlerine göre belirlenecek. Yanlış bir şey söylersen, bu işten dönemezsin.

— Anlaşıldı!. diye atılmış bizimkisi. İstanbul’u seçiyorum, tamam mı?

— Tamam!. demiş ses. Zor bir istek sayılmaz.

— Deniz de görülsün!. demiş, bu sefer adam. Her tarafta bol bol ağaç bulunsun, bu köydekiler gibi. Bir de büyük veli olsun yakınlarında. Yine aynı ses:

— Biraz zor da olsa çözüm var!. demiş. Eyüp Sultan civarı, senin için uygundur.

— Son şartım da şudur!. diye atılmış adam. Sağımdaki, solumdaki, altımdaki, üstümdeki, hiç bir komşum beni rahatsız etmeyecek. Karı-koca kavgası olmayacak. Ne kapıdan ne de pencerelerden, içki ve sigara kokusu sızmayacak. Komşularımız, televizyon ya da teyplerinin sesini, değil bangır bangır açmak, yüksek sesle bile konuşmayacak, bahçeme bir çöp bile atmayacak, üstümüze balkondan bir şey dökmeyecekler. Bu şartları sağlayan bir yer istiyorum.

Kalbine yansıyan ses, o an kesilmiş, fişinden çekilen bir radyo gibi. Adam, zor bir şart ileri sürdüğünden eminmiş, bu yüzden de heyecanla bekliyormuş kararı. Bir saat kadar sonra, cevap verilmiş:

— İstediğin şartlar doğrultusunda, yerin belirlenmiştir!. Hemen yarından sonra, Eyüp Sultan Mezarlığı’na gidiyorsun!.

Cüneyd Suavi / Zafer Dergisi

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: