Yeni Kuşağın İki Özelliği Konfortizm ve Egosentrizm

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye İmam Hatipler Birliği Genel Başkanı Muhammet Samet Akkaya’nın Instagram canlı yayın konuğu oldu. Z Kuşağının kapitalist kültürün etkisinde olduğuna dikkat çeken Tarhan, şuanda popüler söylemin az yorulup çok kazandıran meslekleri dayattığını söyledi. Tarhan, “Gençlerin kendilerine hayatta hem benim için mutlu olabileceğim hem de başarılı olabileceğim alan nedir diye sormaları gerekiyor. Bunu düşünüp buna göre öğrenciler karar versin.” İfadelerini kullandı.

“Gençlere kısa vadeli hedefler, dünyasal hedefler öngörülüyor”

Üniversite tercihi yapacak kuşağın şu anda kapitalist sistem ve popüler kültürün etkisinde olduğunu söyleyen Tarhan, “Kişinin hedefini iyi belirlemesi lazım. Seçim yaparken kişi, hedef olarak hangi alanda seçim yapmayı düşünüyorsa bununla ilgili alanları seçmesi önemli. Bunları seçerken de kişilerin sadece akademik başarıyı değil hayat başarısına da düşünmesi lazım. Gençlerin kendilerine hayatta hem benim için mutlu olabileceğim hem de başarılı olabileceğim alan nedir diye sormaları gerekiyor. Bunu düşünüp buna göre öğrenciler karar versin. Şu anda popüler söylem; az yorulup çok kazandıran meslekleri seçmektir. Kapitalist sistem ve popüler kültürün dayandığı böyle bir söylem vardır. Gençlere hep kısa vadeli hedefler, dünyasal hedefler öngörülüyor.” Kaydetti.

“Z Kuşağı kapitalist kültürün etkisinde”

Soğuk savaş öncesi 90’lı yıllardan önceki dönemlerde bir taraftan da soğuk savaş döneminin verdiği kutuplaşma Türkiye’yi de etkilemiştir diyen Tarhan, “Öyle bir kutuplaşma vardı ki öğrencilere de doktrinler olarak etki yaptı. Öğrenciler seçim yaparken hep sağ ya da sol hangi ideolojiden olursa olsun sosyal hedefleri vardı. Toplum için bir şey yapacağım, insanlar için bir şey yapacağım diyorlardı ve bu insanlarda yüksek değerdi. Kapitalist ahlaktaki kimseler küçümsenirdi ve dışlanır, seslerini fazla çıkaramazlardı. Makam mevki peşinde koşan kişiler soğuk savaş bittikten sonra kutuplaşmanın da kalkmasıyla gençlerde artık kendini tehdit altında hissetmediği için ideolojik bir tarafta olmaları gerektiğini hissetmediler. Hissetmedikleri için de kapitalist sistem çok daha fazla etki etmeye başladı. Z kuşağı yani liseyi bitiren kuşakta kapitalist kültürün çok etkisinde. Sadece vatan için riske giren değil de kendi çıkarı için bile riske girmeyen, her şeyi kolay elde etmek isteyen bir nesil ortaya çıktı.” Dedi.

“Fen bilimleriyle din bilimlerinin sentezini yapabilecek bir nesile ihtiyaç var”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan imam hatip lisesinde okuyan gençlere de ayrıca tavsiyelerde bulundu. Tarhan, “İmam hatipten mezun olan öğrenciler ilahiyat okumak isteyebilirler fakat diğer alanlarda da bu kişilere ihtiyaç var. Çok güzel bilgi altyapıları var ve bu altyapıyı fen bilimleriyle birleştirebilir, hukukçu ve siyasetçi olabilir. Diğer taraftan tıp, mühendislik, tarih vs. okumaları ve bu alanlarda da yönelmeleri gerekiyor. Fen bilimleriyle din bilimlerinin sentezini yapabilecek bir nesile ihtiyaç var. Din adamı yetiştirme fonsiyonu Türkiye’de kabul gördü, güzel bir şekilde devam ediyor. Diyanette bu konuda iyi çalışıyor. Bu nedenle imam hatip mezunlarının sadece ilahiyat fakültelerine değil diğer alanlarda da tercih yapmaları çok değerli.” Şeklinde konuştu.

Yeni kuşaktaki iki özellik: “Konfortizm ve Egosentrizm”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bizim zamanımızdaki tehlike kuzey ülkelerinden geliyordu. O dönemde Marksizm tehlikesi vardı. Şimdi ise sekülerizm yani dünyevileşme tehlikesi var. Hiç Allah ve ahiret yokmuş gibi yaşamak. Sekülerizm tehlikesi çok sinsi bir tehlikedir. En dindar insanı bile etkiliyor. Yeni kuşakta şu an iki tane özellik var. Biri konfortizm diğeri egosentrizim. Konfortizm; haz, konfor peşinde koşmak ve kendini dünyanın merkezine koymaktır. Bunların hepsi genç kuşakları bekleyen tehlikelerdir. Şu anda dijital rekabet var. Bu rekabet içerisinde gençler onlarla rekabet edemeyecek. Otonom robotlar öyle işler yapacak ki yeni yetişecek nesiller için sosyal beceriler, duygusal beceriler, inançlar daha önemli olmalı çünkü robotlar bunları yapamaz. Onun için 21. yy öğretilerinin en önemli konusu da insanlığın bilgeliği keşfetmesidir. Bu nedenle bizim yüksek hikmet idealinden vazgeçmememiz gerekiyor. Din ve pozitif bilimleri sentez etmemiz gerekiyor. ” Dedi.

“Kişilerin iyi bir insan da olmaları gerekiyor”

İyi bir insan olmadan başarılı bir insan olmanın pek önemli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “Şu andaki sistem gençlere zeki ol, başarılı ol, çalışkan ol diye öğretiyor. Zeki, başarılı ve çalışkan olmuş ve kimya mühendisi olmuş birisi mezun oluyor ve sentetik esrar üretmeye başlıyor. Çok çalışkan ama yaptığı iş iyi bir iş değil. Yani zeki, başarılı ve çalışkan bir insan olmanın yanında kişilerin iyi bir insan da olmaları gerekiyor. Gençlere bunları öğretmemiz gerekiyor. İyi insan denildiği zaman, dünyada iyi insana örnek verilecek en doruk örnek Allah’ın Resulüdür. Rol model odur, kimse onun ahlakına itiraz edemiyor. Psikolojik savaş yöntemiyle dini yüksek sesle söylemeyi tehdit gibi gören bir anlayış var maalesef bizde de devam ediyor. Ama bizim bunu yüksek sesle söylememiz gerekiyor. İmam hatipli olduğunuzu, dini duyarlılığınızın olduğunu göğsünüzü gere gere söylemeniz lazım. Ön yargıları dağıtmak için bununla ilgili gelecek sorulara hazırlıklarınızın olması lazım.” İfadelerini kullandı.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: