Zamanla Yanlışlar Anlaşılır

Her zamanın bir hükmü var. Zaman dahi bir müfessirdir. [1]

Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. [2]

Beşer olarak hatasız olan Peygamber ve Müceddidlerden başka kimse yoktur. Peygamberler ismet sıfatı vardır. Bir de müceddidlere has olan bir nevi tecellisi var ismet sıfatının.

Bu sıfatın tecellisi Mülk ve Melekut’ün açılması o alemin görülmesidir. Zaten mülk ve melekutün bir şahsa açılmasıyla tüm hayatı sünnet-i seniyye üzerine idame eder devam ettirir. Bu hal ise ehass-ul havassa mahsustur. Bu hususiyetin daire-i ihatası rehber şahsiyetlerdir.

Mülk ve Melekut yani bir şeyin levh-i mahfuzunu gören kimse levh-i mahfuzda ahsen-ül ahsen olan tarzda yapar. Bir şey yapacağında bakar nasılsa en makulünü öyle yapar.

Biz amiyane olan insan için de bu şahsiyetlere ittiba etmek elzemdir. her asrın imamı vardır. O imama tabi olmak o asırda doğru yaşamak demektir. Doğru yaşamak demek Kur’an ve Sünnet-i senniye suyuyla iman çekirdeğini iska edip sulanmasıyla şeceret-ül imanın neşvünema bulup sümbüllenmesine sebep olur.

Zamanın ilerlemesiyle geçmişte insanın yaptığı hataları başkasında görmesiyle kendi hatalarını anlar. Gençliğinde doğru diye yaptığı veya cehaletle yaptığı şeyleri mürur-u zamanla başka kimselerde de görür. Adeta tarih tekerrürden ibarettir sözünü tastik ettirmekte.

İnsanlar birbirisinin aynasıdır.” Hadis-i Şerifi de bu hakikatin en cami bir ifadesidir. İnsanın fıtratında her şey olma istidadı var lakin kabiliyeti yoktur.

Zaman en iyi müfessirdir hakikatı ne güzel bir şeydir. Her zamanda bir hüküm bir usül var. O usül ise asrın imanına tabi olmaktır.

Zamanın anlayışına ayak uyduramayan kimse zamanın çarkları altında ezilmeye, öğütülmeye mahkumdur. Risale-i Nur ahirzamanın hizmet tarzı ve usülüdür. Bu usülün esası Sözler, Lem’alar, Mektubat ve Şualar olmak üzere 4 ana kitaptır. Lahikalar ise zaman göre hizmet edebilmenin esaslarının usülünü öğretmektedir. Tabiri caizse birisi namazda okunacakları bilmek Lahikalarda nasıl kılınacağını gibi olmakta. Lahikasız hareket eden kimse teoride var ama pratikte bir şeyi olmayan kimse gibidir.

Taassub veya cehaletle doğru bilip yapılan o kadar hata var ki herkes kendi hayatına bakıp temaşa etse bunu göreceği katidir.

Risale-i nur okurken o şevk ve bazı cehaletle yapılan o kadar hatalar yapılıyor ki mürur-u zamanla bunu insan nasibi varsa görmekte. Ama bu yanlışlarını başkalarında görerek anlamakta. Mesela meşrebcilik yaptığını ilerleyen zamanla yanlış olduğunu anlaması için başka birisinin meşrebcilik yapmasıyla mümkün olmakta.

Risale-i Nurun esaslarına ve düsturlarına muhalif hareket etmesini ise bu lakaydlık neticesi yaşananlarla görmektedir.

Bu hatasını bazen başka insanlarda görerek bazen de yaşayarak görmektedir. Adeta bir şekilde törpüleniyor insan. Lakin zaman ilerlemiş ve çok zaman kaybetmektedir. Bu ise o şahıs için bir hüsrandır.

Tecrübe sahibi olan kimselerden ehli ile istişareler ederek bizler de bu küllü zarardan kurtulabiliriz. Tecrübelerden istifade etmeliyiz.. yeri geliyor bir musibet bin nasihatten iyidir.

Hülasa: zamanla insan yanlışları anlamaktadır.

Yanlışı yanlış yapan Yer, zaman, zemine göre değişip hüküm almaktadır.

Allahım hatadan dönmeyi ve uzak durmayı nasip etsin. Hatada ısrar ettirmesin. Basiretimizi Açık tutsun.

Selam ve dua ile

Muhammed Numan ÖZEL

www.NurNet.org

[1] Muhakemat ( 22 )

[2] Münazarat ( 32 )