Zulüm kimden gelirse, o zalimdir!

Dünya üzerindeki manevî buhranın en önemli sebeplerinden biri ”Ben tok olayım başkası aç olsa bana ne” Bu anlayış ile hem insanların, hem de Allah’ın hakkı ihlâl ediliyor.

Zulüm kimden gelirse o zalimdir. Bugün âlem-i İslâm’ın içinde bulunduğu sıkıntının sebebi zalim yöneticilerin kendi iktidarlarını sürdürmekten başka bir şey değildir.

Hiç bir meşru neden yokken  “Kurdun,  kuzu yemesi bahanesiyle” kıtalar ötesinde bulunan zalim bir devlet hem varlığını ispat etmek, hem de çökmüş ekonomisini ganimetlerle ayakta tutmak için savunmasız devletlerin can, mal ve namusları payımal ediyor. Bunun adı insan hakları korumaktır.

Konumuzla alakalı Bediüzzamanın Tarihçe-i Hayatında şöyle geçer:

Bir zaman İngiliz Devleti, İstanbul Boğazı’nın toplarını tahrib ve İstanbul’u istila ettiği hengâmda; o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesi’nin başpapazı tarafından Meşihat-ı İslâmiye’den dinî altı sual soruldu.

Ben de o zaman Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’nin a’zâsı idim. Bana dediler: “Bir cevab ver. Onlar altı suallerine, altı yüz kelime ile cevab istiyorlar.”

Ben dedim: “Altı yüz kelime ile değil, altı kelime ile değil, hattâ bir kelime ile değil; belki bir tükürük ile cevab veriyorum! Çünki o devlet, işte görüyorsunuz ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı, yüzüne tükürmek lâzım geliyor. Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!..” demiştim.

ABD’nin sinsi planın altında yatan zulüm ve vahşettir. İslam’ın ilk kıblegâhı olan Kudüs’ü,  İsrail’in başkenti ilan etmekle, 1,5 milyar İslâm âleminin manevî hukukunu yok saymıştır. Bunun adı sözde dünya toplumların düzeni sağlamaktır.

 Ey! Adalet adına adaletsizlik yapan adalet düzenin bu ise tüm İslâm âlemin adına “Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne”  diyorum.

Konumuz adalet olunca oltama ABD ‘nın zalim yöneticileri yakalandı.  Adalet bireyden tutun toplumun tümüne hatta devletleri kapsayan geniş bir esastır.

Bir devlet kendi toplumuna adaleti uyguladığı zaman, şefkat ve merhametle uygulaması gerekir. Eğer adalette bir adaletsizlik gösterilirse halkın kin ve nefretine neden olur, zamanla birike birike katmerleşen bu kin, adalettin bir gereği olarak devlete pahalıya döner.

İnsanların özellikle idarecilerin hava-ı nefislerine tabi olmadan hak ve hukuk adına adaletle hareket etmeleri hem sosyal hayatta düzen ve barışı sağlar hem de adalet hükümlerine uyularak Cenab-ı Allah’ın rızası kazanmış olur.

15.02.2020

Rüstem Garzanlı