Sizinde hicri yılınız kutlu ama bu seneki farklı olsun

Her Hicri yılbaşında olduğu gibi bu yılda bol bol iyi temennilerle yeni yılımızı kutlamaya iyi ve güzel temennilerinde bulunmaya ve bu mübarek günü eşimize, dostlarımıza hatırlatmaya çalışıyoruz. Ayrıca hemen her Hicri yılbaşında olduğu gibi özelde kendimize genelde ise tüm İslam âlemine iyi temennilerde bulunuyor ve hayırlar diliyoruz. Ama olmuyor. Hemen her yıl İslam ülkelerinde yaşayanların durumu daha da bir kötüye gidiyor. Sebepleri herkese göre farklı olsa da, ben sadece bir tanesi üzerinde durmak istiyorum.  Hicretin etimolojik anlamı değil belki ama pratik anlamlarından biri insanların can, mal, namus, inanç gibi en kutsal olan insani değerlerinin tehlikeye girdiği bir beldeden daha güvenli bir beldeye göç etmesidir. Yani asıl olan can, mal, namustan sonra inandığı değerleri hayata geçirememedir. Bu anlamda birçoğumuzun inancını, can, mal ve namus güvenliğimiz olmadığından değil daha da tehlikeli bir sebepten konformizimden dolayı (rahatı seven, rahatına düşkün) yaşayamadığını ve yeni nesillere; çoluk çocuğumuza aktaramadığımıza şahit oluyoruz. Çocuklarımıza iyi örnekler olma yolunda çok fazla çabamız olmadığı gibi İslam tarihinden de bi haber olmamız nedeniyle de iyi örnekler vermede sıkıntı yaşıyoruz. Oysa İslam tarihi farklı özelliklere ve yeteneklere sahip farklı şahsiyetlerle, hem bize hem de çocuklarımıza örnek olabilecek şahsiyetlerle dolu.

Mesela:

Vefa vasfıyla öne çıkan Hz. Haticetül Kübra,

Sadakat vasfı ile öne çıkan Hz. Ebu Bekir,

Adalet vasfı ile öne çıkan Hz. Ömer,

Yumuşak huyluluğuyla öne çıkan Hz. Osman,

İlmiyle ve basiretiyle öne çıkan Hz. Ali,

Cesaretiyle öne çıkan Hz. Hamza,

Sebat vasfıyla öne çıkan Hz. Bilal-i Habeşi,

Adanmışlığıyla öne çıkan Hz. Ammar,

Asaletiyle öne çıkan Hz. Mus’ab b. Umeyr,

Feraseti ve keskin görüşleriyle öne çıkan Hz. Sa’d b. Muaz,

Ticari zekâsıyla öne çıkan Hz. Abdurrahman b. Avf,

Mertliğiyle öne çıkan Hz. Mikdat b. Amr,

Emanet vasfıyla öne çıkan Hz. Ebu Ubeyde,

İkramperverliğiyle öne çıkan Hz. Sa’d b. Ubade,

Tebliğ ve irşad vasfıyla öne çıkan Hz. Abdullah b. Mesud,

Sünnete ittiba vasfıyla öne çıkan Hz.Abdullah bin Ömer…

Ve burada adını sayamadığım binlercesi.

Hiç olmazsa bu Hicri yılbaşında farklı bir şey yapabiliriz. Mesela Hicreti, öncesi ve sonrası ile yeniden okuyabilir ve sıradan insanların, nasıl muhteşem birer tarihi şahsiyete dönüştüklerini ve bunu nasıl gerçekleştirdiklerini okuyarak yaşantımıza aksettirebiliriz.

Daha evrensel olarak da; Hicret öncesinde sadece birer kabile ismi olan ve Hicretten sonra kardeşliğin sembolü haline gelen Ensar ve Muhacir gibi kavramları yerinden yurdundan edilmiş olan insanlarla olan bağlantılarımıza taşıyabilir ve toplumsal yardımlaşmanın bir gereği olan bir aile veya bir muhacire Ensar olabiliriz.

Bu duygularla Hicri yılınız size ve tüm insanlığa hayırlı olsun.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: