Ahmet Aytimur Ağabey Vefat Etti

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebelerinden Ahmet Aytimur Ağabey tedavi gördüğü hastahanede hakkın rahmetine kavuştu.

Hayatını Risale-i Nur hizmetine adayan Aytimur ağabeyin cenazesi 2 Şubat Salı günü Fatih Cami’inde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Eyüp Sultan Mezarlığında Tahiri Mutlu Ağabeyin yanına defnedilecek.

Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldıracak.

Aytimur ağabey 1924 Elazığ doğumluydu.

Dün akşam vefat eden Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden Ahmet Aytimur ağabey, Risale-i Nur dışında pek fazla hatıra anlatmazdı. Özellikle şahsıyla ilgili konulara girmez sürekli eserlere yönlendirirdi.

İman hizmetleri sırasında hatıraları çok az kişiye anlatan Aytimur ağabey, Ömer Özcan’a konuşmuştu.1952 yılında İstanbul’daki Gençlik Rehberi Mahkemesinin en yakın şahitlerinden biri olan Aytimur ağabey, Bediüzzaman Hazretlerinin mahkemedeki tutumuna dair şunları söylemişti:

Gençlik Rehberi Mahkemesi çok kalabalıktı. Salon çok doluydu… Mahkeme reisi cemaatin dışarı çıkmasını istedi, fakat olmadı. Sonra “Hocaefendi siz söyleyin” deyince; Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bir işareti ile salon boşaldı.

Bir de yemin verirken Reis, Üstad Bediüzzaman’a “ayağa kalk” dedi; Üstad başını salladı, kalkmadı. Hakimler oturunca Üstad kalktı ayağa… Öyle olunca hâkim; “Hocaefendi oturun siz” dedi. O zaman Üstad oturdu. Hâkimler müspetti, beraat verdiler; zaten bir şey yoktu ki. Bediüzzaman Hazretleri hep onlar için, onların kurtulmaları için çalışmış zaten…

Bir de Üstad’ın başında sarık vardı. Hâkim “sarığı çıkar” dedi. Üstad çıkardı ama belinde bir tane daha vardı, hemen onu bağladı. Ona da bir şey diyemediler… Üstadımız İstanbul’a geldiğinde ilk olarak otelde kaldı. Sonra evde kalıyordu.

risale haber

 

Üstad’ın Ahmet Aytimur ağabeyle birlikte diğer bazı talebelerini varis olarak tayin eden mektubu:
Aziz, sıddık kardeşlerim ve varislerim,
Ecel gizli olmasından, vasiyetname yazmak sünnettir. Benim metrukatım ve Risale-i Nur’dan olan benim hususi kitaplarım ve güzel ciltlenmiş mecmualarım ve sair şeylerimin bütününü, Gül ve Nur fabrikalarının heyetine, başta Hüsrev ve Tahiri olarak o heyetten on iki {Kardeşim Abdülmecid, Zübeyr, Mustafa Sungur, Ceylan, Mehmed Kaya, Hüsnü, Bayram, Rüşdü, Abdullah, Ahmet Aytimur, Atıf, Tillo’lu Said, Mustafa, Mustafa, Seyyid Salih} kahraman kardeşlerime vasiyet ediyorum. Onlara bırakıyorum ki, emr-i Hak olan ecelim geldiği zaman, benim arkamda o metrukatım, benim bedelime o sadık ve mübarek ellerde hizmet-i Nuriye ve imaniyede çalışsın ve istimal edilsin.
Kardeşlerim, bu vasiyetten telaş etmeyiniz. Ben, teessürattan ve dokuz defa zehirlenmekten, pek çok zayıf olmakla beraber; gizli münafıkların desiselerle müteaddid suikastleri için bu vasiyeti yazdım. Merak etmeyiniz, inayet-i Rabbaniye ve hıfz-ı İlahi devam ediyor.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz Said Nursi

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: