Aile Danışmanları ve Erkekler Üzerine

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, evlilik danışmanlığı merkezine gidenlerin boşanarak çıktığını açıkladı birkaç gün önce.

Gerçi bakan bu açıklamayı bakanlığın tanıdığı diploma dışında diplomalara sahip kişilere bağlayarak onların sebep olduğunu söyledi fakat işin diploma meselesi olmadığının fark edilmesi lazım. Zira evlilik danışmanlığı yapanların çoğu da üniversite mezunu fakat ülkemizde YÖK tanımadığı için denkliği olmayan üniversitelerden mezun olanlar.

Aile Bakanlığı’nın aile danışmanları için aradığı şartlar; “Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi alanlarından birinde en az dört yıllık lisans programlarından mezun olanlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu veya üniversitelerden, biri tarafından uygun görülen en az üç yüz saati teorik ve en az otuz saati süpervizyon eşliğinde olmak üzere yüz elli saati uygulamalı toplam dört yüz elli saatlik aile danışmanlığı alanında bir eğitim programını tamamlayanlar.”

Hadi psikoloji mezunlarını daha yetkin görelim ki onların da pek çoğunun danışmanlık konusunda yeterlilikleri yok, zira evlilik problemi olan insanları psikolojik problemli görüp tedavi işine girişince psikolojik tedavilerde çok uzun süreçlerde devam ettiğinden birkaç seans sonra çiftler psikologa gitmeyi bırakıyorlar.

Diğer alanlara gelince mesela bir hemşire, sosyolog ya da sosyal hizmetler mezunu parasını verip dört yüz elli saatlik bir eğitim aldıktan sonra aile danışmanı olabiliyor. Bu eğitimin üzerine yaş, tecrübe, bu alanda çalışmış olmak gibi başka bir şart aranmıyor. Yirmi iki yaşında genç bir hemşire aile danışmanı olabiliyor,  boşanma safhasındaki çiftlerin evliliğini kurtarması için yardımcı olabileceği var sayılıyor.

Geçen yıl Aile Bakanlığı kendi bünyesine bu şartlara haiz  7 bin aile danışmanı almak için ilan vermiş, alınmıştır herhalde. Bir de bakanlığın diplomasını tanıdığı dışarıda serbest çalışan danışmanlar var fakat boşanmaların azalması noktasında sonuç pek iç açıcı değil.

Aile Bakanımız birkaç gün önce yaptığı açıklamada “Boşanma sürecinde danışmanlığımıza başvuran 7 bin 500 çiftimizden yaklaşık yüzde 38’i evliliğini devam ettirme kararını aldı.” demiş.

Yüzde 38 düşük bir rakam ayrıca bu devam kararı alan çiftler kaç ay devam edebildiler o da ayrı bir konu zira bu takibin yapıldığını zannetmiyorum.

Özetle aile danışmanlarının pek çoğunun evliği kurtarmada faydası olmuyor zira danışmanların aldığı eğitimde kadın-erkek yaratılış farklılıklarını yok sayılıyor. Kadın-erkek birbirinin aynıymış gibi gören bir kişi ne eğitimi alırsa alsın çiftlere gerçek bir faydası olmaz ancak biraz evliliklerini oyalar fakat sonuç yine ayrılığa ya da o evliliği mutsuzluğa rağmen yürütmeye gider. Oysa aile danışmanları çiftlere problemlerini gösterip çözüm konusunda onları yönlendirmeli. Bu olmadığında diplomanın ne olduğu çok da önemli değil.

Danışmanların pek çoğunun da feminist olduğu gerçeğini de göz önüne alırsak aile danışmanlardan medet ummak pek gerçekçi olmaz.

Ayrıca evlilik danışmanına erkekler genellikle gitmek istemezler. Bu da dikkate alınması gereken bir konu. Kadınlar bu durumu kocalarının evlilik hayatını önemsemediğine ya da onu sevmediğini yoruyorlar. Oysa başka sebepler vardır. Konuyu azıcık irdeleyelim. Muhtemel sebepleri sıralarsak,

1-Erkekler yardım talep etmeyi sevmezler, kendi işlerini kendileri halledebileceklerine inanırlar. Yol sormaktan hoşlanmadıkları gibi evlilik problemleri için gidip yardım almak da erkeklere pek hoş gelmez. Kendi problemlerini halledemeyip başka birine ihtiyaç duyma fikri bile pek çok erkeği rahatsız eder. Erkekler genellikle eşlerinin zoru ile ya da boşanma safhasında danışmana giderler.

2-Erkekler kadınlar gibi dert anlatmayı  sevmezler. Hele aynı konuyu defalarca konuşmaktan hiç hoşlanmazlar fakat kadınlar aynı konuyu dönüp dönüp konuşabilirler. Kendi aralarında elli kez konuşup çözemedikleri konuyu gidip danışmana anlatmak da erkeklere mantıksız ve gereksiz gelir.

3-Erkekler daha çok sol beyni kullandıkları için mantık ve analiz yetenekleri kadınlardan daha iyidir. Çoğu erkek evliliklerindeki problemleri ve çözüm yollarını görür ve bunları da karısına söylemiştir fakat kendinden ya da eşinden kaynaklanan çeşitli sebeplerden çözememişlerdir ve erkekler danışmana gidilse de bu problemi çözülebileceğine dair umudu yoktur, bu yüzden gitmek istemezler.

4- Kadınlar danışmanlarda genellikle haklı çıkmayı başarırlar. Kadınların  erkeklere göre iletişim noktasında daha iyi oldukları için bir danışmana gidildiğinde kadınlar yaşananları kendi tarafından anlatarak kendini masum ve haklı göstermeyi başarırlar. “Şöyle oldu sonra böyle oldu, öyle olduğu için ben öyle davrandım, öyle olmasaydı ben öyle yapmazdım o da böyle yapmasaydı ben de onu söylemezdim…”

Ya da uzun uzun detaylara girerler: “O sabah kalktım, keyfim yerindeydi çayı ocağa koydum o arada arkadaşım aradı onunla konuştuk sonda eşime dedim ki…” konuyla alakasız kendileri için önemli fakat danışman için önemsiz pek çok detay anlatırlar. Danışmanın da kafasını karıştırmayı başarırlar. Danışman kadının sabah arayan arkadaşı ile olayın bağlantısını bulmaya çalışırken konunun esas noktasını kaçırır oysa arayan arkadaşın konuyla hiç alakası yoktur.

5-Evlilik problemlerinin çoğu ıvır zıvır şeylerdendir. Kadınların çoğu bunları danışmana anlatmaktan rahatsız olmazlar fakat erkekler aralarında yaşanmış bitmiş basit konuları gidip başka birine detaylıca anlatmayı ayıp görürler.

Bir erkek, evlilik danışmanının karşısına oturup “Annem karıma şunun demiş kız kardeşim de bunu demiş onun annesi de şunu demiş kız kardeşi de bunu demiş, karım kuru fasulye sevmez anneme gittiğimizde annem kuru fasulye pişirmiş karım bunun kasti olduğunu düşündü sonra o akşam orada aç kaldı, kalkıp kahvaltılık bir şeyler de yemedi, üç ay sonra annem bize geldiğinde karım da annemin sevmediği yemeği yaptığında olay oldu,  bunun üstüne şöyle bir kavga oldu…” gibi şeyler anlatmak istemez. Zira kendi bile böyle basit meselelerin olay olmasını anlamamışken danışmanın anlamasını da beklemez.

Erkeklerin çoğu danışmana “anlaşamıyoruz, bana saygısızlık ediyor, ailemi istemiyor,…” gibi detaya girmeden daha genel ifadelerle durumu özetler. Tencerenin, tavanın, halının kilimin yemeğin üzerine kopan kavgaları anlatmak erkekleri gerçekten utandırır. Kadın anlatır anlatır haklı çıkar. Burada danışmanın yetkinliği çok önemlidir, laf kalabalığı için de esas olayı görebilmelidir.

6-Aile ilişkileri ve cinsel hayat evliliklerde en problemli konulardan biridir. Danışmanların pek çoğunun bu konuda çiftlere faydalı önerileri yoktur. Aile konusunda ” onlarla görüşmeyiverin” derler, cinsellikle ilgili de ya sormazlar ya da “konuyu araştırın probleminizi çözün” gibi baştan savma şeyler söylerler, kendiler bilgilendirme yoluna pek gitmezler.

7- Bazı kadınların danışmana gitme sebebi gerçekten problemi çözmek değildir. Kendinin haklı kocasının suçlu olduğunu bir uzmana teyit ettirmek içindir, erkek de suçlu çıkarılacağını bilir gitmek istemez. Bir de erkek evlilikte kendi kusurunun çok olduğunu bilirse danışmana gitmek istemez ve gitmez. Burada esas hatalı olan erkek mi yoksa erkek kusuru az iken suçlu çıkma korkusu ile mi danışmana gitmek istemiyor iyi tahlil edilmeli.

8-Müslüman bir ülkede maalesef ki psikologların ve evlilik danışmanların çoğunun evlilik ve boşanma ile ilgili dini hükümlerden haberi yok. Danışmaya gelen dindar çiftler için bu ciddi bir problemdir. Hem evlilik ilişkisi için de dini hükümler önemlidir hem boşanma durumunda.  Mesela adam kadını tekrar dönülmeyecek şekilde boşamış fakat danışman dini hükümleri bilmediği için boşanmayın diyebiliyor (başörtülü bir danışman söylüyor bunu)  ya da erkek kadını boşadığı halde danışman kadına “boşanma bekle zaman geçince belki döner” diyebiliyor ve boşanma davası resmi olarak bitmediği için erkek senelerce boşanmış olduğu halde boşanamıyor yeni bir evlilik yapamıyor… Hele boşandırmayan danışmanlar daha makbul görülürse, boşanmayan çiftler evliliği mutlu devam edenler mi yoksa sürünenler mi belli olmayacak.

Velhasıl Aile Bakanlığı’nın konu üzerinde çok araştırma yapıp doğru kararlar lazım. Yoksa evliliğini kurtarmak için danışmana gidenler boşanma kararı ile çıkarlar. Zira işinin ehli olmayan bir danışman karı-kocanın evlilikle ilgili bütün ümitlerini bitirip onları ayrılmaya yönlendirebilir. Aile toplum için hayati bir kurum, bakanlık için çok hassas ve önemli bir konu, danışmanlar için de yetkin değilse veballi bir iş.

Not: Evlilik danışmanlığı yapıp yapmadığım ile ilgili çok soru geliyor, danışmanlık yapmıyorum. Bu vesile ile tekrar duyurmuş olayım.

Sema Maraşlı – cocukaile.net

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: