Akraba Evliliği Caiz Midir?

            NİKÂHTA HELÂL HARAM HUDUDU

            Cenab-ı Hak Kur’an-ı keriminde helalı haramı, ancak zatının koymak durumunda bulunduğunu ihtar etmektedir. (EY HABİBİM DEKİ: Allahın kulları için çıkardığı zinetleri ve temiz rızıkları Haram kılan KİMDİR) buyurmakla, harama helâl, helâla haram demenin bir cür’et olduğunu ve din noktasından çok büyük bir vebalin sebebi bulunduğunu beyan etmektedir.

             “İki bayram arası nikâh olmaz” gibi manası tamamen başka ve bayram namazı ile cum’a namazı arasındaki dar zamanı teşmil edip müslümanları dara sokmak, Allahın helal kıldıklarını haramlaştırmak veya helal hudutlarını darlaştırmaktır.

            Halbuki. İslam tamamlanmış kemale ermiştir. Artık ne zam ne tenzilat kabul etmez.

Bu yanlış anlamalardan bir tanesi de benimde bulunduğum Türkiye bölgesinde yaygın bulunmaktadır. Bu yanlış anlama bazan o kadar ileri gitmektedir ki, Dinin muhkematına itiraz ve Kur’na ısyan havasına girmektedir.

            Hem de öyle bilen kardeşlerimize sorsanız, onlar dinin hatırı için, harama uzak olmak için ve takva cihetiye öyle yaptıklarını ifade edeceklerdir. Halbuki niyetin iyi olması kâfi değildir. verilen hükmünde yapılan işinde doğru olması lazımdır.

            Amca kızı, dayı kızı, hala kızı, teyze kızı ile evlenmenin doğru olmadığını zannederek, bu kardeşlerimiz hatta bunu münakaşa bile edebilmektedirler.

            Bu çok yanlış bir harekettir. İnsan kendisi böyle bir evlilik yapmak zorunda değildir. İsterse bu şekilde evlenmez veya kızlarını böyle yakınlarına vermez. Fakat bunu bir dini yasağa dayandıramaz. Çünkü Böyle bir haram yoktur.

            Cenabu Hak Nisa süresinde şöylece beyan buyurmuştur:

(Size anneleriniz ,kızlarınız,  kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları,  süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, kendileri ile zifafa girdiğiniz hanımların başka kocadan getirdikleri övey evlatlarınız, eger zifafa girmemişseniz onlarda size bir günah yoktur, sülbünüzden gelen çocuklarınızın hanımları (gelinleriniz) ve iki kız kardeşi bir nikâhta de haram kılınmıştır)

            Haramlar belli ve tasrih edilmiştir.

            Bunlardan başka müşrik ve müşrike olanların de nikâhı haramdır. İslam kadınlarının kitabilerle evlenmeleri de haram kılınmıştır.

            Haram olanlar arasında sıhriyyet yolu ile haramlık kazananları da sayabiliriz.

Demek oluyor ki; Bu husus üzerine ihtilaf bulunmayan muhkemattandır. Ortada ilmen ortaya atılmış dini hiç bir iddia da bulunmamaktadır.

            Böyle bir zannın Rumeli yakasında yaşayan kardeşlerimizde uyanmasının sebepleri tam olarak bilinmiyorsa da, Akıncıların Balkanlara aktıkları devreler de akrabaların dayanışma ihtiyacına verdiği cevabın ve ondan doğan kardeşlik hissinin bir şekilde değerlendirilmesi ve o beldelerde bulunan hıristiyanların Müslüman olmalarını temin gayesi ile onların kızlarını almaları fikrinin çok fazla rağbet gördüğünü hatıra getirmektedir.

            Kimlerin evlenmenin helal olduğunu bir ayeti kerimenin meali de şöyledir:

(ey peygamber! Biz sana şunları halal kıldık: mehirlerini verdiğin zavcelerini, allahın ganimet olarak ihsan ettiğinden mülkün olan cariyeleri ve amcanın kızlarından, halalarının  kızlarından, dayının kızlarından, teyzenin kızlarından seninle hicret olanlar,…………..)

Görülüyor ki, Allah (C.C) kendi dininin hudutlarını bizzat çizmiş, yasak olanları, olmayanları beyan buyurmuştur.

            Hiç kimse Allahın hudutlarını onun kitabından ve onun yüce Peygamberinden daha fazla koruyamaz.

            Evvelce de kaydettiğimiz gibi, böyle yakınları ile evlenmemek başka şeydir, helal olan bir hükmü haram saymak  ve bunu hiçbir esasa dayandırmadan (ki zaten böyle bir esas yoktur) münakaşa  ve itiraz etmek çok tehlikelidir.

            Bu gibi yanlış düşüncelerin aslını araştırıp öğrenmek ve itikadımızı tashih etmek zarureti vardır.

Abdülhamid ORUÇ    

Kaynak:YENİ ASYA Gazetesi yıl 5 sayı 1493- sayfa 2

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: