Alemde var olanlar arasında irtibat

Bütün bu âlemin bütün eşyası, birbirine bakar gibi, birbirine yardım eder.
Birbirini görür gibi, birbirine el-ele verir.
Birbirinin işini tekmil için, birbirine omuz-omuza veriyor.
Bel-bele verip beraber çalışıyorlar.
Her şeyi buna kıyas et; ta’dad ile bitmez…
İşte bütün bu haller, iki kerre iki dört eder derecesinde kat’î gösterir ki; şu saray-ı acibin ustasına yani şu garib âlemin sahibine herşey musahhardır.
Herşey onun hesabına çalışır.
Herşey ona bir emirber nefer hükmündedir.
Herşey onun kuvvetiyle döner.
Herşey onun emriyle hareket eder.
Herşey onun hikmetiyle tanzim olur.
Herşey onun keremiyle muavenet eder.
Herşey onun merhametiyle başkasının imdadına koşar, yani koşturulur.”
(Sözler, 284)

Ey arkadaş! Sâni’-i Zülcelal, vâhid ve vâcibü’l-vücud olduğu gibi, bütün sıfât-ı kemaliye ile de muttasıftır. Zira âlemde ve masnuatta bulunan kemalât, tamamıyla Sâni’in kemalinden tecelli eden gölgeden muktebestir. Öyle ise Sâni’de bulunan cemal, kemal, hüsün; umum kâinatta bulunan umum cemallerden, kemallerden, hüsünlerden gayr-ı mütenahî derecelerle yüksektir.

Zira ihsan, in’am edenin servetinden doğar ve servetine delildir. İcad, icad edenin vücuduna delalet eder. Îcab, mûcibin vücubuna bürhandır. Verilen hüsün, verenin hüsnüne delildir. Ve keza Sâni’-i Zülcelal, bütün nevakıstan pâk ve münezzehtir. Çünki noksaniyet, maddiyatın mahiyetlerindeki istidadın kılletinden ileri gelir. Halbuki Cenab-ı Hak maddiyattan değildir. Ve keza Sâni’-i Kadîm-i Ezelî, kâinatın ihtiva ettiği eşyanın cismiyet, cihetiyet, tagayyür, temekkün gibi istilzam ettikleri levazım ve evsaftan berî ve münezzehtir. Kur’an-ı Kerim şu iki hakikate “Allah’a misil yapmayın” manasında olan Ayet işaret eder. İşaratül İ’caz -91

Evet ey benim gibi ihtiyarlığını hisseden muhterem ihtiyar ve ihtiyareler! Biz gidiyoruz, aldanmakta faide yok. Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar, sevkiyat var. Fakat gafletten ve kısmen de ehl-i dalaletten gelen zulümat evhamlarıyla bize firaklı ve karanlıklı görünen berzah memleketi, ahbabların mecmaıdır. Başta şefiimiz olan HABİBULLAH Aleyhissalâtü Vesselâm ile bütün dostlarımıza kavuşmak âlemidir.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: