Almanya’ya Müslüman Cumhurbaşkanı!

Son yıllarda Avrupa´da, özellikle Almanya´da müslümanların –bilhassa türklerin- ve İslam´ın konumu değişime uğradı. Bir yandan ırkçılık ile başlayan, islam korkusu ile devam eden ve islamdüşmanlığına dönüşen bir akım var, diğer yandan İslam´a sıcak bakan, evrensel insani ahlakı ve adaleti benimseyen bir kitle var. Bu iki kitlenin arasındaki “soğuk savaş” Avrupa´nın da geleceğini belirleyecek, çünkü Avrupa´da müslümanların nüfusları çeşitli sebeplerden dolayı yükselmekte.

almanya bayrak okulBu konulara şimdiden strateji geliştirmek yerine özellikle son dönemde bazı derneklerin ve STK´ların bir çoğu çıkmaza girdiler. Bazı STK´lar haklı olarak “bıkkınlık” ve yorgunluk ile geri çekildiler, diğerleri kendi şartları içerisinde yapabileceklerinin sınırlarına ulaştılar.

Bu nedenle mevcut STK´lara yol haritası çizebilmek ve yeni konulara yeni stratejiler geliştirmek amacıyla Almanya´da ve Avrupa´da en çok lazım olan şey entellektüel bir elit tabakası yetiştirmek ve lobi kurmak. Dünyanın neresinde olursanız olun siyasi gelişmelerde etkinizin olmasını istiyorsanız bir lobiniz olması şart. Bunun ile birlikte gelecek yıllara baktığımızda ekonomi düzeninin yerini ilim ve bilginin alacağını görüyoruz. Sadece ekonomik olarak güçlü olan değil, bilgi gücüne de sahip olanların söz sahibi olacağı görünüyor. Bu nedenle entellektüeller yetiştirmek ve mevcut tartışmaları bu düzeyde de sürdürmek faydalı olacaktır.

Bunları yapabilmek için insan çok, ama idealleri olan insanlar az. Üniversiteye gitmek, büyük makamlarda olmak yetmiyor. İdealleri olan ve hayatında belli hedefi olan insanlar gerekiyor. Yoksa profesör olmuş, tek derdi makamını ve maaşını korumak ise bu bağlamda faydası olmaz. Hem milleti için, hem ümmet için çalışan, paraya ve makama tapmayan, dürüst olarak görevini yerine getiren, siyasi kamplaşmalara takılmayan idealli insanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Üniversitelerin her bölümünde, fakültelerinde ve ilim dallarında genç akademisyenlere ihtiyaç var. Ve hepsi kendi bölümünde en iyi olmaya çalışmalı.

Aslında Avrupa´da yetişmiş olan müslümanlar yukarıdaki bahsettiğim boşlukları doldurabilecek kapasitede. Hem müslümanlar ve Türkler açısından entellektüel bir tabaka yetiştirmek hem de mevcut STK´ların desteğiyle lobi faaliyetlerinde bulunmak aslında mümkün. Bunun için zemin, zaman ve şartlar müsait. Avrupa´daki müslümanların ihtiyaçlarını karşılayacak hedefler için gereken potansiyel Avrupa´da mevcut. Bu potansiyelleri keşfedip yerinde, kapasiteye ve kabiliyete göre kullanmak gerekiyor. Bunu yapabilmek için STK´lar ağırlıklı olarak bulundukları ülkeye yatırım yapmalı.

Var olan potansiyeller mutlaka yerinde kullanılmalı. STK´lar bunun için aktif faaliyetler düzenleyerek, elemanlar yetiştirip, kendi ağlarını kurmalı. Bunun için siyasetçiler ve Türk-Alman STK´lar ile sıkı bir irtibata geçilmesi gerekiyor. Bunları yapabilmek için hem Avrupa´yı hem Türkiye´yi çok iyi bilen, her ikisiyle sıkı irtibat halinde olan elemanlar yetiştirilmeli. Oluşturulan lobi ile yeni konulara, daha önce hiç değinilmemiş meselelere, yeni hedeflere ağırlık verilmeli.

Bunun dışında Avrupa´nın konjonktürünü iyi analiz edip stratejik olarak bir yol haritasının çizilmesinde fayda görüyorum. Küresel dengelerin değiştiği bu zamanlarda özellikle Almanya´daki 2,5 milyon türk nüfusu ve 4 milyon müslüman nüfusu önemli ve çok ciddi bir güç. Öyle bir güç ki Almanya´nın ilk müslüman başbakanını veya cumhurbaşkanını yetiştirebilecek kapasitede.

Cemil Şahinöz

cemil@misawa.de

https://www.facebook.com/CemilSa

https://twitter.com/Cemil_Sahinoez