Ammar Bin Yasir (r.a.) Kimdir?

Ammar(ra) 570 yılında doğmuştur. İslam’dan önce de Hazreti Muhammed(sav)’in arkadaşıydı. Çocukluk ve gençlik yıllarını Mekke sokaklarında birlikte geçirmişlerdir Hatice el-Kübra ile evlenmesine vesile olanlardandır.

Babası Yasir (ra)’dır , aslen Yemenlidir; kaybolan bir kardeşini aramak üzere diğer üç kardeşi ile birlikte Mekke’ye gelmiş. Kaybolmuş olan kardeşlerini bulamayınca birlikte geldiği kardeşleri Yemen’e dönmüş, Yasir ise Ebu Huzeyfe el-Mahzumî’nin himayesine girerek Mekke’de kalmış. Ebu Huzeyfe onu Sümeyye isimli cariyesi ile evlendirmiş. Ammar bu evlilikten dünyaya gelmiş ve sahibi tarafından azad edilmiştir.

Havada uçan güvercinAmmar b. Yasir, İslâm’la şereflenen ilk kırk kişiden, Müslümanlığını ilan eden ilk yedi kişiden biridir.

Babası Yasir ve annesi Sümeyye(ra), evlatlarının İslâm’ı kabulünden hemen sonra Müslüman olmuşlardır

Ammar bin Yasir’in annesi ve babası, Hazreti Muhammed(sav)’in akrabaları ve yakın dostları dışında İslam’ı kabul eden ilk kişilerdi.

Sırf imanlarından dolayı akla gelmedik işkencelere maruz kalırlar. Efendimiz(sav) onların yanından geçerken, “Ey Yasir ailesi! Sabredin, yeriniz cennettir.” buyururdu.

Mekke müşrikleri onlara işkence yapıp öldürmüşlerdir. Böylece Ammar(ra)’ın annesi ve babası, İslam’ın ilk şehitleridir.

Annesini ve babasını gözlerinin önünde ve işkenceler altında kaybeden Ammar(ra) müşriklerin işkenceleri altında inliyordu. Yapılan eziyetlere artık dayanamayacağını anladığı bir anda, müşriklerin teklifini kabul ederek, “Muhammed’den hoşlanmadığı; müşriklerin ilâh olarak kabul ettikleri Lat ile Uzza’nın iyiliği” konusunda bazı sözler söylemek zorunda kalır Ammar (R.A.)bütün bu olanları Peygamberimiz (sav)’e anlatıp “Perişan oldum ya Rasulallah!” deyince Efendimiz sorar:

Kalbini nasıl buldun?” Ammar cevap verir:

İman ile dopdolu.” Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyururlar:

Eğer bir daha seni yakalarlarsa aynı şekilde davran!”

İşte bu olay üzerine Allahu Tealâ şu ayeti indirmiştir:

İmana eriştikten sonra Allah’ı inkâr eden kimseye gelince: Kalbi imanla dolu olduğu halde zorla inkâr etmiş kimse değil de kalbini bile-isteye inkâra açmış olanların üzerine Allah katından bir hışım çökecek ve onların payına çok büyük bir azap düşecektir.” (Nahl/106)

Ammar b. Yasir(ra) uzun boylu, kara yağız, elâ gözlü ve geniş omuzlu bir kişi idi.

Ammar b. Yasir (ra), Bedir’de, Hendek’te, Rıdvan biatında ve Rasulullah(sav)’ın bulunduğu bütün savaşlarda O’nun ile birlikteydi.

İrtidad savaşları esnasında, Ammar(ra), yalancı peygamberlik iddiasında bulunan Müseylime’nin lideri olduğu Yamama Kabilesi güçlerine karşı savaşmış bu savaşta bir kulağını kaybetmiştir.

Hicret esnasında inşa edilen ilk mescidin inşaatında bulundu. Ömrünü, Allah’a ve Rasulü’ne karşı sadakat ve hassasiyetle nakış nakış dokudu. Efendimiz (sav) onun bu özelliğine şu ifadelerle işaret buyurur: “Aranızda ne kadar daha kalacağımı bilemiyorum. (Ebu Bekr ile Ömer’i işaret ederek) benden sonra onlara uyun. Ammar’ın hidayeti gibi hidayet bulun; İbn-i Mesud’un söylediklerini tasdik edin!”

Bir başka zaman da “Ammar, her ne zaman iki iş arasında muhayyer bırakılmış ise, hep en doğru olanını seçmiştir.” buyurdu. Bir tartışma sonrasında Allah Rasulü, Ammar’ı şöyle savundu: “Kim Ammar’a düşmanlık ederse, Allah da ona düşmanlık eder. Kim Ammar’a buğz ederse Allah da ona buğz eder.”

Hz. Ömer (R.A.), Ammar’ı Kûfe’ye vali tayin etti ve Kûfe’lilere şöyle bir mektup yazdı: “Ammar’ı size emir, Abdullah b. Mesud’u vezir ve muallim olarak gönderdim. Onlar Muhammed ashabının seçkinlerindendir; onlara uyun!”.

Sıffin Savaşı’nda 657 yılında Muaviye güçleri tarafından şehit edilmiştir.

Teni yere serildiğinde 93 yaşında idi. Hz.Peygamber (sav) hayatta iken: “Sana müjdeler olsun ya Ammar! Seni azgın bir topluluk öldürecektir.” buyurduğu için, Ammar b. Yasir’in şehit düşmesi birçok kişinin uyanmasına vesile olmuştur. Huzeyme ibnu Sabit(ra) cemel savaşında Hz Ammar(ra)’la birlikte Hazreti Ali(ra)’nin safına katılmış fakat hangi taraf haklı olduğu hususunda mütereddid olduğu için kılıç çekmemiştir Sıffın’ada katılmış yine kılıç çekmemiştir, ancak Ammar (ra) şehid edilince kılıcını çekip savaşmış, bu davranışının sebebini ben kulaklarımla (aleyhissalatı vesselamın)Ammar(ra)’a “seni asi bir grup öldürecek” dediğini işittim diyerek açıklamıştır. Ammar (ra) öldürülünce artık hakikat bana zahir oldu der ilerler ve ölünceye kadar savaşır.

Ammar b. Yasir (ra), Hz. Ali (ra) Efendimiz’in kıldırdığı cenaze namazından sonra şehit olduğu yerde elbisesiyle yıkamadan defnedildi.

Allah bizleri Hazreti Muhammed (sav) efendimizin “İliklerine kadar iman ile dolu olan adam!” buyurduğu Ammar bin Yasir(ra)’in şefaatine nail eylesin. Amin..

Çetin KILIÇ /LÜLEBURGAZ

KAYNAKLAR

Hadis Ansiklopedisi

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: