Arakanlı Müslümanlara yardım ve dua çağrısı

Diyanet İşleri Başkanlığı, Burma’da yaşayan Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırı ve katliamların artması üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Katliamların sona erdirilmesi için uluslararası toplumun göreve davet edildiği açıklamada, dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen Müslümanlara yönelik saldırı ve tecavüzlerin derhal sona erdirilmesi istendi.

Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:

Kimden gelirse gelsin, zulüm, asla kabul edilemez…

“Son yıllarda dünyada farklı din mensupları arasında meydana gelen çatışmaların giderek artması, insanlığın geleceği, barış ve huzuru adına son derece üzüntü vericidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, işkence ve öldürme gibi eylemler asla kabul edilemez.

Arakanlı Müslümanlara zulmediliyor…

1942’den bugüne Burma’da yaşayan Arakanlı Müslümanlar, bütün dünyanın gözleri önünde pekçok kere katliamlara, cinayetlere, insan hakları ihlallerine, din ve vicdan özgürlüğü kısıtlamalarına, fiziksel işkencelere, saldırılara, tecavüzlere maruz kalmış; evleri, camileri, medreseleri, köy ve kasabaları yakılıp yıkılarak yok edilmiş; sürgünlere, göçlere, geçici kamplarda ve ormanlarda yaşamaya zorlanmış; haksız bir şekilde tutuklanarak hapse atılmış; nehirlerde ve okyanuslarda boğularak ölmeye terk edilmiş; evlenmelerine, aile olmalarına izin verilmemiş, yaşama, sağlık, eğitim, güvenlik, barınma, mal-mülk edinme, seyahat etme gibi en temel insan haklarından sürekli mahrum edilmişlerdir. Burma’da, Arakanlı Müslümanlara yönelik olarak son yaşanan hadiseler, bu ülkede binden fazla Müslümanın ölümüne, doksan binden fazla Müslümanın da evsiz kalmasına sebep olmuştur.

Nijerya’da gerçekleştirilen Hristiyanlara yönelik saldırılar, İslâm’ın öğretileri ile bağdaşmaz…

Diğer taraftan son günlerde Nijerya’da kiliselere ve Hristiyan köylerine yönelik gerçekleştirilen saldırılar sonucunda pek çok insan hayatını yitirmiştir. Bu saldırılar, bir insanı öldürmeyi bütün bir insanlığı öldürmek olarak değerlendiren İslâm’ın öğretilerine asla uygun değildir. Bu itibarla Nijerya’da kiliselere ve Hristiyanlara karşı yapılan saldırılar nasıl kabul edilemezse Burma’da, Arakan’da, Aykab’da Müslümanlara yönelik saldırılar, zulüm, işkence ve cinayetler, Müslümanların evlerine ve camilerine yönelik tahripkâr girişimler, onların zorla göçe mecbur edilmeleri, kadınlara yapılan tecavüzler de hiçbir şekilde kabul edilemez.

Arakan’daki çağdışı uygulamalar, bir an önce durdurulsun…

Temel insan haklarının uluslararası bütün sözleşmelerde ve hukuk metinlerinde güvence altına alındığı bir çağda Burma’daki bu çağdışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi dünya kamuoyundan beklentimizdir. Burma’da işlenen bu insanlık suçu ve insanlık dışı uygulamalar, her ne kadar dünyanın uzak bir bölgesinde işleniyor ve dünya gündeminden gizlenmeye çalışılıyor olsa da kitle iletişim araçlarının alabildiğince geliştiği bir dönemde temel insan haklarını hiçe sayan ve insanoğluna karşı işlenen böyle suçları dünya kamuoyunun dikkatlerinden kaçırmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Uluslararası toplum, zulme ‘dur!’ demeli…

Bu vesileyle Birleşmiş Milletler, İslâm İşbirliği Teşkilâtı başta olmak üzere dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları ve insan hakları örgütlerini Burma’da yaşanan bu zulme sessiz kalmamaya ve bir an önce ‘dur’ demeye; İslâm dünyasını ve tüm insanlığı Arakanlı Müslümanlara yardım etmeye; bu arada Bangladeş hükümetini, iltica eden mültecilere sığınma hakkı konusunda uluslararası teamüllere uymaya davet ediyoruz.”

Diyanet