Yazıları Gönderen:Rüştü TAFRALI

ihtilaf Adabı

ihtilaf Adabı

MENFİ VE MÜSBET TAVIR VE VASIFLAR “S- Veli olan şeyhin, müddeî olan müteşeyyih ile farkları nedir? C- Eğer hedef-i maksadı, İslâmın ziya-yı kalb ve nur-u fikriyle ittihad ve mesleği muhabbet ve şiarı terk-i iltizam-ı nefs ve meşrebi mahviyet ve tarîkatı hamiyet-i İslâmiye olsa kabildir ki, bir mürşid ve hakikî şeyh olsun. Lâkin eğer mesleği tenkis-i gayr ile meziyetini izhar ve husumet-i gayr […]

Devamını oku ›
HİLM VE İNSAF İLE ADABINA MUVAFIK MÜBAHASE

HİLM VE İNSAF İLE ADABINA MUVAFIK MÜBAHASE

HİLM VE İNSAF İLE ADABINA MUVAFIK MÜBAHASE “Üstadım başkalarında nâdiren bulunan mümtaz hasletlerin zâhirî tavrının pek fevkınde bir vaziyet gösteriyor. Zâhir hâle bakılsa; ilm-i hâli bilmiyor gibi görünür, birden bakarsın bir deryâ kesiliyor. Me’zun olduğu miktarı, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’dan istifade derecesi nisbetinde söyler. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’dan istifadesi olmadığı vakitlerde, yeni ay gibi mahviyet gösterir. “Bende nur yok, kıymet […]

Devamını oku ›
Asrın umumileşen bir hastalığı, kelamda israf

Asrın umumileşen bir hastalığı, kelamda israf

Asrın umumileşen bir hastalığı, kelamda israf Bir hadiste şöyle buyuruluyor: كَلَامُابْنِ آدَمَ عَلَيْهِ لَا لَهُ اِلَّا اَمْرِ بِا لْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىِ عَنِ الْمُنْكَرِ وَذِكْرِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ «Yani: Ma’rufu emretmek (Kur’an hakikatlarını bildirmek), münkeri, kötülükleri menetmek (zararlarını anlatmak) ve Allah’ı zikretmek dışında kalan sözleri, insanın aleyhindedir.»1 Hem « اَكْثَرُ خَطَايَا ابْن آدَمَ مِنْ لِسَانِهِÂdem oğlunun hatalarının birçoğu dilinden ileri gelmektedir.»2 Hem « اِحْفَظْ […]

Devamını oku ›
ADAB-I MUAŞERET

ADAB-I MUAŞERET

ADAB-I MUAŞERET Adab-ı muaşeret; beşerî münasebetlerde İslam ahlak ve adabına uygun ve İslamiyetin güzelliğini gösteren hareketler olup, kemalat-ı insaniyenin üstün derecesini gösterir. Hz. Bediüzzaman bu hakikatı şöyle ifade eder: “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler. Belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehalet edecekler. “Eğer biz, […]

Devamını oku ›
ÂDAB

ÂDAB

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ Ehemmiyetli bir kaide-i Kur’aniye “Bazan Kur’an, Cenab-ı Hakk’ın fiillerini tafsil ediyor. Sonra bir fezleke ile icmal eder. Tafsiliyle kanaat verir, icmal ile hıfzettirir, bağlar.” S:418 ÂDAB Âdab, edeb kelimesinin cem’i olup, edebler demektir. Edeb ise, İslam terbiyesi, yani Allah’ın Rab sıfatının tecellisinden gelen terbiye kaideleridir. Evet, “…. Sünnet-i Seniye, […]

Devamını oku ›