Çok ağır şartlar altında geçmekte günler
Üstadı vicdansızca üstelik zehirlediler
Bediüzzaman’ın yükseliyordu ateşi
Verilen zehirin tesiri ise pek şiddetli
Biliyor çaresi yok, sabırla şükür gerekti
Acizlik içinde bekliyordu Allah’tan inayeti
Üstad çok hasta perişan bir durumda
Zehirin tesiri ile acı içinde kıvranmakta
Acımazsıca yine mahkemeye götürülür
Hafız Ali ağabey pencereden bunu görür
Bütün latifeleriyle derinden derine üzülür
Kanlı gözyaşları kalbinden ruhuna dökülür
Ruhta çıkan yangın hiç söner mi gözyaşıyla
Dururdu ancak İbrahimvari bir yakarışla
Hafız Ali, üstadın elemini ruhunda hissetti
Cenabı Allah’a sığındı içten ihlâsla dua etti
Eski zamanda çok fedakâr insanlar gibi
Üstadın yerine hasta olup, istedi ölmeyi
Hapishanede zaten şartlar pek ağır
Dua kabul olur o gün çok rahatsızlanır
Acilen kaldırılır Devlet hastanesine
Gereken müdahale yapılır ama nafile
Herkes boyun eğer acı kaderin hükmüne
Ağabeyler Kalp gözüyle ağlar bu şehide
Hafız Ali meyve Risalesinin hakikatını
İlmen yakin olarak biliyordu makamını
Aynelyakin hakkal yakin mertebesine
Çıkmak için cesedini bıraktı kabre
Melekler gibi bindi yıldızlara uçtu semaya
Bitirdi görevini gezmeye çıktı âlem-i ervaha
Denizli hapsinden kocaman kutup yıldızı aktı
Hizmet şehitleri kervanına aşkla şevkle katıldı
Üstad çok üzülür Hafız Ali ağabeye
Teslim olmuştur kaderin adil hükmüne
Üstad, kendisinin yerine öldüğünü biliyor
Nur talebeleriyle bunu açıkça paylaşıyor
Bir gün gece, hafız Ali ağabeyin yanına
Üstad duydu kimin gideceğini anında
Selam göndermediğine birden üzülür
Hafız Ali o an üstadın yanında görünür
Mehmet Zühtü, Hafız Mehmet’le beraber
Kabirde Nura kuvvet vermeye devam eder
Bekir Özcan-Borborunbekir