Beklenen Yıl 2020 mi?

Bediuzzamanın Yedinci Lem‘a namıyla yazdığı o işaretlerle dolu bahsini okurken, birden bir ayet dikkatimi çekti. Herhâlde Üstadın, Fetih Suresinin ahirinde yer alan o ayetleri Kuran’ın ‘ihbarat-ı gaybiye’ si açısından değerlendirmesi zihnimi etkilemiş olacak ki, “Huvellezi ersele rasulehu bi’l-hudâ ve dini’l-hakki li yuzhirahu ale’d-dini kullih…” (O, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir. (Allah) o hak dini, bütün dinlere üstün kılması için (böyle yaptı)” farklı bir şekilde dikkatimi çekti.

Evet, manen İslam tüm dinler üzerine galebe etmişti. Fakat zahirde İslam hala, tüm dinlere galebe etmiş değildir. Kemiyet olarak da keyfiyet olarak da… Bu ümmet, tembelliği ve liyakatsizliğiyle -özellikle son beş yüz yıldır- İslam’ı ve Kuran’ı kendi şahsında kıymetsizleştirmiştir insanlık nezdinde. Eğer hakikaten bizler, Kuran’ın ahlakını taşıyabilseydik, özellikle de son yarım yüzyıldan bu yana, insanlık kıtalar halinde fevç fevç İslam’a girecekti. Çünkü hiçbir dönemde insanlık vicdanı bu kadar uyanmamıştı ve hiçbir dönemde de İslam’ın kendisini aktarması önündeki maniler bu kadar kalkmamıştı. Her şey bizim lehimize olmasına rağmen Müslümanlar İslam’ı temsil edememenin utancından kendilerini kurtaramıyorlar.

Ama biliyoruz ve ümit ediyoruz ki bu hal geçecek ve İslam, üstünlüğünü zahiren de gerçekleşecek. Onun delili de Fetih Suresinin 28. Ayetinde yer alan “Li- yuzhirahu ale’d-dini kullih” ibaresidir. ‘Yuzhirahu’ kelimesi ‘açık açık/ zahiren’ anlamına gelen za-ha-ra kökünden müzaridir. Geniş zaman kipidir. Evet Resullulah’ın vefatından sadece 23 yıl sonra kadim dünyanın büyük bir kısmında İslam hâkim oldu. Ama “li-yuzhirahu aladdini kullih” (tüm dinlere zahiren de üstün olmak) gerçekleşmedi.
Li-yuzhirahu aleddini kullih- (İslam) tüm dinlere üstün kılınsın diye- ifadesine baktım. Bu ifadenin ebced değeri 1435 ediyor. Eğer ‘li yuzhirahû’ daki –hû– zamirindeki saklı ‘vav’ da sayılsa o zaman 1441 ediyor, yani 2020 eder.

1914, bizim Osmanlı devletimizi kaybedeceğimiz musibetlerin başlangıç yılıydı. Madem ki, o kaybımız inşallah istikbaldeki bir İslam devletiyle telafi edileceği müjdesi verilmiş –bakınız. Rüyada Bir Hitabe- Elbette üzerinden bir asır geçen o felaketin bir asır sonra telafi edilmesini Kudret-i ilahiyeden bekleme hakkımız vardır.

Elbette bu bir istihraçtır. Ama insana umut veriyor. Tevratın şifresi ve diğer benzer çalışmalardan da biliyoruz ki, insanların fevç fevç islama girecekleri zaman hayli yakınlaştı. Nasr suresi, Kur’anın en ahir surelerinden biridir. İnşallah zahiren de gerçekleşecektir.

Umuyorum ve inanıyorum ki, şartlar zahiren aleyhte de görünse, bu 2014 (2020) yılı, geleceğin o büyük ve ihtişamlı zamanlarına kapının aralanacağı yıl olacaktır. Allah Resulünün ihbarını gerçekleştirecektir! Zira o nebi

“Bir gün bile olsa, Âli- Beytimden biri -bu haseben de olabilir- tüm dünyaya hakim olacaktır!”

Madem haber verilmiş olacaktır. Ve inşallah “Li-yuzhirahu aleddini kulluh” ayetinin remziyle bu önümüzdeki yıldan itibaren başlayacaktır!

Not: Bu yazı Mehmet Ali Bulut tarafından 28.10.2013 tarihinde yayımlanmış olan 2014 yazısından kesitler içermektedir.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: