Bilgisizlik Veya Yanlış Bilgi İnsanı İmansız Edebilir

Gönderdiğim Abdülhamid Oruç Kardeşin yazısı ile:  Müslüman kiminle evlenebilir, kiminle evlenmek haram olduğunu öğrendiniz. Fakat o yazıda da gördüğünüz gibi, akraba ile evlenmek Allah Tarafından bir emir değildir bir ruhsattır-müsaade dir. Çünkü İslamiyetin hükmü kıyamete kadar geçerli ve dünyada her yerin ihtiyacına cevap verebilecek bir din olduğuna göre Allah Kur’anı Kerimi kanun olarak bize göndermiştir.

İslamiyet’in yayılması için nasıl ki Allah c.ş. Peygamberimize a.s.m.  Müslüman olmayanlarla  evlenme izni verdiği gibi, Osmanlılarda İslamiyet’in yayılması için Balkanlarda evliliği akrabalar arasında değil de Hıristiyanların kızları ile evlenmelerini tavsiye etmişler. O anormal değildir. Anormal olan, şunlara dikkat etmeleri icab eder: Yani, Hala, Teyze, Dayı ve Amca kızlarını öz kız kardeşi gibi bilip, onlardan korunmama vebali ile karşı karşıya kalmamak lazımdır. Mesela:

Kız kardeşin dize kadar bacakları, dirseğine kadar kolları ve saçları öz kardeşinin görmesi haram değildir. Ama. amca, dayı, teyze ve hala kızlarına karşı tam yabancı hanımdan korunduğu gibi, onlardan da korunmalıdırlar. Yalınız gece değil gündüzde, onlardan biri ile yalınız baş başa kalamaz. Halbuki, benim bildiğim: Rumeli de yaşayan Müslüman Kardeşler  bu hususa da dikkat etmeyip vebal altında kalıyorlar.

Biz Müslümanlar Dünya ve ahiretimizi cennet yapmak için, Kur’ani Kerimde geçen Allahın bütün emirlerine inanıp ve ibadetimizde kusur etmemeye çalışmalıyız. Sonra değil şikayet etmek için bahane bulmak, belki, hiç hakketmeden, bütün mahlukat üstüne, hatta meleklerin üstüne çıkabilme şansını Allah bizim elimize vermiş bir varlık olarak bizi yaratmış ve önümüze türlü türlü nimetleri sermiştir. Böyle olduğu halde, niye o daha zengin ben fakir, o beyaz ben siyah, niye onu erkek beni kız. Niye onu daha güzel beni daha çirkin  yaratmış? Bu gibi olumsuz itirazları, hiç çekinmeden ortaya serebiliyoruz.

Halbuki dağda bir tiken, bir taş, bir yılan, bir merkep yaratabilir idi yaratmadı. Bizi öyle bir insan yaratmış ki: Bilgisayarda kullandığımız Flaşlar 4-8 16 Gigabayt. Ki bunlar bir çok kitabi içine alabiliyorlar. Fakat bir ilim adamının dediğine göre: İnsanın Kuvve-i hafızası iki buçuk milyon Gigabayt lık bir hazine imiş. İnsanda 100,000 k.m damar. Saniyede elli milyon hücremiz ölüyor, başkası yerine geliyor. Evet insanı Allah sayamayacağımız kadar kıymetli cihazlarla techiz etmiş.

Hanım kardeşler erkeklerden daha fazla itirazlar ileriye sürüyorlar. Bu dünyada haramdan korunan genç erkeklere, Allah niye huri kızları cennette versin de, bizi yalınız beyimizle bıraksın, orada hanımlara verilecek o kadar çok hizmetçileri azacık bir ikram görüyorlar zavallılar. Burada Allah erkeklere niye dört hanımla evlenmeyi müsaade etmiş? Halbuki hiçbir hanım demez ki erkek evde otursun, dışarıdaki ağır işleri ben yapacağım, askere beyim gitmesin de ben gideyim diyen yok. Boşanma esnasında mehir beyim vermesin de ben vereceğim diyen yok.

Her ne kadar bugün bir çok erkeğe kendi hanımı bile ağır geliyor. Ama hanıma beyinden birden fazla hanımla evlenme teklifi geldiği zaman hanım hemen itiraz eder. Bu  itiraz ile hanım Allahın kanununa itiraz etme vebali altına girmiş oluyor. Ki filen Allahın kanununa itiraz şöyle dursun, öyle bir şey hatıra geldiği zaman bile insan titremeli.

Biz de, aşağıdaki yazılarla bu meseleyi izaha çalışacağız. Bu yazıyı okuyan erkek ve hanım kardeşleri bilgi sahibi yapmak bir maksat ile izah edeceğiz. Müslüman erkeklerini dört kadınla evlenmelerini Allah neden müsaade etti. Meselesini öğrenmeleri için, birkaç noktaya işaret ederek, onların bilmedikleri yönleri izah etmeye çalışacağız. Öğrendikten sonra İnşaallah vebalden kurtulurlar.

Allah neden erkeğe dört hanımla evlenmeyi müsaade etmiş?

1- İslamiyet bir kadından dörde çıkarmamıştır. Belki, İslamiyet geldiği zaman 40 kadınla evlenenler oluyordu. İslamiyet onlara yalınız dört kadınla nikâhlanabilmenize müsaade var, İslam dinini kabul edenler fazlasını boşamaya mecbur kalarak dörde razı oldular.

2-   İslam dini yalınız bir şehre, bir vilayete veya bir kıt’aya gelmemiştir. Bir asra da münhasır değildir. Belki Allah tarafından nazil olan Kur’ânı Kerim, öyle bir kanundur ki , hiç kimse onun bir noktasını silmek için el uzatamamıştır. Mademki öyledir, elbette hükmü her hangi bir zamana ve herhangi bir yerle sınırlanmayan böyle bir kanun, zayıf olan dindar bir fakiri de, şehevi duyguların baskısı altında yaşayan bir zengini de idare edebilmelidir. Bu sebepten ötürü erkeklere ağır şartlarla, yani bir erkek dört hanım ile evlendi ise: Dört bile kadına haklarını noksansız vererek, bu sebepten, dört kadınla evlenmeyi Allah müsaade etmiştir.

3- İslam dini Müslüman’lara dört kadınla evlenmeyi müsaade etmiştir. Sebebine gelince, düşmanlarla savaşmaya kadınlar değil erkekler gider, savaşta şehit olan o erkeklerin  yetim kalan yavruları ile beraber dul kalan o gencecik hanımlarına sahip çıkmak amacıyla, dört hanımla evlenmeyi müsaade etmiştir.

4-İslam dini dört kadınla evlenmeyi müsaade etmiştir. Tabii ki erkeğin vaziyetine göre, ihtiyacına göre, alacağı kadının ihtiyaçlarını noksansız gidermek ve adaletle davranmak şartı ile ve onlardan doğacak yavruları giydirmek beslemek şöyle dursun, onlara hem din hem de dünya için lazım olan eğitimi ve geçimini temin etmek şartı ile birden dörde kadar kadınla evlenmeyi  müsaade etmiştir. Ayet-i Kerime’de:”Eğer adaletli davranacağınızdan endişeli iseniz o zaman size bir tane kâfidir” buyrulmuştur.( Nisa ayet 3)

5- İslam dini birden dörde kadar kadınla evlenmeyi, erkekleri haramdan muhafaza etmek için, müsaade etmiştir. Çünkü, her erkek şehevi duyguları tarafından farklı baskı hisseder. Bu baskıyı taşıyanların, hanımları hayız ve nifas hallerinde, yani kadınların adet görme müddeti 7 gün,  çocuk doğurmadan sonra kırk gün içinde kadınlara yaklaşma yasağı zamanında, hali müsait olanları haramdan kurtarmak için, ağır şartlarla, yani alacakları hanımlara eşit muamele etmek şartı ile, dörde kadar kadınla evlenmeyi müsaade etmiştir.

6- Evlenmekten ana maksat, neslin çoğalmasıdır. O esnada ki keyif ise, Halik tarafından nesli devam ettirmek için çiftlere verilen peşin bir ücrettir. Bu dünyada insanlar ücretsiz iş yapmadıklarını bilen Allah, onlara ücretlerini verip nesli çoğaltmak için evlenmeye sevk etmiştir. Kadınların evlat doğurma dönemi erken tükendiği için, erkeklerin birden fazla hanımla evlenmelerine müsaade edilmiştir.

7- Dört kadınla evlenme tenkidi, Müslümanlardan değil, yolunu sapmış olanlar la imansızlardan geliyor.  Halbuki bunlar her gün gayrimeşru yollarla kendilerini tatmine çalışırlar. Hatta bunlar kendilerine hanımın derdini ve doğacak çocuk yükünü üzerlerini almamak için bir hanımla bile evlenmiyorlar. Belki boğazlarına kadar harama batık bir hayat sürüyorlar. İşte bu tenkit fikri, batılılardan bizi lekelemek için gelmiştir. “Aids” hastalığı, dinini yaşayan  Müslüman devletlerde değil, ecnebilerde çoğalıyor. “Aids” hastalığından korkan bizim zavallıların şikayeti de dört hanımla evlenenlerden değil gayri meşru zevklerin peşine koşanlardan geliyor. Bu sebeptendir ki  Dispanserlerde büyük büyük yazılarla aman kendi hanımınızı yeterli bulup dışarı çıkmayın, yazıları çekinmeden bir tedbir olsun diye yazıyorlar.

8- Bugüne kadar hiçbir anayasa veya kanun, insanların tamamına faydalı olamamıştır. Çıkan kanunlara bakılır, çoğunluğa faydalı ise o iyidir. Bu itibarla mademki İslam dininin hükmü kıyamete kadar devam edecektir. O zaman bir tarafı tamir ederken diğer tarafı harap etmemeğe dikkat ederek, toleranslı olmayı elden bırakmamıştır. Madem böyledir, Allah’ın Kanunu olan Kur’an-ı Kerim’in hükmü her zaman ve dünyanın her yerinde yaşayan insanlar için geçerlidir ve geçerli olacaktır.

9- Bunu herkes bilmesi lazım ki, bir mucidin, veya bir san’atkârın yaptığı  san’atta, ancak o eseri yapanın kanunları geçerlidir. Yani bir mucit icat ettiği makineye bağladığı katalog-kullanma  kılavuzu  geçerlidir. Bunun haricinde mevzuun dışında  herhangi dalda çok mahir biri de olsa onun sözü  o makinede geçerli olamaz. Başkasının yapısı olan, bu aciz insanın yaptığı kanun hakkında hüküm böyle olursa? Ezelden ebede kadar her şey kabza-i tasarrufunda bulunan Şanı yüce Allah’ın yaptığı işlerde Allah’tan başka kimin sözü ve hükmü geçebilir. İnsanın faydası için insanlar tarafından yapılan kanunlardan hangisi Allahın kanunundan daha doğrudur veya doğru olabilir? Onun yaptığı işi O’ndan daha iyi kim bilebilir? İsterseniz deneyin? Mercedes’i yapan mühendisin arabaya astığı kullanma kılavuzunu hükümsüz sayın. Sonra arabayı sürerken, frene basacak yerde gaza basın de görelim halinizi. Sanırım bu kadarla, bu sorunun cevabını aldınız..

İşte bu mevzuda son sözüm. Dinimizde müsaade olunduğu halde Allahın en sevmediği şey boşanmak olduğunu nazara alarak evliler biri diğerini kırmamak için dikkatli olacaklar. Bundan ötürüdür ki, yukarıda dediğim gibi: İslam ölçülerine göre nikâh  sözleşmesi yapılırken ömrün sonuna kadar desen kabul olmaz. Peki nasıl olacak?  Sonu olmayan bir hayata göre dini nikâh olur. Onun için, dini bütün olan Müslümanlar, aman o uzun hayatta arkadaşımı kaybetmeyeyim diyerek bir diğerinin ufak tefek söz ve davranışlarına  tepki göstermesinler.

Abdulkadir HAKTANIR

www.NurNet.org