Cemaatin Ehemmiyet Ve Lüzumu

Konu: Ey insanlar cemaatten ayrılmayın, itaat edin çünkü Allah’ın eli cemaat üzerindedir

Cemaat Olmanın Önemi

İslâm cemaat dinidir. İslâmın ilke ve prensipleri en güzel şekilde
cemaatle beraber yerine getirilir.

İslâm, Müslümanların şuurlu cemaatler olmasını emretmiştir.
Peygamberimiz Medine’de bu örnek cemaati kurmuş ve nasıl olacağını
göstermiştir. Böyle bir cemaat mü’min için koruyucu bir elbise, kale
gibidir.

Cemaat olan mü’minler birbirlerini daha iyi tanırlar, birbirlerini
sever sayarlar, destek olurlar, yardımda bulunurlar. Birbirlerinin
durumlarından haberleri olur, birbirlerinin eksik taraflarını
tamamlarlar. Tıpkı bir vücut gibi birbirlerinin acısıyla
kederlenirler.

İslâmí cemaat, Kur’an anlayışı ve Peygamberin (a.s.m.)yolu üzerine kurulur.
Onların arasında kardeşlik, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma,
fedakârlık ve saygı vardır. Onların arasında soy, sınıf, kabile,
meslek, bölge üstünlüğü gibi şeyler yoktur.

İslamda, ehli dalalette yalnız kendi menfaatinin peşine koşmak gibi, bencil egoizm fikri yoktur. Müslüman’ın komşusu aç iken kendisi tok olarak yatamaz. Müslüman tek başına kıldığı iki rekât namaz iki kalır. Eğer cemaatle kılarsa 27 rekât olur, onun sevabı çoğalır. Hac farizası Müslümanları birleştirmek cemaat haline getirmek manasından ileri geliyor.

Kur’an, Müslümanları Kur’an etrafında bir araya gelmeye davet ediyor.
İncili dörde bölüp Dinlerini parçalayanlar gibi parça parça olmaktan sakındırıyor.

Allah(cc), kuvvetli bir bina gibi bir araya gelip kendi yolunda cihad eden
mü’minleri sevmektedir.

Peygamberimiz (s.s.m.) bir çok hadisinde Müslümanlara cemaat olmayı
teşvik etmekte, bunun önemini bildirmektedir. (Şamil İslam
Ansiklopedisi)

Bu mevzuda gelen birçok rivâyet, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)’in ısrarla cemaate uymayı, cemaatten ayrılmamayı emrettiğini
gösterir. Bir iki tanesini kaydedelim:

“Size cemaati tavsiye ederim, ayrılıktan da sakının, zîra şeytan iki
kişiden uzak durur. Cennetin ortasını isteyen, cemaatten ayrılmasın.”
Allah ümmetimi dalalet üzere toplamaz. Allah’ın eli cemaatledir.
Cemaatten ayrılan ateşe gider.”

“Cemaat rahmet, ayrılık azabtır.” İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme
ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/439-440.

Başka bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuştur:
“Dünyanın ücra bir köşesinde de olsa, üç kişinin, içlerinden birini
kendilerine emir tayin etmeden yaşamaları doğru olmaz” Ahmed İbni
Hanbel, Müsned, II, 177

İbni Ömer’den (r.a.) rivayetle:
“Allah ümmetimi dalâlet üzerine birleştirmez. Allah’ın rahmet ve
himaye eli cemaatin üzerindedir. Kim cemaatten ayrılırsa Cehenneme
doğru ayrılır.” Tırmızî, Fıten: 7.

Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) şöyle buyurdular:

“Kim cemaat'(imiz)den bir karış uzaklaşırsa (kendini dine bağlayan)
İslâm bağını boynundan çıkarıp atmış olur” Ebu Dâvud, Sünne: 30;
Tirmizî, Emsâl: 3

“Kur’ân’da Cenâb-ı Hakk şöyle buyurur:
“Sizden öyle bi cemaat bulunmalıdır ki, (onlar herkesi) hayra
çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükten vazgeçirmeye çalışsınlar.
İşte onlar muradına erenlerin tâ kendileridir.” Âl’i İmrân sur.104.
ayet

“Ey müminler, Allah’tan gerektiği gibi korkunuz ve mutlaka müslüman
olarak ölünüz.
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız sakın ayrılığa
–düşmeyiniz, Allah’ın size bağışladığı nimeti hatırlayınız. Hani bir
zamanlar düşman olduğunuz halde O, kalplerinizi uzlaştırdı da O’nun bu
nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Hani siz bir ateş kuyusunun tam
kenarındayken O sizi oraya düşmekten kurtardı. Allah size ayetlerini
işte böyle açık açık anlatır ki, doğru yolu bulasınız.” Ali İmran
202-103.ayetler

Güzel dinimiz gönül yurdunda şirki, küfrü ve nifakı istemediği gibi
toplum hayatında da başıbozukluğu, disiplinsizliği, kargaşayı, fitne
ve anarşiyi asla arzu etmez.

Dinimize göre düzen ve intizam, en küçük
toplum birimine kadar her yerde önemlidir. Bu sebeple Sevgili
Peygamberimiz, yolculuk yapmakta olan üç kişilik, küçük ve geçici bir
toplulukta bile, mutlaka sorumlu birinin, bir yöneticinin
belirlenmesini tavsiye etmiştir.

Hatta Haca giden iki kişi daha yola başlamada biri diğerine: Şuraya kadar sen başkan olacaksın ondan sonra ben diyecekler. Aleyhissalatu vesselam Kendisi de mübarek hayatlarında bu
hususa büyük bir itina göstermiştir. Bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle
buyurmuştur:

“Dünyanın ücra bir köşesinde de olsa, üç kişinin, içlerinden birini
kendilerine emir tayin etmeden yaşamaları doğru olmaz” Ahmed İbni
Hanbel, Müsned, II, 177

Derleyen: Abdülkadir Haktanır