ÇİN HİZMETLERİ

ÇİN’DE İSLAMİYET VE RİSALE-İ NUR HİZMETLERİ…

🔸ÇİN’DE GENEL DURUM

  • Dünya nüfusunun yaklaşık %20’sini (1/5) Çinliler oluşturmaktadır.
  • Nüfus olarak Dünya’nın en kalabalık nüfus sahibi ve karasal olarak da Dünya’nın 3. büyük ülkesi Çin’de; yaklaşık 1.5 milyar, Dünya da toplamda 2 milyar Çinli insan yaşıyor. Dünya’da en çok tabii ki Çince (Mandarince) konuşuluyor.
  • Para birimi Çin Yuan’ıdır.
  • Din genel olarak Budizm ve Taoizm’dir. Bu dinler de kültürel olarak vardır. Dolayısıyla esas olarak Ateizm vardır. (İslam dini de mevcuttur.)
  • Ekonomik olarak dünyanın en güçlü ekonomisine sahiptir.
  • İstikbalde dünyanın en güçlü ekonomisine sahip iki ülkeden birinin Çin diğerinin Türkiye olacağını ilim adamları ifade ediyorlar.
  • Kültür olarak, çok derin kültürel yapıya sahip bir millettir. Samimiyet ve misafirperverliği bizim milletimize benzer.

🔸ÇİN’DE MÜSLÜMANLIK

Çin’de Müslümanlar iki ana gruptan oluşur: (Sair milletlerden Müslümanlarda cüz’i olarak mevcuttur.)

  1. HUİ (mümin demek) Çin’in kendi ırkından Müslümanlara, ”Hoey Hoey”, ya da; ”Hoey-Tsee” denir. Bu kavramlar, 1335 yılında, Say-tien-Tche adındaki Müslüman bir prensin müracaatı üzerine, Çin İmparatoru Chun Ty tarafından kabul edilmiş ve resmen kullanılmıştır. Fakat Çinli Müslümanlar, kendileri için ”mü’minin” ve ”müsulmani” tabirlerini de kullanırlar. HUİ olanlar  Uygurlar dan çok fazladır. Günümüz Asyasında Müslüman azınlıklar kitabının 565. Sayfasında Çin nüfusunun %10 unu teşkil eden yaklaşık 142 milyon Çin’de müslüman olduğunu kaynak olarak yazıyor.
  2. Uygur (Doğu Türkistan) Müslümanları 15-20 milyon civarında olduğu ifade ediliyor.

🔸 ÇİN’DE DİL

   Çin Halk Cumhuriyeti’nin resmi dili Mandarince‘dir. UNESCO tarafından yapılan güncel araştırmalarda: Çincenin dünya genelinde en fazla konuşulan dil olmasının temel sebebi Çin’in en kalabalık nüfusa sahip ülke olmasıdır.

🔹DÜNYA DİLLERİ SIRALAMASI

2020 UNESCO verileri incelendiğinde dünyada en fazla kullanılan dillerin Çince ve İngilizce olduğu görülmektedir. Dünya dilleri sıralamasına giren Arapça ve Hintçe bu başarıyı ülke nüfuslarına borçludur. Malayca da, dünyada dağılım gösteren Malezyalılar tarafından farklı coğrafyalara dağılmayı başarmış ve yaygın bir dil haline gelmiştir. Çok konuşulan diller sıralaması ise aşağıdaki gibi listelenebilmektedir.

  1. Çince
  2. İngilizce
  3. İspanyolca
  4. Hintçe
  5. Arapça
  6. Rusça
  7. Malayca
  8. Bengalce
  9. Portekizce
  10. Fran

Çince dil iki kısma ayrılır:

  1. Basitleştirilmiş MANDARİNCE (standart Çince): Çin, Singapur ve diğer yerlerde ekserinin kullandığı yeni Çince lehçesidir.
  2. Geleneksel(Kantonca) MANDARİNCE: Taywan, ve Hong Kong’ da kullanılan eski Çince lehçesidir

Basitleştirilmiş Ve Geleneksel Çince Arasındaki Farklar:

Mesela geleneksel Azerbaycan Türkçesi ve basitleştirilmiş Türkiye Türkçesi gibi.

Genelde yazı dili ile konuşma dili çok fark ediyor, istatistik olarak konuşma dili yaklaşık %5 fark ediyorsa, yazı dili % 20 ila %30 fark edebiliyor.

🔸ÇİN’E GİDEN SAHABE: VEHB BİN KEBŞE

İslam dininin bütün dünyaya yayılmasında, gayrimüslimler ile yapılan savaşlar önemli bir yere sahiptir. Ancak Musab bin Umeyr‘in –radıyallâhu anh– Medine’de yaptığı gibi savaşmadan yapılan İslami tebliğler de İslam’ın yayılmasında etkili olmuştur.

Çin’de de öyle olmuştur.

Hz. Muhammed –sallâllâhu aleyhi ve sellem- döneminde Çin’e giden Vehb bin Kebşe de–radıyallâhu anh–  İslam’ı Uzakdoğu’ya taşıyan sahabelerdendir. Hz. Peygamber’in –sallâllâhu aleyhi ve sellem- dizinin dibinde yetişmiş bir sahabe Hz. Ebi Kebşe de Hz. Peygamber’in emriyle Medine’nin 8.yılında vefatından 2 yıl önce (630) da Vehb Bin Ebi Kebşe Efendimiz’e gelerek: “Benden arzu ettiğiniz bir şey var mı ya Rasulallah?” diyor.

Efendimiz (ASM): “Çin’e biri gidip Allah’ın dinini anlatsaydı, çok memnun olurdum.” deyince Vehb Bin Ebi Kebşe: “Tamam ya Rasulallah” diyor ve evine gidip ailesine durumu iletiyor. Altı çocuğu ve ailesini bırakıp, üç gün sonra Çin’e gitmek için ailesi ile helalleşip yola çıkıyor. Hâlbuki o zamanlar Çin, belki de bir yıllık mesafedeydi. Hazret-i Vehb –radıyallâhu anh–, oraya kadar gidip uzun bir müddet tebliğde bulunmuştur.

Tang Hanedanlığı hükümdarı ile görüşmüş ve Hz. Peygamberin İslam dinine davetini bildirmiştir. Hükümdar elçiyi iyi karşılayarak Kanton vilayetine, bugünkü adıyla Guangzhou, yerleşerek bir cami yapmasına müsaade etmiştir. Ülkenin en eski camisi olan bu cami 627 yılında inşa edilmiştir ve adı Hui Sheng Se camisidir

Ancak gönlünü kavuran Rasûlullah hasretini bir nebze olsun dindirebilmek ümidiyle Hz. Vehb, 10 yıl sonra Medine yollarına düşmüş ve bir yıl süren çileli bir yolculuğun ardından, Medine’ye ulaşmıştır. Fakat Hz. Peygamber –sallâllâhu aleyhi ve sellem– vefat etmiş olduğu için, O’nu dünya gözüyle bir daha görememiş ve Hz. Peygamber’in kendisine tevdî ettiği hizmetin kutsiyetinin idraki içinde, tekrar Çin’e dönmüştür

Çin’e gelen ilk sahabe olan Vehb bin Ebi Kebşe’nin kabri bugün Çin’in en büyük şehirlerinden biri olan Guangzhou’dadır.

🔸ÇİN’DE  HIZMETLERİ

Türkiye’den bazı abilerin, Çin’de yıllar öncesinden devam eden hizmetleri var Allah razı olsun. Bizlerinde 2006 yılından beri hem onlarla hem de Çin’deki bizim kardeşlerle irtibatımız devam ediyordu. O yıllarda Malezya’daki alakadardık devam ederken 4 dilden Risale-i Nur tercümeleri başlamıştı. Bu diller: Malayca, Çince(Mandarince), Tamilce ve Boşnakça (Boşnakça külliyatın tamamı Malezya da tercüme edildi) İlk tercüme 2008 yılında 5 kişilik heyetle başladı. Yapılan tercümeleri tashihten sonra bir kısmını Türkiye’deki yayınevlerine gönderdik (Sözler Yayınevi, İhlas Nur yayınevi gibi) bastılar. Bir kısmı da Malezya ve Singapur’da basıldı elhamdülillah.

 Türkiye’den Çin’e okumaya giden talebeler oluyordu. Bizlerde yönlendirme yapıyorduk. Oradaki kardeşlerin sayısı artması ile kardeşler bizleri davet ediyorlardı.  Bizde bu davetler üzerine ilk defa  2014’te 10 günlüğüne Wuhan’a gittik. Rabbimiz, Ramazan ayında çok güzel hizmetler nasip etti elhamdülillah. Üniversite talebeleri, esnaf ziyaretleri ve kardeşlerin arkadaşlarıyla muhtelif dersler yapıldı elhamdülillah.. Hızlı trenle Guangzhou Sahabeler Camii’ni ve kabirlerini ziyaret için gidip gelmiştik.

2015 Avustralya Melbourne’da Asya Pasifik meşveretinde meşveret kararıyla ilk medrese açılması vazifesi bize tevdi edildi elhamdülillah. Dönüşte 4 günlüğüne Wuhan’a aktarmalı gittim. 4 gün içinde (Maraşlı Bir kardeşin mobileti ile sabah namazı sonrası çıkıyorduk) yaklaşık 20 daire ye bakıldı. Bunların içinde her türlü ulaşımı kolay, Türklerin çok olduğu merkezi bir yerde kira kontratı bizim üzerimize yeşil bir siteden bir daire -ilk medresemiz olarak-wuhanda kiraya tutuldu elhamdülillah… Hatta oradan yerli referans için birisi gerekiyormuş. Onu da orada okuyan bir kardeşin hocasının kız çocuğu gelip imza atarak referans olmuştu, Allah razı olsun. Rabbimiz hidayet versin inşallah. 11 milyonluk nüfusu olan Wuhan’da 11 tane devlet üniversitesi var, o zamanlar yaklaşık 50 tane Türk talebe bu üniversitelerde okuyorlardı. Ortasından Nil Nehri gibi Yangtze adında bir nehir geçen, yeşillik çok güzel bir şehir.

🔸PANDEMİ DÖNEMİNDE YAPILAN HİZMET SAİR ZAMANDA 10 SENEDE YAPILMADI…

Tahdis-i Nimet olarak Beray-ı malûmat başta inayet-ilahi ile…

  • Türkçe ‘den tercümeler
  • Hanımlar heyeti teşekkülü ve hizmetlerde istihdam ediliyor…
  • Çince Risale-i Nur dersi bir seneden fazla devam ediyor…
  • Profesyonel stüdyoda Çince Risale-i Nurdan seslendirme yapılıyor ve sosyal medyalarında neşerdiliyor…
  • Çince Risale-i Nur internet Siteleri kurulması ve aktif olması…
  • Kısa kısa videolar hazırlanıp sosyal medyada paylaşım yapılıyor..
  • Kare kodlu Çince Risale-i Nurlar hazırlanıp pratik okumaya vesile olunması
  • Çince seslendirme yaptırılan firmanın: “Bu Risaleler insanın ruhuna tesir ediyor, devamı var mı? Varsa bizde basalım, sosyal medyada neşredelim.” demeleri…

🔸 Mucizat-ı Ahmediye Risalesi basıldı hemde mobil yükleme programlarına yükleme yapıldı elhamdülillah… şimdi seslendirme yapılıyor…ve karşılaştırma programı için de hanımlar heyeti hazırlık yapıyorlar.. seslendirme bitince de hem medrese Radyoya hemde video çalışması yapılacak inşallah…

🔸Çin’de profesyonel stüdyoda Çince Risale-i Nurdan seslendirme yapılması ve sosyal medyalarında neşretmeleri

– mobil uygulamalara çince Risaleler yerleştirme yapılması

 

– Çince broşürler tercüme edilip basılıp neşri yapılıyor

 

– Çin’deki kendi bazı sosyal medyada paylaşım yapılıp aktif olarak çalışması

 

– Çince kitaplardan vecizeler hazırlanıyor ve neşrediliyor

,🔸SOSYAL MEDYADA YABANCILARDAN ÇİNCE RISALE-İ NUR’A DAIR GELEN  YORUMLAR

  1. Mektubu

**            “Kaç senedir okuyorum, şimdiye kadar böyle bir ders görmedim”

**            “Bunu ezberleyeceğim, bu kitabın tamamını gönder hepsini okuyacağım”

Tabiat risalesi

**            “Bunu bir defa değil en az on defa okumak lazım. Sadece birinci kelimesi dahi münkirkeri ilzam etmeye kafi”

**             “Ne zaman zor durumda kalsam Risale-i Nurlar imdadıma yetişiyor”

Gençlik rehberi

**             “Bediüzzaman mahkumlar için ağlayacak kadar şefkatli birisi, O’nun tek derdi insanları kurtarmak “

**           “Risale-i Nur bize Allah’ı tanıtıyor, ama ne yazık ki okuyan az.”

**           İlk defa  okuyan birisi diyor ki: “Validem hiç elinden düşürmeden okuyor.”

**          Birde sosyal medyada Çince RİSALE-NUR Hizmetleri vesilesiyle tanışılıp  hizmetlerde istihdam edilenlerde var elhamdülillah..

             Yeni müjdeli bir haber geldi elhamdülillah..

Seslendirme yaptıran şirkete dini bir heyet gelip: “Siz dini ne gibi neşriyat yapıyorsunuz?” diye soruyorlar. Onlarda anlattıktan sonra kendi yayınladıkları eserleri ve Çince Hastalar Risalesi ve Tabiat Risalesi’ni veriyorlar. Heyet bu eserleri inceledikten sonra geliyorlar: “ Hepsi bir tarafa bu Bediüzzaman kimdir? Biz şimdiye kadar neden duymadık? Bu eserler insanın ruhuna tesir ediyor, bunların devamı var mı? Varsa bunları neşretmeniz lazım.” diyorlar. Onlarda ilgilenen abimizi arayıp durumu ilettiler, meşveret edildi elimizdeki 20’ye yakın Çince küçük kitapları karşılıklı tashih heyetiyle tashih edip neşredilebilir denildi ve devam ediyor Elhamdülillah….

  • Risale-i Nur’un hakikî şakirdleri, neşriyat-ı diniyelerinde ve ittiba-ı sünnetteki ibadetlerinde ve içtinab- ı kebairdeki takvalarında, Kur’an hesabına vazifedar sayılırlar. Kastamonu – 185
  • Evet her tarafta, hattâ Hind ve Çin’de ehl-i iman, bu zamanın çok dehşetli dalaletinin galebesinden; acaba İslâmiyet’te bir hakikatsızlık mı var ki, sarsılmış diye şübheye ve vesveseye düştüğü vakit birden işitir ki; bir risale çıkmış, imanın bütün hakikatlarını kat’î isbat eder, felsefeyi mağlub edip zındıkayı susturuyor, diye anlar. Birden o şübhe ve vesvese zâil olup imanı kurtulur ve kuvvet bulur. Emirdağ-1 – 91

  • Ümidim var ki, istikbal semavatı zemin-i Asya, bâhem olur teslim yed-i beyza-i İslâma

   Zira yemin-i yümn-ü imandır, verir emn-ü eman ü emniyeti enama. Şualar – 320

  • İslâm’ın ve Asya’nın istikbali, uzaktan gayet parlak görünüyor. Çünki Asya’nın hâkim-i evvel ve âhiri olan İslâmiyetin galebesi için dört-beş mukavemet-sûz kuvvetler ittifak ve ittihad etmektedirler. Muhakemat – 42

🔸 Çince Risale-i Nur Site ve YouTube kanallarımız…

▶️ https://mandarinnur.com/

▶️singaporenour.com

▶️wendaislam.com

▶️http://www.guangnur.com/

▶️https://www.youtube.com/channel/UC5b0xglmOlMvqW1NDVxXJkA?view_as=subscriber

▶️https://youtube.com/channel/UCUR3aO6m6PlsuM3dZO18HyA

▶️https://www.youtube.com/channel/UCV1zG0IPruTUfZMsoNBObnw

👍 Çince Risale-i Nur site ve YouTube kanallarımız..

www.NurNet.org