Ebrehe Kabe Yolunda

Gurur, kibir içinde Ebrehe, ordunun en önünde

Kendinden gayet emin, yöneldiler sevinçle Kâbe’ye

 

Mekke yolunda, Arap kabileleri ile başlar müthiş bir savaş

Kazandı hep Ebrehe,  hedefe yaklaşıyordu yavaş yavaş

 

Ordu “Kâbe’ye” yakın “Muğammis” denilen bölgeye gelir

Öncü birlik hazırlanıp hemen süvariler gönderilir

 

Mekke’nin dağ ve ovalarından, toplanır başıboş develer

Süvari komutanı, zafer edasıyla bunu Ebrehe’ye müjdeler

 

Kâinat peygamberin dedesi, Mekke’nin ulu reisi

Toplanan hayvanların içinde var iki yüz tane devesi

 

Ebrehe, bir elçi ile Mekke’ye gönderdi haber

“Kan akıtmam karşı koymazsanız bana eğer”

 

“Buraya ben sizinle harp etmek içim gelmedim”

“Kâbe’yi yakıp yıkmaktır benim en büyük emelim”

 

“Savaşmak istemiyorsanız reisiniz gelsin yanıma”

“Bize hemen yol açsın, konuşup yapalım anlaşma”

 

Kureyş’in reisi Abdulmüttalip cevap verdi şöyle

“Biz onunla Vallahi savaşmak istemeyiz kesinlikle”

 

“Zaten, buna karşı koyacak güç, kudret yok bizde”

“Bu Beyt Allah’ındır, bizler sahip değiliz bu mabede”

 

“Halilibrahim Peygamber’in(a.s)  yüce yadigârıdır”

“Allah Beyt’ini yıkılmaktan mutlaka koruyacaktır”

 

“Allah mukaddes beytini yok olmaktan korumazsa eğer”

“Hükümdara, karşı koyacak o güç kuvvet bizde ne gezer”

 

Borborunbekir-Bekir Özcan

www.NurNet.org