Erkek Ve Kadında Zihinsel Gelişim Süreci

Burada bahsetmeye çalışacağım süreç beynin fizyo-patolojik veya anatomik gelişim sürecinden çok işlevsel süreci olacaktır. Beynin gelişme evresinde erkek ve kadınlarda geç bir evrede mantıksal ya da bilişsel merkezler gelişmeye başlar.

Gelişmenin bu aşamasında milyarlarca nöron bilişsel ya da düşünme merkezlerine ulaşırlar. Buraya kadar erkek ve kadının beyinlerinin anatomik fonksiyonları benzer özellikler sergiler. Bu özellikler, kadınsı veya erkeksi özellikler diye bariz olarak ayrılmaz. Fakat iş düşünme ve algılama sürecine geldiğinde erkek ve kadın beyini arasında inanılmaz farklılıklar göze çarpar. Bu farklılıklar yüzünden erkekler ve kadınlar birbirini anlamada çok zorlanırlar.

Bu süreci izah etmeden önce okuduğum bir araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Kız çocukları ile erkek çocukları arasındaki farklılıklarla ilgili bir araştırma sonucu bu. Kız ve erkek çocuklarını oyun oynarken kayda almışlar ve sonra incelemişler.

Kızlar için oyunlarda önemli olan iyi ilişkiler kurmakmış, kazanmak kaybetmek gibi bir düşünceyle oynamıyorlarmış. Kızlar evcilik gibi ilişkilere yönelik oyunları tercih ederken, erkek çocukları güç gösterisinde bulunmaya olanak veren oyunları tercih ediyorlarmış.

Kızlar kimseyi kırmamak adına oyuna katılmak isteyen herkese oynama hakkı tanırken, erkek çocukları oyunu iyi bilen ya da güçlü olanı oynatıp, güçsüzleri oyundan çıkartarak kenarda oyunu seyretmelerini tercih ediyorlarmış. Bu durumda bile oyundan çıkartılan çocuklar çekip gitmiyorlar, kenardan izliyorlarmış.

Kız çocukları oyun oynarken, erkek çocuklarına oranla daha az kavga ediyorlarmış ama oyunları hep daha kısa sürüyormuş. Oyun oynarken bir anlaşmazlık ortaya çıktığında kız çocukları oyuncaklarını toplayıp dağılıyorlarmış. Anlayacağınız küstüm oynamıyorum durumları…

Erkek çocukları oyunlarında kız çocuklarına göre daha fazla kavga ettikleri halde, kavgayı bir şekilde sonlandırıp, oyunlarına devam etmeyi başarıyor, daha uzun süre oynuyorlarmış.

Erkek çocukları arkadaşlarına kızsalar da oyunu terk yerine mücadeleyi tercih ediyorlarmış.

Bu araştırma sonucu sizlere de tanıdık geldi mi? Çocuklar büyüdükleri zaman aynı oyunların bir benzerlerini hayatlarında devam ettiriyorlar.

Kadınlar evlilik hayatında sorunlar olduğunda, üzüldüğü ya da kızdığı zamanda küçük bir kız çocuğu gibi hemen küstüm oynamıyorum durumlarına giriyorlar. Kadınlar için ilişkiler çok önemli, bu her zaman her yerde fark ediliyor.

Kadınlar, kadın erkek ilişkileri üzerine yazılan kitapları alıyor, seminerlere katılıyor, psikolog ya da ilişki danışmanlarına gidiyorlar, fakat öğrendiklerinden pek faydalanamıyorlar, çünkü istikrarlı olamıyorlar. Bir hevesle bir şeyler yapmaya başlıyorlar heveslerini kıracak bir şey olduğunda duygusal ve kırılgan oldukları için hemen vazgeçiyorlar. Küstüm oynamıyorum!

Evet, şimdi kadın ve erkeğin gelişim sürecine kaldığımız yerden devam edelim.

Bir kadın düşünmeye beyninin duygu bölümü ile başlar, sonra iletişim bölümüne geçer ve buradan da düşünme bölgesine ulaşır. Bu kadınların düşünme sisteminin en doğal yoludur. Çünkü becerileri de bu programa göre gelişmiştir. Zamanla kadın hissetme, konuşma ve düşünmeyi aynı anda yapmayı öğrenir. Bu sanıldığının aksine çok karmaşık bir yapıdır ve kadınların erkeklerden daha güçlü sezilerinin olması bu yolun kullanılması ile izah edilebilir. Kadınlar bu özellikleri sayesinde erkeklerden daha kuvvetli hissiyata sahiptirler. Bir bakışta eşlerindeki değişikliği, üzüntülü olup olmadıklarını anlayabilirler. Bu sayede bir kadın diğer bir kadın’ın saç modelini değiştirdiğini, yeni bir elbise giydiğini hemen fark eder. Erkeklerde bu mekanizma farklı geliştiği ve çalıştığı için bir erkek eşinin saç modelini değiştirdiğini, yeni bir elbise giydiğini, bir kadına nazaran daha geç anlar veya eşi söylemezse anlamayabilir. Tabi bu anlamama eşi tarafından yanlış anlaşılır ve erkeğin kadını önemsememesi gibi algılamasına neden olabilir.

Kadınlarda ki bu özelliklerden dolayı ki; bir kadın’ın canı sıkıldığı zaman ilk eğilimi konu hakkında konuşmak olur; sonra konuşmayı sürdürürken, bilişsel yetenekleri devreye girer söyledikleri ve duyguları üzerinden düşünmeye başlar ve sorununa çözüm bulur.

Bir erkek için ise durum farklıdır çünkü onun becerileri farklı bir şekilde gelişmiştir. Erkeğin önce hissetme merkezi gelişir. Sonra sıra hareket merkezine gelir ve en son olarak da düşünme merkezi gelişir.

Erkeğin canı sıkıldığı zaman ilk eğilimi buna bir çare bulmak olur. Hareket erkeğin daha iyi düşünmesini sağlar. Zamanla o da aynı anda hissetmeyi, harekete geçmeyi ve düşünmeyi başarır.

Erkek ve kadınların beyinlerin gelişmelerinde ki bu farklılık yüzünden erkeklerle kadınların davranışları ve iletişim kurma yöntemleri farklı olur. Erkekler iletişimi öncelikli olarak bir amaca ulaşmak ya da bir sorun çözmek için kullanacakları bir araç olarak tanımlarlar. Kadınlar da iletişimden bu şekilde yararlanırlar ama aynı zamanda iletişimi duygularıyla bağlantı kurmak ve düşüncelerini belirginleştirmek için de kullanırlar. Onun içindir ki, iletişim bir kadın için daha fazla anlam taşır.

Uzm. Dr. Kenan Taştan / NurNet.Org / Evliliğinizin Kaçıncı Kilometresindesiniz Kitabından Alıntıdır…

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: