Evlatların çoğu: Dinine Sadık Anne Babanın Yolunu Takip Ederler

“Elestü birabbiküm? Kalu belâ” ya sadik kalan ve “İnsan ve cinnileri ancak  Bana ibadet etsinler diye yarattım” (Ez-Zariyat:56) Ayeti Kerimeye kesin inanan anne baba o yolu takip edendir ..

İmam Nevevi diyor ki: “Fıtrat, İslam dinine inanıp kabul etme kabiliyetindedir.” Bu kabiliyet doğuşta mevcuttur. Nitekim şu Hadisi şerif bu manayı tasdik ediyor.

        “Her insanı annesi fıtrat üzere doğurur. Sonra annesi babası, Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi iseler evlatlarını de onlar gibi yapar. Eğer annesi babası Müslüman ise çocuk ta Müslüman olur. Annenin doğurduğu her insana şeytan iki yandan (kalp ve nefis cihetinden) eller çarpar; Meryem oğlu İsa ve annesi müstesnadır.”Örnek müminler hakkında: Bu emirleri takip eden Hadisi şerif: Bunlar âlemin yaradılışından şu ana kadar hiç ayrılmayan  salih olarak doğan insanlardır. Zira Allah’u Teâlâ bunları yol göstermek için seçkin ve üstün yaratmıştır.

Halbuki Ruh ister mağlup olsun, ister olmasın, kendini Kader-i İlahiyeye tam teslim ve Allahın emirlerine karşı kendini bir memur, kudretine karşı tam âciz olduğuna inanır, korkar, titrer ve feryad eder. Her  bulduğu fırsatta,  “Nereden geliyorsun; akabinde, ne için geldin; sonra nereye gideceksin? Diye kendine sorduktan sonra; “Sen yokluk âleminden geliyorsun. O bir tek Allah seni yaratmıştır. Onun emriyle buraya geldin. Mahkumsun ve me’mursun. Şu kafesten irtibatını kesmekle tekrar Huzuruna gitmek senin yolunda o ahval  seni bekliyor. Öyle ise itaat et, isyanı bırak. Hakîkî bir kul ol!” Ve bu anda nefis, ruha en az bir itaatte bulunsa “Allah Allah” der

Yahut o anda Esmâ-i Hüsnâ’dan bir iki isim zikrederek tekrarlar, İşte o anda nefis korkar . Artık ruh fırsat bulmuş oluyor. Titrer ve aşka gelir, böyle hayal hakîkate dönüşür . Fakat nefis gafil olursa, ruh ikinci bir fırsat bulupl  derhal aslına rücû eder.

Hadisi şeriflerden anlaşılıyor ki, doğum esnasında  şeytan nefisle irtibat, insanı Allahtan uzaklaştırır ve ona fıtratını unutturur. Eğer cinsi temasta anne baba besmele çekerlerse, doğum anında şeytanın müdahalesi ya hiç tesir etmez, ya az olur.

Aksi takdirde şeytan, çocuk doğar doğmaz, Rahmâni kapatır, ruhun tecellisinin nur parıltılarına el koyar, tâki nefis ruhtan korkmasın ve ona müdahale edebilin. Hadisi Şerifte: “Annesi babası onu Yahudi, Hıristiyan yahut Mecusileştirirler.” Buyrulmasından anlaşılıyor ki, ana baba kötü hisselere, gaflete dalarsa yahut haram lokma yerlerse, çocukları onların ahlakları üzere doğar. İşte Besmele siz evlad böyle çıkar.

Bir Hadisi Şerifte: “Çocukların anne babası Müslüman’salar onlarda Müslüman olurlar.” Buyurulmuştur ki : Helal lokmadan ve Besmeleli eş muamelesinden, yani tastamam iki Müslüman anne babadan doğan çocukta Müslüman olur. Salih, hâlis olur. Anne baba tedbir alırlarsa, vazifelerinde su-i istimal etmezlerse, mutlak çocuk iyi olur. Şayet başlangıçta, faraza çocuk bin tane insi ve cinnî şeytana mahkum olsa, yine er geç çocuk asli fıtratına döner, kendinin ve anne babasının ahret yurdunu tamir edecektir. İşte bunun için çalışalım.

Şu Hadisi Şerife dikkat edelim.

“Üzerinizde en çok korktuğum şey Allahu Teâlâ’nın size yeryüzünden çıkardığı bereketlerdir.” “Bereket nedir?” denildi. Bunun üzerine: “Dünya çiçeğidir” . Allah’u Ekber!… Bu Hadîs-i Şerîf büyük bir mucize göstermektedir. Yerden çıkan bereketler dünya hayatının çiçeği…Maddi ilim terakki etmeden evvel ve yer küresinde madenler petrol çıkmadan, yani madde hakim olmadan evvel insan, özellikle Müslimanlar, ruh ve maneviyatla tam hakim sürerlerdi. Ne vakit yer küresinden çıkan bereketler ve yeryüzünü süsleyen elektrikler tezahur etti, hakim oldu, işte o andan i’tibaren nefis ruhu esir etmeye bir fırsat buldu. Bu ne korkunç fırsat!…

Hadisi Şerif, fen ve ilme karşı değildir, ancak elde etmiş olduğunuz maddi imkânlarla fıtratınızı unutmayın, diye tasfiye beyan etmektedir. “Üzerinizde en çok korktuğum şey Allah Teâlâ’nın size yerden çıkardığı berekêtlerdir.”

Netice-i meram:

Madem ki insanın içindeki fıtrî kabiliyet Allahın rızasını kazanmak için mutlak ameli gerektiriyor, öyle ise içtima-î hayatta, annenin, babanın, genç oğlanın, genç kızın vazifeleri nelerdir? O vazifeleri nasıl yapacaklar? Düşünmeye değmez mi?

Ya Rabbi bizleri güzel yarattığın fıtratımız üzere sırat-ı müstekimde devam ettir, İman ve amel ile hüsn-i âkibet bizlere nasip eyle! Amin.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır