Eyvah Buda Gelenek ve Görenek Belası!

taziye.yemegiTaziye, ölünün yakınlarının üzüntüsünü paylaşmak, onları teselli etmektir. Mü’min kardeşine taziyede bulunması İslami ve insani bir adet ve güzel bir ahlaktır. Peygamberimiz (asm) cenaze yakınlarına taziyede bulunmayı tavsiye etmiştir. (Tirmizi,)

Küçük yaştaki hatıralar her nedense unutulmuyor, halen hafızamda kalan köyümüzün eski adet ve geleneklerinden biri de taziyelerdir. Köy halkı taziyelere giderken eli boş gitmezlerdi, durumu müsait olanlar aralarında ya bir miktar para toplar veya mevsimine göre koyun, kuzu, oğlak, şeker veya yağ gibi hediyeleri beraberinde taziye sahibine götürürlerdi. Köyde, ölüye saygıdan dolayı düğün ve sünnetler ertelenir, erkekler bir müddet saç sakalını kesmezdi, bayanlar başlarındaki renkli tülbendi kaldırır sade tülbent takarlardı, evlerde sinograf, gramofon veya az da olsa radyo bulunurdu, bu tür çalgı aletlerinin üzerine bez atılır, bir müddet çalgı çalınmazdı, ölünün yakınlarıyla hüzün ve keder birlikte paylaşılırdı, köyümüzde!..

Güney ve Doğu bölgelerimizde, taziyeler son yıllara kadar evlerde yapılıyordu,  vasıtaların çoğalmasıyla ulaşım, insanların seyahat imkânı, gidip gelmeler kolaylaşınca, taziyelerde de insan sayısı artınca, artık evlerde taziye yapma imkânı kalmadı, bu ağır şartları gören yörenin belirli aile reisleri ile kanaat önderleri bir araya gelerek alternatif taziye yerlerini açmaya başladılar. Köylerde taziye çadırı, şehirlerde ise yas evi olarak faaliyet gören bu mekânlar hem taziyeye gelenler hem de taziye sahibi için ideal yerlerdir.

Sünnette uygun bu yas evlerinde yapılan taziyelere yörenin tanınmış imam ve âlimleri iştirak eder, taziye bitinceye kadar ölü yakınlarıyla yas evinde otururlar. Taziyeye gelenlere vekâleten Kur’an’dan kısa bir aşır okunur, ölüye dua, yakınlarına da sabır ve tesellide bulunuyorlar. Belirli kabile ve aşiret reisleri taziyeye geldiklerinde haliyle imamlarıyla gelirler, imam usulen dua ve akabinde kısa bir konuşma yapar, cemaate ve ölü yakınlarına sabırda bulunduktan sonra gelenlere yer açılmak için son duanı yapar ve taziyeden ayrılırlar.

Oturmaya müsait olan bu taziye yerlerinde genelde dini sohbetler yapılır, böylece taziye sürecinde dost ve ahbaplar gelir giderler, kaynaşma ve dayanışmaya vesile olur. Hatta küskünler de taziyede barışırlar, böylece yas evlerinde taziye üç gün devam eder, gelen gidenlerin devam etmesi halinde bu kez ölünün evinde taziye yapılır. Köylerde ise süre ve sınır zaten yoktur, olması da mümkün değildir.

Ölü yakınlarının kısa sürede toparlanmaları için taziye süresi yakın çevreler için üç günden sonraya bırakılmaması ısrarla söylenmesine rağmen, yöre halkının kültür ve kadirşinaslığı ağır basarak, taziyeler günlerce devam edilmektedir.

Yakını vefat eden kimselerin taziyelerinde bulunmak, onlara yemek götürmek hem dinimizin hem insanlığın hem de sosyal ve içtimai hayatın gereğidir. İnsanlığa rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (asm) Cafer bin Ebi Talib’in şehit olduğu haberi alınca, “Cafer’in ailesine yemek götürün” emredilmiştir. Buda, musibet anlarında gerek akraba gerekse komşuların yemek konusunda ölü yakınlarına yardımcı olması hususu vurgulamaktadır.

Kadirşinas ve misafirperver Güney ve Doğu Anadolu halkı dinde hassas oldukları gibi örf ve adetlerinde de ayni hassasiyeti gösteriyorlar. Ölü yakınlarına ve uzaktan gelen misafirlere yemek ikramı yapmak ilgi ve alaka göstermekten kusur edilmez.

Bahse konu yörelerin örf ve adetlerini bir nebze dile getirmemdeki asıl gayem: Her taziyede istisnasız öğle akşam yemeği veriliyor, şehirlerde her öğün en az iki yüz, hatta üç yüzden fazla misafire yemek ikram edilir. Köylerde ise aileden aileye değişiyor, eğer tanınmış belirli bir ailenin taziyesi ise günlerce büyük küçükbaş hayvanlar kesilerek ifrat derecesinde israf ve masraflar yapılıyor. Bu örf ve adetler geleneğin etkisi olduğu için devam edilmektedir. Gönlü kırık ölü yakınlarına teselliden ziyade eziyettir. Hele nam ve şöhret için bu yemekler veriliyorsa bundan, Allah’ın rızası ne kadar olabilir? Hele hele ölünün evinde raşit ve buluğ çağına gelmemiş yetim çocuk varsa, taziye yemeği ne kadar caiz olabilir?

Gelişi güzel verilen bu taziye yemekleri ölü yakınlarına maddi ve manevi yönde eziyettir, büyük bir külfettir. Yöre halkın bu ağır gelenekten vazgeçmesini canı gönülden temenni ediyorum.

Ayrıca, Anadolu halkı dinde hassas oldukları için, din adamlarının taziye yemeklerine müdahale etmelerinde büyük yarar var. Bu vesileyle, Diyanet İşleri Başkanımız Sayın; Mehmet GÖRMEZ’ın katkı ve hassasiyetini bekliyoruz. Selam ve saygılarımla,

Rüstem Garzanlı /DİYARBAKIR

Kamu Yöneticisi

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: