Haydi, Barış ve Huzur İçin Eller Semaya!

eller.semayaOtuz beş seneden beri Türkiye’de devam eden çatışmaların neticesinde, 35 binden fazla insan ölmüştür. Bu mücadele uğruna milyar dolarlar sarf edilmiş, başta işsizlik, sanayi ve tarım sektöründe birçok kayıplar olmuş, kayıp edilen insan ve ekonomi gücün tamamı millete mal olmuştur. Bu millet artık akan kanın durdurmasını istiyor. Ölen askerin de PKK’nın de ardından yanan bir yürek var! O da anne yüreği, bütün anneler bizim, artık ağlamasın yüreklerimiz.

Yıllardan beri devam eden bu çatışmalar elbette bir gün barışla son bulacak, umarım ki, daha insan kaybı verdirmeden, o gün yakın bir gün ola, çünkü bu millet barıştan yana, bu millet sulhtan yana, kardeşçe yaşamaktan yana, son zamanlarda şanlı devletin ve hükümetin Sulh-u umumiyi temin etmek için atığı adımlar vatandaşların özlem duyduğu bir hasrettir.

Otuz beş seneden sonra yakalanan bu barış sürecine taraflar “hükümet, İmralı ve Kandil” inisiyatif kullanarak halkın barış özlemi ve hasreti baltalanmasın.”Yurtta sulh cihanda sulh” patenti ile cihana “sulh” ilan eden bu devlet-i aliye kendi yurdunda da barış müzakeresi için tahriklere kapılmadan ve hak ihlali yapmadan sonuna varmaktır.

Cenab-ı Allah (cc) Ayet-ı Kerimede şöyle buyurur: “Bir kötülüğün cezası, ona denk bir cezadır. Ama kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.”

İnsanları cezalandırmaktansa, affedici olanların ve barışa vesile olanların yüksek mükâfatı Allah’a aittir.  Daima yapıcı ve uzlaştırıcı olmak lazımdır. Ortaya çıkan bireysel ve toplumsal problemler her zaman müdahalelerle çözüme kavuşturmuştur. Artık toplumun muzdarip olduğu bu ateşin söndürülmesi için her kesimin fiili ve kavli duada bulunma zamanıdır.  

Münasebetle alakalı bir hadise: Kubâ halkı arasında kavga çıkmış olay büyümeye başladığı sırada, Durumdan haberdar olan Peygamberimiz (asm) “Bizi oraya götürün de aralarını düzeltip onları barıştıralım.” Buyurmuş,

Bütün insanlara rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (asm) günümüz insanına ne güzel bir mesaj vermiştir. Kişi eviyle, komşusuyla, mahallesiyle, kazasıyla, bölgesiyle, halkıyla hatta memleketiyle alakadardır. Bu alakadarlıkla birinin rahatsızlığı ile başka bireylerin rahatsız olması İslami ve insani bir şiardır. Başka bir hadiste de, Peygamberimiz (asm) en güzel amel “sulh sağlamak” olduğunu emir buyurmuştur.

Kur’an’ın delalı, Risale-i nurun müellifi, Bediüzzaman Hazretleri sulh ile ilgili münazarat eserinde şöyle diyor:

“Milletimiz bir vücuttur. Ruhu İslamiyet, aklı Kur’an ve İmandır. Rahmet-i İlahiyeden ümit kesilmez. Çünkü Cenab-ı Hak, bin seneden beri Kur’an’ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatini, muvakkat arızalarla inşallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir.”2 

Gene, başka bir eserinde: …”Sulh-u Hudeybiye ile çendan maddî kılıç kılıfına muvakkaten konuldu. Fakat Kur’ân-ı Hakîmin bârika-âsâ elmas kılıcı çıktı; kalbleri, akılları fethetti. Musalâha münasebetiyle birbiriyle ihtilât ettiler. Mehâsin-i İslâmiyet, envâr-ı Kur’âniye, inat ve taassubât-ı kavmiye perdelerini yırtarak hükmünü icra ettiler.” Buyurmaktadır..3 

Görüldüğü üzere İslamiyet’ten evvel insanların hak ve hukuktan uzak olduğu ve cehaletin hâkim olduğu bir dönemde Rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in (asm) yaydığı İslamiyet’le gelen güzellikler ve Kur’an’ın nuru insanların inat ve taassupları kaldırmış, kalplere hidayet verilmiştir. Örf ve adetlerinde inatçı olan Araplar, İslam’ın nuru ile inatlarını bırakıp, barış ve huzurun muallimleri,  insanlığın medar-i iftiharı olmuşlar,

Netice itibariyle İslamiyet ruhu ile yaşayan bizler, yani Türk ve Kürtler iki millet’te olsalar, gene ayrılmaz bir vücutturlar. Bin seneden beri beraber yaşamış ve yaşamaya da devam edecekler. Çünkü  bu halkın başka yakını yok, başka seveni yoktur….    Haydi, barış ve huzur için eller semaya!

Ya İlahi ve Ya Rabbi! İslam ülkeleri ve Türkiye’nin de yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için bir sulh-u umumi nasip eyle, barış ve huzur için semaya kaldıran elleri boş çevirme, barışın temini için yapılan ve yapılacak müzakereler tüm halkımız için hayırlara vesile olmasını Rahmetinden niyaz ediyoruz. Amin….

Rüstem Garzanlı /DİYARBAKIR

Kamu Yöneticisi

KAYNAK

1-Şura/40

2-münazarat

3-Lem’alar, 7.ci lem’a