“Her Yer Karanlık” diyeceğine kalk da bir mum yak!

İnsana, müslümana en çok ızdırap veren şeylerden biri de  kaplumbağanın içinde yaşadığı kabuğunu beğenmemesi  nevinden, aslında kendisi ve benzerlerinin sorumlu olduğu durumlara veryansın etmeleridir.

İki asırdır ümmetin felaketlerle muhatab olmasından harp, darp yokluk felaketlerle cehalette kalmasından dolayı dinini bilememesi, yaşayamaması hurafe ve batıl inanış ve davranışlara sürüklenmesini serrişte ederek  İslam aleminde bütün kusur kabahat, günah ve şirke ait ne bulursa mesaisini onlara teksif ederek kendilerini de bu durumlardan pak, müberra, sorumsuz ve tuzu kuruya alarak müslümanlara durmadan hakaret edip güya milleti irşad ediyorlar, bunlar sadece kendilerini beğenen bazı hoca örneklerinde olduğu gibi İslamı doğru ve ehli sünnet sınırları içinde anlatıp halkı irşad edeceklerine kendi manevi, gurur heykellerini inşa ediyorlar.

Halis, samimi alimle irşad edici Allah dostları bilmez ben bilirim, Selef-i Salihin  bilmez, İmamı Gazali, İmamı Rabbani, Müctehidini  Kiram bilmez ben bilirim ,Sahabe-i kiram mı!! Zaten onlar da hadis uydurmuşlar  alayı yanlış , ben bilirim, zaten Peygamber ASM (onlar ASM da demezler) ömründe ikiyüz küsur defa konuşmuş gerçek hadis sayısı o civarda! Bu kadar çok  hadis olur mu? Bakmayın bizim ciltler dolusu yazdıklarımıza bizimki olur derler.

Hatta daha ileri gidip haşa o aracı ve postacı idi , tebliğini yapan  mübaşir gibi  çekti  gitti, ben Kurana, sadece kurana bakarım diyorlar, öyle ise bırakın milleti de onlar da Kuran’a baksın öğrensinler neden? Öyle değil böyledir diyerek dil döküyorsunuz, sorumlu olduğunuz  avamın yanlış inanış davranışlarını, aslında islamdan değil, cehaletten gelen yanlışlarını bahane ederek masum ümmet fertlerini aşağılıyorsunuz.

Bunların seminer, konferans, açık oturum ve röpörtajlarını izleyin kimse bilmez ben bilirim havasının pompalanmasından ve egolarının şişirilme gayretinden başka dine hizmet yönünde dişe dokunur birşey bulamazsınız.

Bunlar, aynı zamanda zihin karıştırıp, ümmetin ümit’lerini karartan yeis virüsleridir. 

Almanyada, sohbet esnasında bir vatandaşımız, şöyle bir fıkra anlattı. Yaşar hoca vefat etmiş (o zaman henüz hayatta idi) kabirde münker nekir ona soruyor Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin, kıblen kitabın vs cevaben diyor ki, Yahu ey sorgucular ben bütün bunları kitaplarımda yazdım okumadınız mı?  Yoksa siz indirilmiş olandan değil de uydurulmuş dindenmisiniz.

Efendiler.. aslı var veya yok yanlışları bahane ederek, müslümanlara hakaretle, kendinizi ak kaşık olarak meşhur etmeye kitaplarınızı pazarlayıp şöhrete koşacağınıza, Efendimizin şefkat, edep, merhamet insaf, irşad üslubu içinde doğruları ehli sünnete uygun tarzda  anlatsanız olmaz mı? Karanlık karanlık… diyeceğinize zahmet edip bir mum yaksanız daha iyi olmaz mı? Eneyi yırtıp, hüvenin anlaşılmasına çalışsanız olmaz mı? Maalesef sizler, biz gerçek tevhidin anlaşılmasının peşindeyiz derken, kendi enenizi şişirmek gayretinde görünüyorsunuz.

Edille-i şeriyye, kitap sünnet icma ve ehil olan fukahanın kıyaslarını ihtiva etmektir.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: