Tanıştıktan sonra bize ilk olarak, ne gibi faaliyetlerde bulunduğumuzu, Türkiye-Hindistan arasındaki ilişkilerin arttırılması bağlamında faaliyetlerde bulunup bulunmadığımızı sordu. Biz de; yakın zamanda Hindistan’da (Risale-i Nur) Kitap fuarı düzenleneceğini, Hindistan’da faaliyet gösteren birçok vakıf mensubunu olduğunu kendisine anlattık.
Sohbet esnasında Sayın Başkonsolos bizlere özellikle şu hususu belirtmek istedi: “Hindistan Anayasası, Hindistan’da yaşayan bütün topluluklara (Hindu, Sih, Hristiyan, Müslüman vb.) eşit mesafededir. Hiçbir topluluğun diğer bir topluluğa karşı üstünlüğü anayamızca kabul edilmemektedir. Hindistan’da yaşayan bu topluluklar arasında hiçbir sorun olmadığını elbette iddia etmiyoruz. Günümüz itibariyle birçok problem ve anlaşmazlıklar mevcuttur. Ancak bizler idareciler olarak her topluluğa eşit ve adil bir duruş sergiliyoruz. Bu bağlamda müslümanlara da son derece adil ve eşitlikçi bir tavrımız vardır. Hakkımızda varolan önyargılardan son derece rahatsızız. Sizlerden ricamız, bu hususu başkalarına da anlatmanızdır”
Sayın Konsolos son derece dindar bir Hristiyan. Bu münasebetle kendisine Hz.İbrahim’den, Müslüman ve Hristiyanların ortak Tevhid inançlarından bahisler açtık. Bediüzzaman Said Nursi’nin Hristiyanları da kucaklayan bir fikir genişliğine sahip olduğundan, eserlerinden bahsettik. Kendisine İngilizce Risale-i Nurlar hediye ettik.
Hindistan, bir milyar ikiyüz milyonluk nüfusuyla devasa, son dönemlerde de Hizmetin gelişmekte olduğu bir ülke. Ülkedeki müslüman nüfus sayısı yaklaşık yüzelli milyon ki bu sayı dünyada müslüman nüfus olarak üçüncü büyük nüfustur. Yapmış olduğumuz bu ziyaretle, ilerde yapılacak faaliyetlere suhuletler sağlamayı, iki ülke halkının her anlamda yakınlaşmasına, önyargıların izale edilmesine hizmet etmeyi amaçladık.
Ruba-Suffa-Hamidiye Vakıfları Hizmet Ekibi
Ocak 2012, İstanbul