Huzur

Adam şehrin kapısına gelmiş bekçiye içeri girmek istediğini söylemiş, bekçi ona nereden geldiğini sorunca, – Kötü insanların arasından geliyorum huzur arıyorum demiş,
bekçi – Burası da kötü insanlarla dolu var git yoluna deyip adamı şehre sokmamış.

Başka bir adam gelip şehre girmek istemiş, bekçi onada nereden geldiğini sormuş, -İyi insanların arasından geliyorum, bu şehre yerleşmek istiyorum, deyince, bekçi, -Buyur gir öyleyse, demiş.Mutluluk bir çiçek demetinin, bir çikolata paketinin içinde değildir, mutluluk insanın kendi içindedir. Huzur, para ile değil çaba ile satın alacağımız şeylerin içinde saklı. Sağlık, dostluk, fedakarlık gibi.

Mutluluk acı veren şeylerin yok olması demek değildir, İlahi iradeyle irtibat halinde olunup, onlarla baş edebilmeyi öğrenmekle mutlu olunur huzur yakalanabilir. Hazlarımızı doyurmakla huzur bulacağımızı zannetmek koşu bandına koşarak bir yere varacağımızı zannetmek gibidir. Sosyal ilişkileri derin, maddiyat peşinde değil maneviyat peşinde olanlar, yardım kuruluşlarında, dernek vakıf gibi yerlerde vakit geçirenlerin daha mutlu olduğu gözden kaçmamaktadır.

Etrafı güzel kelimelerle tasfir etmek, güzel görmek, güzel konuşmak, köpek ölüsünde bile beyaz dişi görmek, ya hayır söyleyip yada susmak, huzura giden yolun kaldırım taşlarıdır. Musibetlerden ders çıkarmalı, onların sonsuza kadar sürmeyeceğini bilmeli, umudun kanatlarına tutunup huzura varmalı. Sürekli bize parmak sallayan, bizi aşağı çeken iç eleştiri, yanlış oldu diyorsa, -Bu kez yanlış oldu ama daha iyisini yapabilirim demeli, başkasına gösterdiğimiz musamahayı doğru eleştiriyi, şevkati kendinimize de göstermeliyiz, bunu yaparken kendimizi sorgulamadan, sistem kötü, eğitim kötü diyerek suçu dış odaklara atmamalıyız. Boynu bükük küçük Emrah pozu bize hiç bir şey kazandırmaz. Yedi defa düştüysen sekiz defa kalkacaksın. Sırtı yere gelmemiş pehlivan olurmu hiç.

Ele batan dikenler gülün habercisidir. Yaralarımız ışığın girdiği yerlerdir, zafer nişanlarıdır. Sorunlu değil sorumlu olunmalı. Acılardan kaçmak değil baş etmeyi bilmeli, onlar bize bir şeyler öğretmek için geldiler, ondan dersini almaya bak, yaşadığın acılardan güçlenerek, gelişerek çık. Çölde kum fırtınasından kurtulmanın çaresi kumların kalbine doğru yürümektir. Nereye gidersen git, kendi zihninin aydınlığını götüreceksin.

Kalp bağırmaz, öfkelenmez sadece fısıldar, bu sesi duyabilmek için dış gürültülerden azat olmalısın, saatin tiktakları umurunda olmasın, her ne yapıyorsan iş, ibadet, kitap okumak,ona adeta gömül.
Büyük iş yoktur küçük işleri aşk ile yapanlar vardır. Etraftaki mucizelere bak, çocuk yürüyor, çiçek açıyor, ağaç meyve veriyor, yağmur yağıyor, güneş doğuyor, bunlar hepsi birer mucize. Bütün varlıklarla bütünleşmek, kendi nefsini aradan kaldırmak.

Seni duymak için ben i aradan kaldır. Kainatın büyük ritmini yakala. Ömür iki nefes arası bir şey, alırken lütuf verirken lütuf. Huzurda olduğunu bilirsen huzurda olursun. Allah’ım, bizlere değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirebilme cesaretini değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenebilme iç huzurunu ve ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için akıl ver. Amin

Çetin Kılıç

Kaynak
Kemal Sayar
Cemil Meriç

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: