İslam ve Bu Zaman

Günümüz insanı bilhassa İslam karşıtları, İslamı Müslümanlığı yaşamayan günahkar guruh üzerinden eleştiriyor, içki içiyor, namaz kılmıyor, zina ediyor, hırsızlık yapıyor diyerek Müslümanın diğer kesimden farkı olmadığını savunuyor.

Bir kaynak düşünün doğduğu yerden pırıl pırıl akan bir kaynak, bir müddet tertemiz akan bu suyu gittiği güzergahta kirletseler, içine çar çöp atsalar siz pınarı suçlarsanız ne kadar haksızlık etmiş olursunuz.

İslam pınarı doğduğu yerde lekesiz pırıl pırıl bir suydu, diri diri kızlarını toprağa gömen insanlar karıncaya basmaktan çekinir oldular, bedevi bir kavim dünyaya ilim öğretti matematik, astronomi, tıp, mimarlık gibi bir çok alanda Müslüman bilim adamları dünyaya yön verdi. Adalet o noktada idi ki Hz Muhammed “kimin benden alacağı varsa gelsin alsın” dediğinde bir sahabe “Ya Resûlüllah bir gün değneğinizin ucu sırtıma değdi hakkımı istiyorum” diyebiliyordu. Padişahla gedanın kadı karşısında eşit dava görüldüğüne tarih şahittir.

Yarım asra yakın bir zaman zekat verecek fakir insan bulunamamış İslam beldelerinde. İslamı yaşayan ülkeler tam bir güven içinde yaşıyorlardı, sadaka taşından ihtiyacı kadar alınıyordu. Ama görüyoruz ki yolda kirlenen pınar bulanık.

Peygamberimiz buyuruyor ki “Ümmetimden iki sınıf var ki, onlar salâha ererse insanlar da salâha erer: âmirler / yöneticiler ve fâkihler.” Muasara altında kalan Müslümanlar korku içinde idiler bir sahabe çıktı bu duruma karşı koyalım dedi, yanına bir kişi çıktı “ben varım” dedi bir kişi daha çıktı “bende varım”, “bende varım” altı kişi oldular muhasara bitti.

Yüzelli bin nüfuslu şehirde çarşı camiinden ikindi namazında imam bile yoksa, köy caminin imamı iki yıl içerisinde sabah namazına iki elin parmakları kadar teşrif etmedi ise henüz bir kişi bile yok demektir. Batılı tasvir edip zihinleri bulandırmak, bunca hizmeti hafızlık müesselerini müslüman talebelerinin uluslar arası başarılarını asla gölgelemek istemem ama adamın nazarı bunlar, oraya bakıyor. Beyaz kağıtta leke azda olsa hemen göze çarpar bu öyle bir şey olsa gerek. Demem o ki her Müslüman İslâmın bir temsilcisidir, harama helale dikkat etmekle mükelleftir, kendisi yüzünden İslâma zarar gelmesini kimse istemez.

Kuşun kanadını koparan adamın cezasını, kuş “ben onun İslam kisvesine aldandım onun bana zarar vermeyeceğini düşündüm yanıldım, o yüzden başka kuşlarında aldanmaması için bu kisveyi giymesi yasaklansın” demiş.

İslamı din olarak seçmiş, hayatını ona göre tanzim etmiş Müslüman kardeşim, bu dehşetli asırda yükün ağır, herkes bu yükün altına elini sokmalı, “banane” deme lüksümüz yok, azami dikkat, azami fedakarlık gerekli.

Allah yar ve yardımcımız olsun. Amin

Çetin KILIÇ