İslâm’dan Korku Kompleksi!..

Ateistlerle marksistler, daha genel anlamda kendine günahı yaşamayı zorunlu hale getirenlerin korktukları tek şey İslâmiyettir. Çünkü İslâmiyet tüm yanlışları yok eden bir ahlâk iksiridir. Bu yüzden bütün günah yanlıları, ateistler marksistler İslâm aleyhinde propaganda yapmayı, bu konuda birbirleriyle yarışırcasına İslâm güzelliğine çamur almayı âdet hâline getirmişlerdir. Bu çirkin oyun ne yazık ki dünyanın genel politikasında da zaman zaman etkili olmaktadır, İslâm düşmanlığının bir başka penceresi de petrol kavgasıdır. Bütün bu gerçekler apaçık ortadadır. Bunu, anlamak mümkündür. Fakat bin yıldır İslâmın bayraktarlığını yapan ülkemizdeki İslâm düşmanlığını anlamak mümkün değildir!.. Bu milletin içinde İslâm düşmanlığı yapmak kesinlikle marazi bir komplekstir. Yani apaçık ruhsal bir bunalım…

İslâmın özündeki dostluğu, mutluluğu insan haysiyetine saygıyı görmezlikten gelerek İslâm düşmanlarının iftiralarına paralel bir kavga hedefi görmek ve göstermek, kendine karşı aşağılanmış bir duygunun temsilidir. İnsana ve sevgiye hoşgörü ve merhamete bağrını açmış bir kurtuluş müessesesini öcü gibi görmek, tam bir halüsinasyon hezeyanıdır.Hele bu hezeyanı seyrine bile tahammül edilmeyen çirkin bir yaşayış tarzının çirkefinden yapmak ise insanlığa karşı pek ayıp bir saldırıdır.

İslâm’ın istisnai nizama hâkim olması, hayatın nesini eksiltiyor? Zenginin, fakirin kanını emmesi demek olan faizin kalkması mı felâket? Körpecik gençlerin alkolün ve beyaz zehirin pençesinde yok olmaları mı felâket? Yalanın, hırsızlığın ortadan kaldırılması mı felâket? Yoksa hayvanları bile utandıracak seke sapıklıklarının yok olması mı felâket? Gerçekten insan haysiyetine yakışan bir insafa davet ediyorum bütün milletli..

İçine girdiğiniz örümcek ağından zihinlerinizi kurtarın… İslamiyet kadın erkek eşitliğinden, okuma yazmayı ve ilmi zorunlu tutan ilkelerinden seyredildiği zaman, mutluluğun tâa kendisi olduğu fark edilecektir. Üstelik İslâmiyet akılalmaz hoşgörü zenginliği içinde hiç kimsenin özel hayatında yaşadığı sapıklığı zorla engellemeyecektir.

Bunlara karşı mısınız? Yani gözünün içine bakmaya kıyamadığınız yavrularınızın dünyanın bugünkü fırtınası içinde sapıklaşmasını hoş mu görüyorsunuz? Her türlü manevî değerlerden kopmuş bir neslin daha lise çağından itibaren size isyan etmesinden haz mı alıyorsunuz? Allan aşkına kendi mutsuz ve çirkin yaşamınızın yavrularınızı silip süpürmesine göz yummayın!. Bir kez olsun İslâmî kültüre ağırlık veren okullarda yetişen gençler görmeye çalışın… Onların bir eksiği mi var? Çağın yaşamında en ileri noktalara gitmekte zorluk mu çekiyorlar? Daha önemlisi onlar anne-babalarına karşı nasıl bir sevgi ve saygı içindeler. Artık lütfen bu gerçekleri görün de İslama karşı olmak manyaklığından vazgeçin?.

İnsanın tüm canlılardan hatta tüm yaratılmışlardan farkı temsil ettikleri manevî değerlerdir. Dünya yüzündeki diğer ülkelere baktığınız zaman bu gerçeği görmek pek kolaydır. Amerika’da onlarca köken farkı olan insanların bir arada yaşamaları ve dünyanın en güçlü devletini temsil etmeleri manevi değerlere verdikleri önem sayesindedir. Bir de Rusyanın haline bakın. Manevi değerlerini önce inkâr etmiş, sonra yok etmiş, şimdi çaresiz, amaçsız bir toplum haline gelmiştir. Profesörleri nükleer santrallerden zenginleştirilmiş uranyum alıp pazarlıyor. Askeri birliklerinde tanklar bile çeşitli ülkelere pazarlanıyor. Onlar da bir zamanlar Allah demeyi çağ dışı sayıyorlardı. Bakın ne hale geldiler.. İslam düşmanlarının el birliği ile Türkiye’yi götürmek istedikleri hedef işte Rusyanın bugünkü keşmekeş kaos halidir. Aile yapısı yok denecek bir toplum… Kızlarının çoğu Avrupa pazarlarında… Erkekleri düşüncelerini yitirmiş otomatik eksistansiyalist olmuşlar.

Ülkemizde ateizmin ve marksizmin ateş panosuna düşmüş İslâm düşmanlarını kasdetmiyorum. Çünkü bunlar özgürlük şamataları ile sahte şöhret yazarlarıyle Türkiye’nin bölünmesine özenen sapmışlardır. Ancak bunların İslâm düşmanlığı sloganları ile toplamak İstedikleri hayata mutlaka engel olmalıyız. Bu milletin insanı kendini bölmek isteyen yavruları sapık dünyalara sevk eden hain fikirlerin peşine koşarak İslâm düşmanlığında mutlaka vazgeçmelidir. Yanlış telkinlerle İslamiyet konusunda tereddütleri varsa onu gerçek kaynağından öğrenerek tashih etmeye çalışmalıdır. Daha önemlisi tercihlerini yaparken alternatiflerini kıyaslayarak yapmalıdır. Bir anlamda ben İslamiyete karşıyım diyen insanın neyin yanında olduğunu apaçık tesbit etmesi lazım gelir.

Yoksa “ben İslamiyete karşıyım, laikim” demek fikir bilançosunda çok garip bir tercih olur. Çünkü laiklik hiçbir fikrin karşıtı ve paraleli değildir. İslamiyete karşı düşünce sahibi olanlar fikir repertuarından birini ciddi olarak tercih etmelidir. “Marksistim, ateistim” diyebilir ama “ben laikim” tercihini yapamaz.

Onkolog Dr. Haluk Nurbaki ( Akit Gazetesi – 12 Nisan 1996 )

nurbakimektebi.com