İsrailiyattan İslama Girenler

Arap milleti başlangıçta ümmi bir topluluk idi, Hazreti Muhammed Mustafa (sav) Peygamber olunca Arap milletinin kabiliyeti inkişaf etti, evvel cahil iken Kuran’a muhatab oldular. Kâinata olan nazarları Kuran’dan aldıkları dersle, gözün feri ile değil, Allah’ın esması adına idi. Onları yetiştiren Kuran ve Allah’ın elçisi (sav) ‘dir.

Yahudilerden de İslamiyete girenler olunca, onların bazı bilgileri de İslamiyete girdi, ehli kitap alimlerinden İslamiyete girenlerin o karışık bilgileri red edilmedi, tenkitsiz dinlediler, sonraları çok şüpheye sebep olduysada kitaplara girmişti.

Örneğin, Ayet Adem (as) ‘ın hangi ağaca yaklaşmaması gerektiğini belirtmemiştir, fakat İsrailiyet kaynaklarında elma, incir denmiş, bir çok Müslüman da böyle bilir. Tevrat ve İncildeki bazı ayetler Kuran tarafından nesh edilmiştir. Tevratta, “Yakup (as) gece sabaha kadar karanlıkta Allah ile güreşti ve onu yendi”, diye yazar, böyle bir şey mümkün değil, bu olsa olsa çeviri hatasıdır. Bazı alimler bu konuya şöyle açıklık getirmektedirler, Musa (as) sabaha kadar dua etti ve dausı kabul oldu.

Bunun gibi tahrip edilmiş ayetler vardır. Geçmişte olduğu gibi bu günde, bu batıl ve hurafe fikirlerle müslümanların bazılarının kafaları karışık. Ehli sünnet alimleri yayınladıkları eserlerle, bilhassa Bediüzzaman’ın yazmış olduğu Risale-i Nurlar bu asrın müslümanlarına bir ışık bir nur olmakta, bu eserlerle muhatab olanlar böyle hurafelerden uzak kalabilmektir.

Çetin Kılıç

Kaynak Şadi Eren muhakemat dersleri