İstikrarın Önemi Anlaşıldı!

Seçimden önceki yazımda vurguladığım “Doğru tercih ile vebalden kurtul”başlıklı iddialarım, bugün te’yid edilmiş oldu. İstikrara oy vermeyenler ise sebep oldukları bu çirkin ve tüm şer güçleri sevindiren tabloya bakarak, kara kara düşünsünler…

Öncelikle, “seçim neticeleri hayırlı olsun” diyelim.

Ancak bu tablo, hiç te hayırlı gözükmüyor. Çünkü seçmenin sehven tercihi olan bu tablo, çok net bir biçimde istikrara, doludizgin koşan hizmetlere ve kalkınmalara “DUR” demiştir. Güzel ülkemizin ve istikrarın bir nevi CELLADI olan koalisyonlara mecbur bırakmıştır. Bu tabloya sebep olanlar hiç sevinmesinler, çünkü kesinlikle vebal altındadırlar.

Öncelikle bu geçiş döneminde bile, borsa düştü, Döviz fırladı, faizler tırmanmaya başladı, enflasyon kontrolden çıkacak, sermaye ve baronlar kazanacak, yoksul iki kat daha yoksullaşacak ve diğer olumsuzluklar nüksetmeye başlayacaktır. Gümbür gümbür gelen tehlike, apaçık bir şekilde ortadadır.

Şöyle ki: TBMM 550 milletvekili ile çalışıyor. İktidarın herhangi bir konuda karar alabilmesi için, meclisin yarıdan çoğunun (yani 276 M.V.’nin) “KABUL” oyuna ihtiyaç vardır. Sağlıklı bir çoğunluk için ise 300 milletvekili şarttır. Bu seçim neticesinde ise seçmen iktidara, yani istikrara, sadece 258 milletvekili verdi. 258 Milletvekili ile ise asla istikrarlı bir hükümet kurulamaz. Koalisyon şarttır…

Seçmen bu iktidara 258 MV vererek, böyle çok büyük RİSK ve vebal altına girmiştir. Çünkü birinci ve en büyük parti, ya diğer 3 partiden birisiyle koalisyon kurmak zorunda kalacak ki, bu da icatlara çok KÖSTEK olacağı için, kesinlikle tercih edilmemelidir. Veya birbirine zıt olan diğer 3 parti, KOALİSYON kurarak iktidar olacaklardır. Bu daha yakın gözüken bir ihtimaldir.

İşte bu durumda esas sorunlar ayyuka çıkacaktır. Üç koalisyon ortakları, önemli bakanlıklar için mutlaka kavgalar verecek. Milli Eğitim, Savunma veya İç İşleri Bakanlığının HDP’ye verilmesine, MHP asla razı olmayacak. Şayet bir an için razı olduğunu düşününüz, atamalar başlayınca mutlaka çıngar çıkacak.

Her hangi bir bakanlık için PKK gölgeli ve eli kanlı bir partiye, milliyetçiler razı olmayacaklar. Diyanetten sorumlu Başbakan yardımcılığının, HDP’ye verildiğini bir düşününüz! Bu didişmeler ise dövizi, istikrarı, ekonomiyi ve gidişatı hep kötü etkileyecektir.

Bundan sonra olacaklardan, 3. Köprünün, 3. Hava alanının, kanal İstanbul’un, metroların, hızlı trenlerin, dev tüp geçitlerin, duble yolların, tünellerin ve devam etmekte olan DEV projelerin durmasından, iptalinden, aksamalarından, Yüce dinimize ve mukaddesatımıza gelen tüm olumsuzluklardan, istikrara oy VERMEYENLER sorumludur ve vebal altındadırlar…

Pensilvanya’nın talimatıyla HDP’ye oy verenler, “bu iktidara bir ders verelim” diye cahilce koşuşturan cüce partiler ve onlara tav olan saf Müslümanlar vebal altındadır. Sadece Öcalan’ın yeğenini meclise sokup, halkın vergileriyle besleme vebali size yeter! Kurban eti dağıtırken kafası taşla ezilerek öldürülen Yasin’in, Savcı Kiraz’ın, belediye otobüslerinde molotofla yakılan öğrencilerin, onlarca masum esnafın ve askerlerin katillerini meclise sokma vebali, sizlere yeter!…

Van depreminden sonra, dünyada görülmemiş bir sür’atle, sadece bir yıl içinde, tüm Vanlı depremzedeleri yeni evlerine kavuşturan iktidara, %80 RED OYU vererek NANKÖRLÜK ÖRNEĞİ göstermeleri, unutulacak bir vefasızlık değildir!… İstikra oy verenler, eğer bu konuda gayret de gösterdilerse MÜSTERİH olsunlar.

Size ne kadar zarar değerse, onları da aynı zararlar sarıp sarmalayacaktır. Üstelik de zerre kadar insafları var ise daha dünyada vicdan azabı çekecekler…

Kim bilir, belki de: “Asê, en tekrahu, şey’en” ayeti tecelli edecek. Yani, 2/216. Ayet;“Hoşlanmadığınız bir şey, sizin için daha hayırlı olabilir,” ayeti tecelli edecek. Bu tabloya sebep olanlar, bu gidişattan müthiş pişman olacakları için, bizler müsterih olurken, onlar kahrolacaklar. “Ellerim kırılsaydı da, istikradan taviz vermeseydim, bu acı tabloya sebep olmasaydım” diyecekler…

Nasihat ve onca uyarılarla uyanmayıp yanlış yapanlar, koalisyonun sebep olduğu felaketlerle akılları başlarına gelenler, ellerine geçecek ilk fırsatta, (erken seçimde)çok ciddi bir İSTİKRAR tablosu ve çok güçlü bir iktidar çıkaracaklardır… Kim bilir?… Bekleyip, musibetlerin ve kaosun şeklini ve tahribatını hep beraber göreceğiz…

Çok net olan şu: Dinden, imandan, mukaddesattan, gerçek vatan sevgisinden nasibi olmayanlar ve tüm şer güçler elbette çok sevinecekler.

Kalbinde bir nebze iman ve vatan sevgisi olup aldananlar, acıları ve kazanımların kaybedildiğini gördükçe, bu gidişattan ve vicdan azabından kahrolacaklar.

İstikrara oy verenler ise gerçekten her yönden masum ve MÜSTERİHTİRLER…

A. Raif Öztürk