Kalp ve Beden

İki ayna birbirine karşı tutulsa aynaların içinde diğer aynanın içinde ne varsa görünür, kul kalbini Levh-i Mahfuz’a çevirse kulun kalbinde de Levh-i Mahfuz’da olan görünür, fakat kalbinde dünya olanın dünyalıkları bu görüntüye engel olur.

Namaz, niyaz ibadetler, helal lokma, kul hakkının üzerinde olmaması gibi hallerle dünya metasından, masivadan ayrılan kulun kalbi bedenine, çevresine hükmetmeye başlar. Nasıl acıkmanın tesirinde kalanın midesi, susayanın ağızı harekete geçer, gazaplananın yüzü kızarır, şehvetin etkisinde kalanın bazı organları harekete geçtiği gibi, kalbinin tesiri altında kalanın da bakışı hastayı iyi eder, kızgınlığı iyi kimseyi hasta eder, buluta baksa yağmur yağar.

Mananın maddeden üstün olduğunun farkına varan nice zatlar makamını, mevkiini, malını, mülkünü elinin tersiyle itip Allah’la, Yaradan’ıyla yakınlaşmış, O’nu sevmek için verilen kalbine başka sevgi koymamış, mana aleminde terakki etmiş, kâinatı okumuş, semayı, yıldızları galaksileri seyretmiş. Hazreti Ali “gayb alemi açılsa yakinim atmayacak” diyerek o alemleri müşahede ettiğini söylüyor, Bediüzzaman Hazretleri Kâinat aleminden haber vererek seyrü sülükünün safhasının nereleri olduğunu neleri temaşa etmiş haber veriyor. Abdülkadir Geylani Hazretleri on yedi yıl çölleri mesken edinerek mana aleminde nice yollar kat ediyor, Piri Reis keşiften asırlar önce keşfedilen kıtaların haritasını çiziyor, Süleyman Aleyhisselâm hayvanlarla konuşuyor. Peygamber efendimiz ‘in mucizeleri herkesçe malum.

Bütün bunlar bize asıl olanın, kıymetli olanın madde değil mana olduğunu haber veriyor, maddede gabileşenin manada hissesi olmadığını söylüyor. Zaten ahiret alemine sadece kefen ile gidiyor olmamız elimize yanımıza hiç bir şey alamamamız yazdıklarımızın delili.

Amellerimizle baş başa kalacağımız kabir aleminde hesabımızın kolay olması duasıyla.

Çetin KILIÇ