Kim ölüyor?

Malumumuz Suriye’deki iç savaş 2.5 yılını doldurdu. Halkın maddi imkanları tükendi, manevi halleri nasıl bilmiyoruz. Çocuklar, yaşlılar perli perişan halde. Uluslararası yetkisi olan teşkilatlar duruma kalıcı bir iyileştirme müdahalesinde bulunmuyor. İnsanî yardım kuruluşları Avrupa’dan ve ülkemizden elden geldiğince bir şeyler yetiştirmeye çalışıyor. Lakin tahribat ve ihtiyaç çok fazla olduğu için yapılanlar kâfi gelmiyor. İHH Suriye durum tesbit raporuna göre açlıktan ölümler başlamış..

Biz Türkiye’deyiz; doğalgazlı sıcak evimizde, akşam çayımız elimizde Suriye haberlerini okuyor veya izliyoruz, 2.5 yıldır olduğu gibi.. Vicdanımızın bağırtısına biraz bağış göndermekle mukabele ediyoruz. İçimizde o insanları hissedebildiğimiz kadar.. 2.5 yıldır Suriye’de insanlar evlerini terk edip meçhule doğru göç ediyor; kalanlar savaşıyor veya bekliyor.. Neyi mi? Ne zaman düşeceği belli olmayan bombayı veya camdan girecek serseri kurşunu. Çocuklar ölüyor, insanlar hastalanıyor ama tedavi olamıyor, yaşlılar bekliyor.

Ümitsizliği hiç yaşadınız mı..?

 2.5 yıldır Suriye gün gün ölüyor. Ve biz de.. vicdanımızın sesini bastırıp uyuyabiliyorsak, insaniyetimizle beraber biz de ölüyoruz bu imtihanda. Hakikaten, kim ölüyor bu süreçte? Onlar mı, biz mi?

Rabbimiz vicdanımıza hayat ihsan etsin de bu imtihanda insaniyetimizi kazanabilelim. Suriyeli kardeşlerimiz nasıl ki maddeten ölürken manevi hayatı kazanıyor; biz de maddi, manevi yardım ve dua ile onlara yoldaş olabilelim.

Nabi

Nurnet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: