Kola ve gazlı içecekler

Prof. Dr. Mustafa NUTKU

İnsanların büyük çoğunluğu “Hedonism”in kölesidirler; kendilerine lezzet veren şeye yönelirler ama, onun ötesini düşünmek istemezler. Aksine; lezzet peşindeki bu hallerini savunmaya, kendilerini bu mevzuda haklı görmeye ve göstermeye çalışırlar!

*  *  *

İsmindeki iki kelimeden biri “Cola” olan ve ondan başka da, isminde o kelime bulunmayan sade, meyveli, enerji içeceği, vd çeşitli gazozlar vardır. Ülkemizde imal edilip satılan gazozlar “Gazlı alkolsüz içecekler (gazozlar)” adlı, Türk Standartları Enstitüsü’nün Ekim 1992’de yürürlüğe giren TS4080 No.’lu standardına göre üretilirler. Bu standart 20 sayfa olup, isteyen her vatandaş onu bedeli mukabilinde “Türk Standartları Enstitüsü Merkezi”nden veya bürolarından temin edebilir.

*  *  *

Ülkemizde uygulanan “gazozlar” ile ilgili TS4080 No.’lu standardın 2. sayfasında “Gazoz Sınıfları ve Spesifik Maddeleri”, 3. sayfasında da “Gazozun Genel Özellikleri” tablo halinde verilmiştir. İkinci tablo “Kimyasal Özellikler”in 3. satırında, tüm gazoz çeşitlerinde litrede 5 gram kadar etil alkol (bütün alkollü içeceklerde sarhoşluk verici madde) bulunabileceğinin belirtilmesi dikkati çekiyor.

Daha açık ve anlaşılır olarak söylemek icap ederse, litresinde 5 gram etil alkol ihtiva edebilen herhangi bir gazoz çeşidinin (sade, meyveli, kola, tonik, vd) 330 ml’lik bir kutusunda 10ml şaraptaki kadar etil alkol vardır (şarapta %15 etil alkol bulunduğu göz önüne alınırsa). Bu durumda, kendisine küçük bir kadehte sunulan 10ml şarabı, ihtiva ettiği 1,5g etil alkol sebebiyle içmeyi reddeden birinin, aynı miktar etil alkolü 330 ml’sinde ihtiva eden kutu gazozları hiç tereddütsüz içmeleri tezat olmuyor mu?

*  *  *

İnsanların büyük çoğunluğu “Hedonism”in kölesidirler. Kendilerine lezzet veren şeylere yönelirler; ama onun ötesini düşünmek istemezler. Aksine; lezzet peşindeki bu hallerini savunmaya, kendilerini bu mevzuda haklı görmeğe ve göstermeye de çalışırlar.

Bu vesile ile, akla gelebilecek birkaç soru üzerinde durmak istiyorum:

Soru: 1- Gazozların litresinde 5g etil alkol bulunabiliyorsa, onların standardına niçin “Gazlı Alkolsüz İçecekler (Gazozlar)” standardı ismi verilmiştir? Bu Standard ismindeki “alkolsüz” kelimesi ile, sekerat (sarhoşluk) verici olduğu için bir damlasının bile vücuda ithalinin haramlığı Hadis-i Şerif’te bildirilmiş sarhoş edici alkolün  gazozların litresinde 5g bulunmasına müsaade edilmesi birbirini nakzetmiyor mu?

Cevap: Belki, Avrupa Birliği’nin o konudaki standardına uyum sağlamak ve gazozların bir oturuşta içilebilecek miktarlarının “sarhoş edebilmek” özelliği olmadığı için, o nisbetteki etil alkolü, “Gazozlar” ile ilgili standardı hazırlayanlar ve o standardı  kabul eden yetkililer “kabil-i ihmal”(!) gördükleri için, o standardın isminde “alkolsüz” kelimesini kullanmış olabilirler. Fakat o standardı hazırlayanların ve onu kabul eden yetkililerin nazarında “kabil-i ihmal” (!)  görülen gazozlardaki etil alkol nispetinin, ‘başka standart’lara (İslâmî standardlara) göre de “kabil-i’ ihmal” (!) olamayacağının ülkemizde gözden uzak tutulmaması icap ederdi. Diğer bir sebep de, “alkol” kelimesini itici bulan halkımıza gazoz üreticileri tarafından yapılacak gazoz satışlarına olumsuz tesir yapmaması için, standart ismine “alkolsüz” kelimesinin dahil edilmesi olabilir.

Soru: 2- Gazozların bileşimlerinde, niçin sekerat (sarhoşluk) verici  olan “etil alkol” bulunmaktadır?

Cevap: “Sade gazozlar” da dahil olmak üzere, bütün gazozlarda “tat veya koku verici esanslar” kullanılır. Bu esanslar, “yağ cinsinden maddeler” olup, suda çözünmezler. Bunları “suda çözünür” hale getirmek için, hem su ile ve hem de “yağ cinsinden maddeler” ile tam karışabilen “ara çözücülere” ihtiyaç olur. Bu maksatla en bol, en ucuz ve en yaygın olarak kullanılan “ara çözücü” de, “sekerat verici” olduğu için, bir damlasının bile vücuda idhali  İslâm’da haram  olan etil alkoldür. Etil alkol bunun için gazozların terkibine girer.

Kimya bilimi açısından bunun biraz daha açıklaması şöyledir: Kimyada, “benzer olanlar, birbirleriyle tam olarak karışabilirler” kaidesi vardır. En mühim ve en çok kullanılan “çözücü” de su olduğundan, suyun dışındaki bütün maddeler de “hidrofil” (suyu seven, su ile tam karışabilen) veya “hidrofob” (suyu sevmeyen, su ile tam olarak karışmayan) olarak ikiye ayrılırlar. Moleküllerinde (-OH gibi) “hidrofil grup” bulunduran maddeler, su ile “hidrofil assosiasyon” yaparak, su ile birlikte “berrak bir çözelti” verebilirler. Ayni sebeble, “hidrofob” olan “yağ cinsinden maddeler” de, moleküllerinde (-CH3 gibi) “hidrofob grup” bulunduran benzin, eter, toluen gibi çözücülerde “hidrofob assosiasyon” yaparak “berrak bir çözelti” verebilirler.

“Etil alkol” ise, molekülünde hem (-OH gibi) “hidrofil grub”, hem de (-CH3 gibi)   “hidrofob grub” bulundurduğundan; hem molekülünde (-OH gibi)  “hidrofil grup” bulunduran maddelerle “hidrofil assosiasyon” ve hem de molekülünde (-CH3 gibi)  “hidrofob grubu” bulunduran maddelerle “hidrofob assosiasyon” yaparak, aslında hidrofob oldukları için suda suda çözünmeyen tad ve koku verici esansların –gazozlarda olduğu gibi- “suda çözünebilir” hale gelmesine sebeb olan bir “ara çözücü” vazifesini görür.

*  *  *

“Karmaşık” ve anlaşılması zor gibi görünen bu kimya konusunu, aslında herkes kendisi çok basit bir deneme yaparak, o deneyin sonucunu görmekle de kolayca anlayabilir.  Şöyle ki: Bir-iki damla “yağ cinsinden (hidrofob) madde” (zeytinyağı, çiçek yağı veya diğer sıvı yağ ve esanslar) bir şişe suya ilave edilse ve o şişe içinde ne kadar şiddetle ve uzun müddet çalkalansa, berrak bir çözelti vermez. O bir-iki damla “yağ cinsi (hidrofob) madde”, biraz “etil alkol” içine ilave edildiğinde ise, kolayca çözünebilir. Etil alkol bulunamazsa, tuvalet ispirtosu veya kolonya da %75-80 etil alkol ihtiva ettiklerinden, bunların az bir miktarları da, o yağ cinsinden ve hidrofob olduğu için suda çözünmeyen bir iki damla maddeyi kolayca çözerek, berrak bir çözelti verirler. Bu berrak çözelti, bir şişe suya ilave edilirse, suyla tam olarak karışabilir (çözünür) ve suyun berraklığı bozulmaz.

İşte, tad ve koku verici esansların gazozların terkibine mutlaka girmesi gerektiği halde; o esanslar “yağ cinsinden ve hidrofob” oldukları için suda çözünmediklerinden, o esansların “berrak bir çözelti” verecek şekilde “suda çözünür” hale getirilebilmeleri için “ara çözücü” olarak etil alkolün  gazoz üretiminde kullanılması ve böylece gazozların bileşimine girmesinin sebebi, herkesin kolaylıkla yapabileceği bu deneyden kolayca anlaşılabilir.

Soru: 3- Etil alkolden başka, hem “sekerat (sarhoşluk) vericiliği sebebiyle, bir damlasının bile insan vücuduna ithali haram” olmayan, hem de insan sağlığına zararı olmayan, aynı maksatla kullanılabilecek başka “ara çözücüler” yok mudur?

Cevap: Vardır. Fakat onlar –gazozların maliyetini ve satış fiyatını etkileyebilecek kadar olmasa da- etil alkolden biraz daha pahalıdır ve asıl sebeb olarak da, gazoz imalatçılarının bunları seçip kullanmakta İslâmî hassasiyetleri yoksa, onlar etil alkolden başkasını kullanmazlar!

Soru: 4-Tat ve koku verici yağ cinsinden hidrofob maddeleri suda çözünür hale getirmek için kullanılan etil alkol, gazozların içinde “kimyevî bir değişime” uğrayarak, “sekerat verici” ve haram olmaktan çıkmaz mı?

Cevap: Etil alkol, hem “hidrofil assosiasyon” ve hem de “hidrofob assosiasyon” yaparak, “hidrofob olan yağ cinsi maddelerin” suda çözünebilmesine sebeb olur. Kimyada bunun adı “solvatasyon” olup,  bu fizikî bir olaydır. Fizikî olaylara giren maddelerin “aslî mahiyetleri” ise, o olayın sonunda değişmez. Etil alkol, gazozların içindeki tat ve koku verici yağ cinsinden maddeleri kendisi de “bir kimyevi değişime uğrayarak” çözmüş olsa idi, kendisiyle birlikte suda çözünebilir hale gelmesine sebeb olduğu esansların mahiyetlerinde ve özelliklerinde de değişimler olacaktı ve gazozların tüm çeşitlerine tat ve koku vermeleri için katılan o yağ cinsinden esansların gazozlara tat ve koku verme özellikleri kalmayacaktı.

Gazozlarda istenilen tat ve koku özelliklerinin onların üretim imalat işlemleri sonucunda  kaybolmayarak devamları, hem onların bileşimine katılan tat ve koku verici esanslarda hem de onları “suda çözünebilir” hale getirebilmek için “ara çözücü” olarak kullanılan etil alkolde “karşılıklı kimyasal etkileşim” (interaction) ile aslî mahiyetlerinde bir değişikliğin olmadığının, ”sekerat verici ve bir damlasının bile insan vücuduna ithali haram olan etil alkol”ün  gazoz üretiminin tamamlanmış olduğu son halinde de mevcut olduğunun delilidir.

Soru: 5- Son yıllarda “cola rekabeti”nin artmasının sebebi nedir?

Cevap: Her birinin piyasaya çıkışının özel bir sebebi olabilir. Bu konuda bir genelleştirme yapılması doğru olmaz. Bir “süper devlet”in kapitalizmine karşı hem kendisi tepki duymak ve hem de bu tepkiyi duyanlardan “müşteri portföyü” olarak istifade etmek, Filistin davasında taraflardan birine destek verdiği söylenen kola üretici bir firmaya karşı tepki duyarak ve o firmaya tepki duyanlara satmak için imalat yaparak kola markaları piyasaya çıkarmak, kola piyasasını kapitalizmle ve emperyalizmle savaşın mühim savaş alanlarından biri görmek ve biri haline getirmeye çalışmak, etnik sebepler v.s.

Ancak bu konuda bizim için, “cola rekabeti” yapanların bunu niçin yaptıklarından çok; “nefsimizin neyi, niçin yaptığı asıl önemli olan”dır. Yiyecek ve içeceklerden “helalini araştırıp almak”, hem kendimize ve hem de yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef olduklarımıza karşı temel bir vazifemizdir. Eğer “helalini araştırıp alabilmek” bize zor geliyorsa, pratik bir kolaylık olarak; helalini araştıran, seçen, yapan ve satan markaları seçmeğe çalışabiliriz.

“Allah bizleri hakkı hak bilip ona tâbi olan, bâtılı da bâtıl bilip ondan sakınanlardan eylesin. Âmin.” duasıyla insanlardaki akıllara kapı açıp, onlardaki ihtiyârı (cüz’î iradeyi) elden almayarak, bildiğim doğru bir konuyu söylemekle mükellef olduğumdan, bu konudan bahsetmiş bulunmaktayım.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: