Küçükçekmece’de Yenimahalle Gençlik

Mehmet Abidin Kartal

Her mekan değişikliği, insana sunulan bir imkan ve fırsattır. Yeni mekanda hayata, yeniden başlıyor gibi bir özellik ve güzellik verilirse, yeni dostlar kazanılır ve insanın önüne yeni ufuklar açılabilir. İnsanın kendini yenileme imkanı doğar, kötü alışkanlıklarını iyileriyle değiştirme fırsatını yakalar.

İnsan sürekli yaşamak zorunda olduğu ortamda bazen sıkılır. Ortamı değiştirmek isteyebilir.

O zaman tebdil-i mekanda ferahlık olabilir.

Yeni bir yer, yeni bir mekan, yeni bir muhit insan hayatında değişik, güzel duygulara kapı açan bir dönemi de beraber getirebilir.

Şartlar benim tebdil-i mekan yapmama sebep oldu. Yeni tebdil-i mekanım Küçükçekmece.

Küçükçekmece, Osmanlı döneminde, Çekme-i Küçük (Küçük-Çekme) adını alan kasaba olarak, camiler, medreseler, hanlar, hamamlar ve çeşmeleriyle önemli bir konaklama yeri olmuştur.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Yeşilköy nahiyesinin bir köyü statüsünde bulunan Küçükçekmece, 1956 yılında nahiye merkezi oldu. 1981’de Avcılar, Halkalı, Sefaköy Belediyeleri’ni bünyesine alan Küçükçekmece, yeni bir belediye şube müdürlüğü olarak İstanbul Belediyesi’ne bağlandı. Küçükçekmece İlçesi 04.07.1987 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 3392 Sayılı Kanunla 21 mahalle olmak üzere, Bakırköy ilçesinden ayrılarak kurulmuş bir ilçedir. 

Yenimahalle, İstanbul ilinin Küçükçekmece ilçesine bağlı bir mahalledir. İdari sınırlarına bakıldığında Sultanmurat, Cumhuriyet, Fatih, Cennet ve Yeşilova mahalleleri ile komşudur. Mahallenin nüfusu 20.655 kişidir.

Bizi biz yapan, karakterimize şekil veren değerlerimiz vardır.  Bunlardan biride mahalle kültürüdür.

İnsan mahalleye girdiğinde kendi evine girmiş gibi hisseder kendini.  Mahalledeki herkesi ailesiymiş gibi  görür. İhtiyacı olduğunda bende yok, sende var mı denildiği, pencere önü çiçeklerin  bile neşelendiği yerdir mahalle. Bu mahalle kültürü yapısını hala kaybetmemiş evler, aileler, mahalleler var.

Kapitalist hayat tarzı bizi özümüzden uzaklaştırarak, bizi yalnızlaştırıyor. Herkes kendi hayatını yaşıyor. Kendi menfaatini düşünüyor. Fakirin, düşenin elinden tutmuyor. Kime kimsenin umurunda değil. Aynı apartmanda oturanlar birbirini tanımaz hale geldi. Hemcinsleriyle mahalle kültüründe dayanışma ve paylaşma halinde huzur içinde yaşarken  insan, menfaatini ön plana alınca kuvveti hak bildi ve açgözlülüğünün bedeli olarak kapitalizmin kurbanı oldu. Sonuç, Mahalle kavramı sadece adres beyan ederken kullanılan bir isim haline geldi. Başka hiçbir manası yok. Apartmanımıza kimin girip çıktığını bilmiyoruz, soramıyoruz.

Küçükçekmece Yenimahalle Gençlik  mahalle kültürünü yaşatmaya çalışan takdire şayan faaliyetlerde bulunuyor.  Kültür, spor, gezi, fakirlere yardım,  sokak iftarları gibi organizasyonları  mahallelilerle birlikte yapıyor. Bu organizasyonlarda mahallenin Darusselam  camii imam ve müezzininin  teşviklerini ve gençlerin yanında onlarla beraber olduklarını söylemeden geçemeyiz.

Küçükçekmece Yenimahalle Gençlik  her yıl Ramazan ayında mahallenin bir sokağında sokak iftarı veriyor. 22 Nisan 2022 Cuma günü Darusselam camiinde Cuma namazın da caminin müezzini Ahmet hoca  tarafından 23 Nisan Cumartesi günü Er sokakta Yenimahalle Gençliğin iftar vereceğini cemaatin ve mahallenin davetli olduğunu ilan ediyordu.

Yenimahalle Gençlik sokak iftarını geleneksel hale getirmişti. Yalnız pandemi  dolayasıyla 2020 ve 2021 yıllarında iftar verilememişti. Ben 2020 yılında Yenimahalle’ye taşındım. İlk defa Er sokaktaki iftara katıldım. İftar öncesi  Darusselam  camiisi  imamı Osman hoca ve müezzini Ahmet hocanın ve davet edilen hocaların Kur’an ziyafetlerini , ilahileri, duaları huşu içinde dinledik. İki bin kişiyi aşkın mahallelinin iftar menüsü iftar öncesi masalara dağıtılmıştı. Menüyü açtığımızda  yemeklerin sıcak olduğunu görüyorduk. İftar sonrası masalara baktığımda herkesin menülerini sünnetlediğini görüyordum.  Sokak iftarında mahallenin her seviyeden insanı aynı masada kaynaşmanın mutluluğunu yaşıyordu.  Karşımda oturan tanımadığım mahalleli arkadaşla sohbet ediyoruz.  Sokak iftarının geleneksel  hale geldiğini, mahalleyi kaynaştırdığını, bu iftarlarda dostlukların kurulduğunu, Darusselam camiisi imamı Osman hocanın ve müezzini Ahmet hocanın bu hayırlı işte katkılarını, mahalleli ile olan ilişkilerini, tespit edilen fakirlere her zaman bilhassa Ramazan ayında cemaatten ve mahalleliden toplanan yardımların ulaştırıldığını anlatıyordu. Bizim hocalarımız şeker gibi adamlar diyordu.   2020 yılının Aralık ayının sonunda Koronovirüs hastalığına yakalanmıştım. Evde tedavi görüyordum. Telefonum çaldı. Ben Darusselam camii imamı Osman hoca herhangi bir şeye ihtiyacınız var mı?  Şu anda evinizin önünden geçiyoruz. Diyordu. İftardaki sohbet ve yaşadığım bu olay işte  aradığımız hocalarımız dedirtiyordu bana. Darusselam camiinde ismiyle müsemma işler yapılıyor.

Darusselam müezzini Ahmet hoca gür sesiyle iftar duası yaptı. Sokak iftarlarımız mahallemizi sevgi yumağı haline getiriyor, katkıda bulunan herkesten Allah razı olsun diyordu.  23 Nisan Çocuk bayramı dolayısıyla Yenimahalle Gençliğin çocuklara iftar sonrası  pamuk şeker ve Osmanlı macunu  dağıtılacağını da Ahmet hoca ilan ediyordu.

Önümüzdeki yılın sokak iftarında buluşmak duasıyla iftar buluşmasına son veriliyordu…

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: