“Küfür Tek Bir Millettir” Sözünün Hakikatı Nedir?

“Küfür tek bir millettir.” sözü, İslâm’da “Miras Hukuku” için geçerli  bir hükümdür. Şöyle ki:

        İslâm hukukuna göre kâfir bir şahıs, Müslüman bir kimseye mirasçı olamaz. Meselâ; Müslüman bir babanın kâfir olan bir oğlu, babası öldükten sonra, onun mirasına sahip olamaz.  Burada şöyle bir soru akla gelmektedir: Acaba kâfir kâfire veya Hristiyan Hristiyana veya Mecusi Mecusi’ye mirasçı olabilir mi?

      Bu soruya cevap olarak da Hanefi ve Şafii mezhebinin alimleri “Yahudi, Hristiyan ve Mecusi bu miras noktasında birdirler. Yani tek bir millettirler. Birbirlerine mirasçı olabilirler.” demişlerdir.

       Peygamberimizin (asm) “Küfür tek bir millettir.” hadisindeki  maksadını, fıkıh alimleri böyle izah etmişlerdir.

      Hem ehl-i kitabın kestiği yenildiği ve onlardan kız alındığı hâlde, mutlak dinsiz, mürted ve putperestin kestiği yenilmez. Bu sebeple, küfür tek millettir diyerek ehl-i kitaptan birisini dinsizle ve putperestle bir tutmak, ikisini de bir kefeye koymak, İslâmi olmadığı gibi, akli, mantıki, ilmi ve vicdanı de değildir. Bir ayette mealen şöyle buyrulur:

“(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınınında Hristiyanlar olduğunu görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.”[1]

      Bu ayette putperest, müşrik, Yahudi ve Hristiyanların bir olmadığı, hatta Hristiyanların Müslümanlara daha yakın olduğu bildirilmiştir. Habeş Krali Necaşi, Peygamber Efendimizin (a.s.m) göndermiş olduğu sahabelere kucak açmış ve Necaşi İslam’ı seçmiştir. Günümüzde de birçok Hristiyan fikir ve ilim adamının İslamiyet’e girdikleri görülmektedir.

      Peygamber Efendimiz (s.a.v.) müşriklere karşı, Ehl-i kitap ile ittifak etmiş ve Mekke Müşriklerine karşı Medine Yahudileriyle anlaşma yapmıştır. Rum Suresi’nde ateşperest İranlılarla Bizans Rumlarının muharebesinde Ehl-i Kitaptan olan Rumların galibiyetini Müslümanlara müjdelemiştir. Mekke’de Müşriklerin, Müslümanlara karşı zulümleri dayanılmaz hale gelince Müslümanlardan bir kısmı, Hristiyan olan Habeşistan’a hicret etmiş ve orada iyi muamele görmüşlerdir.

Mehmed Kırkıncı


[1]  Maide, 5/82.