Kuran Ayetleri İslamiyetin Muhteşem Bünyesinde Altın Bir Kordon gibi İşlenmiştir

Sembires Encyclopedia namıyla intişar eden (adı her tarafa yayılan) İngilizce muhitül maarifte, Müslümanlıktan şu suretle bahsolunmaktadır: 

İslâm Peygamberinin seciyesini (huy güzelliğini) aydınlatan Kur’an âyetleri, son derece mükemmel ve son derece müessirdir(tesirlidir). Bu kısım âyetler, Müslümanlığın ahlâkî kaidelerini ifade eder. Fakat bu kaideler, bir-iki sureye münhasır değildir. Bu âyetler, İslâmiyetin muhteşem bünyanında (varlığında), altından bir kordon gibi işlenmiştir. İnsafsızlık, yalancılık, hırs, israf, fuhuş, hıyanet, gıybet; bunların hepsi Kur’an tarafından en şiddetli surette takbih (günah kabul) olunmuş ve bunlar, reziletin(rezilliğin) tâ kendisi tanınmıştı. Diğer taraftan hüsn-ü niyet sahibi olmak, (iyi düşünmek) başkalarına iyilik etmek, iffet, hayâ (utanma), müsamaha, sabır ve tahammül, iktisat, doğruluk, istikamet, sulhperverlik (barışçı), hakperestlik, her şeyden fazla Cenab-ı Hakk’a itimad ve tevekkül, Allah’a itaat… Müslümanlık nazarında hakikî iman esasları ve hakikî bir mü’minin başlıca sıfatları olarak gösterilmiştir. 

Resul-i Ekrem İdrak ve Şuur Timsalidir (örneğidir) 

Profesör Edward Monte, “Hristiyanlığın İntişarı ve Hasmı Olan Müslümanlar” ünvanlı eserinin 17 ve 18’inci sahifelerinde diyor ki: 

Rasyonalizm, yani akliye kelimesinin müfâdını (anasını) ve tarihî ehemmiyetini tevsi’  edebilirsek, (yayabilirsek) Müslümanlığın aklî bir din olduğunu söyleyebiliriz. Akıl ve mantık misdakıyla (ölçüsü ile) akaid-i diniyeyi (dini inançları) muhakeme eden mektep, rasyonalizm kelimesinin, İslâmiyete tamamıyla mutabık (denk) olduğunu teslim etmekte tereddüt etmez. Resul-i Ekrem şuur ve idrak timsali (örneği) olduğu, dimağının iman ışıkları ve kâmil bir yakîn (inanç) ile pürnur olduğu (ışıklandığı) muhakkaktır. Resul-i Ekrem muasırlarını (yaşadığı dönemdekileri) aynı heyecanla alevlemiş, bu sıfatlarla techiz etmiştir  (donatmıştır). Hazret-i Muhammed (a.s.m.), başarmak istediği ıslahatı, (barışı) İlahî bir vahiy olarak takdim etmiştir (öne sürmüştür). Bu, İlahî bir vahiydir. Hazret-i Muhammed’in (a.s.m.) dini ise, akıl kaidelerinin ilhamlarına tamamıyla muvafıktır (denktir). Ehl-i İslâm’a göre İslâmiyetin esas akaidi (Müslümanların inancı), şu suretle hülâsa olunabilir: Allah birdir, Muhammed (a.s.m.) onun Peygamberidir. Filhakika İslâmiyetin esaslarını sükûnetle ve derin bir teemmül ile tedkik ettiğimiz zaman, (Müslümanlığı incelediğimiz zaman) bunların Allah’ın birliğine ve Muhammed’in (a.s.m.) risaletine, ( Peygamber olarak gönderilmesine) sonra haşr-ü neşre (öldükten sonra dirilmeye) ve itikada müntehi (inanmayla son bulur) olduklarını görürüz. Bizzât dinin esasları tanınan bu iki akide, (inanç) bütün dindar insanlarca akıl ve mantığa müstenid (dayanmış) telakki olunmakta (kabul edilmekte) ve bunlar Kur’anın akidelerinin (inançlarının) hülâsası (özü) bulunmaktadır. Kur’anın ifadesindeki sadelik ve berraklık, Müslümanlığın intişar (yayılmasını) ve i’tilâsını (yükselmesinei) bilâ-tevakkuf temadi (durmadan devam) ettiren sâik (dürten sebep) kuvvet olmuştur. Resul-i İslâm (İslam Peygamberi) tarafından tebliğ olunan mukaddes (kutsal) talimatın cihanşümul terakkisine rağmen, Müslümanların ilham kaynağı ve en kuvvetli ilticagâhı (sığınağı) Kur’an olmuştur. En takdiskâr ve kanaatbahş (kutsal olduğuna kabullendiren) bir lisanla, başka bir kitab-ı münzelin tefevvuk (başka dini bir kitap onun üstüne çıkamayacağı) edemeyeceği bir ifade ile takrir eden (vurgulayan) kitab, Kur’andır. Bu kadar mükemmel ve esrarengiz, her insanın tedkikine (incelemesine) bu kadar açık olan bir din; muhakkak insanları kendisine meclub eden (çeken) i’cazkâr kudreti haizdir (Mucize kudrete sahiptir). Müslümanlığın bu kudrete hâiz (sahip) olduğunda şüphe yoktur.

EDWARD MONTE 

İMANINI YİTİREN VE BATI HAYRANLI BİZİMKİLER, BATILI İLİM ADAMLARI ALLAHA NASIL İNANDIKLARINI GÖRSÜNLER 

Batının 34 meşhur ilim adamının 5-10 sahifelik yazılarıyla 300 sahife civarında olan NİÇİN ALLAHA İNANIYORUZ  kitabından batı hayranlarına göstermek için, yalnız 10 meşhur Profesör Doktorların yazılarından azar derleyip nazarlarına sunacağım:

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: