“Yusuf (a.s.) daha yıllarca zindanda kaldı.” Yûsuf Sûresi, 12:42. âyetinin ihbarı ve sırrıyla, Yusuf Aleyhisselâm mahpusların pîridir; ve hapishane bir nevi medrese-i Yusufiye olur. (Meyve Risalesi)
Yukarda göründüğü üzere Bediüzzaman Hz.leri, hapishaneleri Medrese-i Yusufiye olarak isimlendirmiştir. Aşağıdaki paragrafta hapishanelerin bir medrese-i Yusufiye haline nasıl geldiğini, devrin şahitlerinden Osman Yüksel Serdengeçti yorumuyla okuyabilirsiniz.
O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi. Mahkûmken bile hükmediyordu. O, hapishanelerden hapishanelere atıldı. Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde medrese-i Yusufiye oldu. Said Nur zindanları nur, gönülleri nur eyledi. Nice azılı katiller, nice nizam ve ırz düşmanları, bu iman âbidesinin karşısında eridiler, sanki yeniden yaratıldılar. Hepsi halim-selim mü’minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler. Sizin hangi mektepleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir? (Osman Yüksel Serdengeçti)
Kısacası, bu hizmetler Üstad dönemine kadar uzanır. Son zamanda hapishanede yaşanan güzel hadiseleri sizlere aktaracağız. Elimize çok güzel mektuplar geçti zamanla bunların bazılarını sitemizde de yayınlayacağız inşallah.
Öncelikle son dönemdeki hapishane hizmetlerinin nasıl başladığına değinmek isteriz. Hizmet Vakfı, istek üzerine bazı hapishanelere takvim gönderir. Hapishanelerdeki mahkûmlar takvimdeki Hizmet Vakfı’nın adresine mektup yazarak Kur’an-ı Kerim isterler. Hizmet Vakfı ise bunun yanında “acaba mahkûmlara Kur’an-ı Kerimi daha iyi anlayıp hayatlarında tatbik edebilmeleri için Kur’an’ın asrımıza bakan veçhesini tefsir eden Risale-i Nurları da mahpuslara nasıl ulaştırabiliriz?” gayesiyle RNK Neşriyata giderler.
Bundan sonra hummalı bir faaliyet başlayacaktır ve tam bu esnada da Denizli’den bir esnaf ağabey “ben hapishanelere Risale-i Nur dağıtmak istiyorum” deyince bu şevkle önce “Ebedi Hapisten Kurtulmak” broşürünü hazırlayan RNK Neşriyat, bu hazırlanan broşürlerle birlikte Türkiye’deki bütün hapishane kütüphanelerine Risale-i Nur gönderir.
Broşürü ileride sitemizde yayınlayacağız. Bu sefer, Risale-i Nurlardan istifade eden mahpuslar, ellerine kâğıt kalem alıp, RNK Neşriyata mektup yazmaya başlarlar. Risale-i Nurdan istifadelerini, hayatlarında nasıl bir değişikliğe sebep olduğunu, nasıl halim-selim insanlar haline dönüştüklerini ve daha fazlasını gönderdikleri mektuplarda anlatacaklardır.
RNK Neşriyat, yüzlerce kişiden gelen bu mektuplara tek bir yerden muhatap olamayacaklarını anlayınca bu sefer Hamidiye Vakfına gidilir ve mesele anlatıldıktan sonra bizzat Hamidiye Vakfı’nın hapishanelerden gelen mektuplara muhatap olmalarını ve onlara cevap yazmalarını isterler. Şu an itibariyle Hamidiye Vakfı, talebeleriyle beraber bu hizmeti omuzlarına almış ve götürmektedirler, ancak onların da hedefi hapishaneler hangi illerdeyse o illerdeki Risale-i Nur talebelerinin bizzat mahpuslara muhatap olup bu noktada mahpuslara yardımcı olmalarıdır.
Mektupları, tanıtım broşürünü ve mektuplarla beraber gelen fotoğrafları yakında sitemizde bulabilirsiniz.
1. Mektup yayınlandı: http://www.nurnet.org/medres-i-yusufiye-hapishaneden-gelen-mektuplar-1/