Müjdeler! Bu zamanda kurtulana

Çünkü, çevremizi sarmış sayısız düşman,

Uğraşırlar insanlığımızdan olalım pişman,

Uzaklaştırsınlar, ebedi mutluluktan,

Cehenneme düşürüp, mahrum kalalım cinandan.

 

Bizler mutlu olmak için, buraya gelmedik,

Şansımız kesin olmadığını, bizler bilirdik,

O kesin ümitleri, kafamızdan silmişdik,

Bu çok kötü zamanda, nerede kesinlik.

 

Zaman kötü olduğundan, ümitsiz kaldık,

Gaflete dalarak, çoğumuz aldandık,

Zaman kötü olduğundan, gaflete daldık,

Düşmanlara aldanarak, sahtekȃra kandık.

 

Buraya geliş sebebimiz, bir imtihan,

Gayesine ulaşır, imtihanı kazanan,

Hedefe ulaşırız, bizde var ise iman,

Yoksa tenimiz olur, cehennemde yanan.

 

Kardeşim,  çok dikkatli ol kurtar kendini,

Olur olmaz düşmana, sakın verme elini,

Yoksa senin canın yanar, kırarlar belini,

Acı cehennem ateşine, atarlar seni.

 

Bir taraftan düşman nefsin, yapar türlü hile,

Öte yandan, şeytan aldatır desiselerle,

İki ayaklılar da, entrikalı hilelerle,

Kurtulursun, yalnız sağlam iman ile.

 

Aç gözünü gör, Müslüman’ın düşmanı çok,

Sen bir an önce uyan, yoksa kurtuluş yok,

Sapıklık teklif edenin, ağzına han carı sok,

Çünkü onların verdiklerine, gözümüz tok.

 

Unutma! Silahsız düşman duruyor karşında,

Onlar hazırlanıyorlar, sonsuz tahribata,

Bizlere yara açmak için, iki hayata,

Müminleri itmek için, manen memata.  

 

Gençlere tesettürsüz kızlarla saldırırlar,

Fuhuş kapısını açarak, hayayı kaldırdılar, 

Kendileri, rezaletten hoşnut kalırlar,

Allahım ne olur bunlara, yağdır kahırlar.

 

Çünkü, İmansızı onun küfrü kahır eder,

Dünya ile ahiretini, berbat eder,

İmansızın kendi şahsından, huzur gider,

Ne cesaretle imansız, o yolda gider.

 

Büyük Rabbim, müslümanlara bu büyük dert,

Kuvvetin ile, bu düşmanlardan bizi hıfzet,

Rabbim Kahharsın, düşmanlarımızı kahret ,

Rızanı kazandır bize, o çok büyük nimet,

Bu bizim içimizden gelen, büyük bir istek.

 

Abdülkadir Haktanır