Mutsuz Yaşar Bizim Çocuklar

Çocuğun, ne başka meşgalesi, ne işi var,

Fakat, kendisi ümitsiz, sanki her taraf kar,

Her taraf geniş serbest iken, ona her yer dar,

Bilmem nedendir, mutlu değil bizim çocuklar!

 

Odasının sağında ve solunda oyuncak,

Parkta, onlara hazırlanmış, bir çok salıncak,

Yiyecek teklif etsen, hemen der, karnıma bak,

Onunla beraber, mutsuzlar bizim çocuklar!

 

Babayla pazara gitse, istekleri bitmez,

Servis olmayınca, kat’iyyen okula gitmez,

Çocuk, anne babasına, asla yardım etmez,

Fakat ne yazık ki, hiç mutlu değil çocuklar!

 

Yaşı küçükken, baba! Bana yok mu telefon?

Asla başka istemem, markası olsun ayfon,

Çünkü, onun fiyatı çok fazla, yüksek ve son,

Bunla beraber, mutsuz yaşar bizim çocuklar!

 

Her ne kadar, evde onun hizmetçisi herkes,

Biliniz ki evde yaşıyor, kral ile prenses,

Zavallı anne, onlara çıkaramaz hiç ses,

Ama yinede, mutlu olamıyor çocuklar!

 

Ah! Anne baba, onlara terbiye vermedi,

Sebep olurken, terbiye lazım düşünmedi,

Bundan, evlatlar terbiyeyi öğrenemedi

Hiç düşünmeden, olumsuz yerlere daldılar!

 

Kalp parçası evlat, cehenneme odun oldu,

Onların içleri, kötü ahlak ile doldu,

Ebeveyne davranışları, tamamen soldu,

Baba kapı yanında, evlat köşeye dalar!

 

İhmal edilen işten, ergeç pişman olunur,

Evlat terbiyesinde ise, kayıp çok olur,

Gaflette yaşayan anne babayı, bu bulur,

Bundan siz söyleyin, yüzde kaçta terbiye var.

 

Bugün budur ebeveynin, bırakılmış işi,

Bu insanlığa vurulan, çok acı bir şişi,

Söyleyin bugün bu dertten kurtuldu, kaç kişi,

Bu ihmalleri bekliyor, çok büyük pişmanlar!!!

 

Abdülkadir Haktanır