Neden kız ve erkek eşit doğuyor

Sonsuz kudret sahibi olan Allah yarattıklarının her şeyini hikmetle yaratmış ve yaratıyor. Ne yazık ki, bugün insanların çoğu, Allahın varlığı hakkında, hiç şüphe götürmez bir fikir olduğu halde, Allah’ı inkâr ediyorlar. Kâinatta olan biten işleri tesadüfe havale ediyorlar, Tesadüfen oldu veya tabiat yaptı diyebiliyorlar. Halbuki bu süzü Allah’ın varlığında şüphesi olan kafirler diyebilir. Evet kesin olmayan şeylerde fikir yürütülür. Yürütse de haklıdır diyebiliriz. Fakat siz söyleyin! Akıllı insan, kendisine veya başka kimseye bakınca aman ya Rabbi bizleri çok basit şeylerden insan olarak nasıl yarattın demez mi? Çünkü bu insan bizim nazarımızda, basit şeylerden rastgele oluyor. Ama bu gibi basit şeylerden dahi Allah yapıyor. İmkân haricidir olmaz demiyor?

Düşünün Allah bu şerefli mahluk olan insanı yaratıp, çoğaltmaya mürad ettiği vakit, insan cinsinden, hem dişi hem erkek yaratmış. Dişiye ve erkeğe, nesli çoğaltmaya yarar, müsait âlatu edevat ve ikisine farklı duygular vermiş. Onlar birleşmeden nesil çoğalmaz olduğunu o bildiği için her ikisine de birleşme esnasında aldıkları o zevki onlara Allah vermeseydi ne erkek hanımın derdini üzerine alıp taşımağa razı olurdu, ne de hanım. Allah bunu daha önceden bildiği için, onların her ikisine evlenmek için, aşk ve şevkle bir istek vermiş ve bu iki cinsin birleşmeleri neticesinde insanlar üreyip çoğalıyor.

Bundan daha enteresan! Bunların eşit yaratılmasının sebebini incelemişler. Avrupada: %50 erkek %50 kız doğuyormuş. Türkiye’de çok az bir farkla: %49 erkek %51 kız. Bu denge kendi kendine olmaz. Bu Allah’ın kudret elindedir. Baba erkek olmasını istiyor. Allah kız veriyor. Anne baba, bir evlat isterler, Allah hiç vermez. Sebebini O biliyor. Bununla evlatları olanlar şükrünü bilmeleri icap ediyor, evlatları olanlar Allaha şükretmeleri için mi onu yapıyor, yoksa başka bir sebeple mi, onu Allah bilir.

Bir ateiste sormuştum? Sizin köyde kız mı erkek mi doğar? Bana cevaben ne diyorsun, hem erkek hem kız doğar. Ben ona, bu dengeyi kim elinde tutar. Bana, su sebep olur diyor. Ben ona peki bu köylüler hepsi aynı suyu içmiyor mu? Başladı tabiatçıların ortaya serdiklerini bana dizsin ve bazı harfleri saymaya başladı. Bende ona: Bu yanlış dedim. Senin adının harflerini dizsinler dedim. sinirlendi defoldu…

Düşünün; kâinatta en şerefli mahluk olan insandan daha şerefli mahluk var olduğunu söyleyebilirmisiniz. Elbette insandan daha şerefli mahluk yoktur!. Bu insan her dalda normal bir istikamette gitmesi için, onu yokluk âleminden çıkarıp varlık alemine çıkaran, yalnız Allah ona vücut makinesine kullanma kılavuzu olarak Kur’anı Kerimi göndermiş. Bunun Allah kelamı olduğuna inanmak lazım ve elzemdir. Evet Allah’ın varlığına kesin inanan kimse, Kur’anı Kerimin emirlerine inandığını, işi ile de ispat etmesi lazımdır. Bu böyle olduğu halde ne yazık ki cumhuriyet devrinde yerli dinsizler batılı ecnebilerin fikrini alıp, 70-80 sene memleketimizin insanlarına empoze etmeğe çalışmışlar.

Bu olumsuz fikirler ile memleketimizde çok tahrip yaptılar. Düşünün bu iş nereye kadar varmıştır. Mesela eğer biri Allah’a inanmayıp ateist olursa onların fikirlerine göre onu normal bir iş kabul etmemiz lazımmış diyorlar. Onun ateistliğine itiraz etmek suç oluyormuş. Çünkü onlara göre bu iki alternatifmiş: Ya kabul edeceksin veya inkâr edeceksin. Haşa ve kêlla bu iki alternatiften birini kabul etmek normaldir diyorlar. Halbuki ehli insaf, akıllı insanlara göre Allah’ın varlığı zerre kadar şüphe götürmez bir gerçektir.

Eğer iki alternatif biri diğerine çok yakın ve benzer iseler o zaman kendilerine de hak tanımak normal olabilir. Bu sapık fikirli herifler, kâinatta var olan şeyleri Allah yapmadı, onlar kendi kendine oldu diyorlar. Bu fikir Allahın varlığı karşısında alternatif değil, olsa olsa batıl bir inanç fikridir, başka bir şey olamaz.

Allah’ın varlığını ispat etmek için daha bir misal nakledeğim. Evet; insanı öyle mükemmel bir varlık yaratmış ki su çok hassas bir maddedir. Su tesisatçıları, kalaycılar ve kaynak işleri ile uğraşanlar, yaptıkları kab veya su tutan herhangi boru sızıp sızmamasını kontrol etmek için, su ile denemeden, müşteriye teslim etmezler. Bu böyle olduğu halde hiç kimse idrarını boşaltmağa başlamak için, veya idrarını kapatmak için yanında anahtar taşımıyor. Neden? Çünkü vücuttan idrarı boşaltmak için veya kapamak için Allah o kumandayı vermiş. Kumanda beyinden gelir, iş biter.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır