“Nefisler çiftleştirildiği/eşleştirildiği zaman” ne demektir?

Mekki bir sure olan Tekvir Suresinde kıyametin kopacağı, onun dehşetli hal ve mer­halelerinin bunu izleyeceği, dünyadaki amellerinden insanların hesaba çekileceği herkese, cennet veya cehennemde (amellerinin) karşılığının verileceği kuvvetli bir bi­çimde vurgulanmaktadır. 

Bu surenin ilk altı ayetinde kıyametin ilk safhası daha sonraki yedi ayette ise kıyametin ikinci safhası açıklanmıştır. (1) Kıyametin ikinci safhasının anlatımı yedinci ayet olan “Ve izen nufûsu zuvvicet” ile amellerin karşılığının verilmesi için insanların dirilişi ile başlar. Haşirde nefislerin tezvîc edileceğini bildiren bu ayet müfessirler arasında farklı anlam zenginlikleri ile açıklanmaya çalışılmıştır. Biz de bu yazımızda müfessirlerimizin yorumlarından yola çıkarak bir değerlendirme yapmaya çalışacağız.

Ayetin meali Nefisler çiftleştirildiği / eşleştirildiği zaman”  şeklindedir. Bu ayetteki nefislerin çiftleştirilmesi/eşleştirilmesinin neler olabileceğini büyük müfessir Fahreddin Razi şu şekilde sıralamıştır:

1) “Ruhlar bedenleriyle birleştirildiğinde…”

2) Hasan el-Basrî şöyle demektedir: “Canlar, o günde, Cenâb-ı Hakk’ın da, “Sizler, üç sınıf olduğunda… Ashab-ı yemin, bilir misin ashab-ı yemin nedir? Ashab-ı şimal, bilir misin ashab-ı şimal nedir?.. Öne geçenler, öne geçenler…”(Vakıa, 7–10) buyurduğu gibi, üç sınıf haline gelirler.”

3) Her sınıfa, kadın-erkek kendi tabaka ve derecesinde olanlar katılır.. Böylece, taatle temayüz etmiş olanlar, misliyle; orta olanlar, yine misliyle, benzeriyle birleştiği gibi, masiyet ehli de, benzerleriyle bir araya gelir. Binâenaleyh, bu demektir ki, “tezvic – bir araya getirme”, bir şeyi misliyle bir araya getirmek demektir. Buna göre mana, “Hayır ve şer hususunda herkes kendisi gibi olanlarla birleşir, bir araya gelir” şeklinde olur.

4) “Herkes, dünyada iken kendisinden hiç ayrılmadığı, kendilerinden hiç ayrılmadığı hükümdar ve yöneticilerle birleşir.” Nitekim Cenâb-ı Hak, “Zalimleri ve onların eşlerini toplayın..” (Saffât, 22) buyurmuştur. “Biz, ayette bahsedilenler, şeytanlarını da katarız…” da, denilmiştir.

5) İbn Abbas, “Mü’min olan canlar, hurilerle, kâfirlerde, şeytanlarla birleştirilir” demiştir.

6) Herkes, kendi taraftarı ile birleştirilir. Mesela, yahudi yahudi ile hristiyan da hristiyanla… Bu hususta “merfû” bir haber kullanmaktadır.

7)  Zeccâc da, “Canlar, amelleriyle birleştirilir..” demiştir.

Bil ki, bahsettiğimiz bu görüşleri iyi anladığımızda, bunlara istediğin kadar ilavede bulunman imkân dâhilindedir. (2)

Ayet hakkında yapılan yorumlara baktığımızda aslında birbirinden ayrı olmayan, iç içe, alakalı açıklamalar olduğu görülecektir. Haşirde insanın dirilişi ruhun cesede gelmesi ile gerçekleşmektedir. Ayrıca diriliş sırasında kişilerin çıplak, tüysüz, sünnetsiz, sağlıklı ve otuz yaşlarında olacakları belirtilir (Müsned, V, 232; Buhârî, “Rikâk”, 45; Müslim, “Cennet”, 55–59; Nesâî, “Cenâ’iz”, 118). Ebû Dâvûd ise insanların ölümleri sırasında giyinmiş oldukları elbiselere bürünmüş olarak diriltileceklerini ifade eden bir hadis nakleder (”Cenâ’iz”, 18). Fakat Müslim’deki, “Her kul öldüğü hal üzere diriltilir” (”Cennet”, 83) hadisi dikkate alınarak Ebû Davud’un rivayetindeki “elbise” kelimesi “iman ve amel elbisesi” anlamında te’vil edilmiştir (İbn Kesîr, I, 269). (3)

Buna göre insanların haşirdeki dirilişini,  kişinin dünyadaki ameline göre şekillenmiş cesedinin ruhuyla birleşmesi olarak söylemek mümkündür. Haşirde cesetlerin amellere göre farklılık arz etmesi hakkında Gazzâlî Hazretleri, bu bedenin dünya hayatındaki beden olabileceği gibi farklı unsurlardan yaratılmış yeni bir beden olarak da düşünülebileceğini belirtmiştir (4). Bu eşleşmelerle birlikte ruhlar amellerin cinsine göre şekillenmiş olan bedenlerle birlikte aynı gruplarda yer alacaklardır.

Nitekim bazı müfessirler: “Bu, mahşerde böyle olur. Evvela peygamberler getirilir, sonra evliya, sonra dinde en ileri olanlar ve onları takip edenler.” demiştir. (5) O gün bütün insanların önderleriyle çağırılacağı  (17/71) her nefsin, beraberinde bir sevk memuru ve şahit ile geleceği (50/21)  ayetlerde de belirtilmiştir.

Sonuç:

Nefsin hesaba çekilmesi demek, insanın hesaba çekilmesi demektir. Fakat insan kavramı, müstakil olarak zikredilmesi halinde nefis, akıl ve ruh kavramlarından daha geneldir. (6) Bu sebeple nefislerin eşleştirilmesini bir bütün halinde ele almak gerekir. 

Kanaatimizce, ayet hakkında yapılan yorumlardan sadece birini seçerek ayeti izah etmeye çalışmak yerine müfessirlerimizden bize gelen açıklamaların tamamının haşirde gerçekleşeceğini söylemek mümkündür. Ancak her bir müfessir hakikatin bir boyutunu işaret etmiştir. Nefislerin eşleşmesi merhale merhale olacaktır ve bu merhalelerin tamamı Tekvir Suresinin yedinci ayetinin anlam tabakalarında vardır. Sadece bu eşleşmelerin hangi sıra ile olacağı dikkate alınmalıdır.

Bize göre ilk aşamada ruhların dünyadaki amellere göre şekil almış cesetlere gelmesi şeklinde olacaktır. Sonrasında da benzer amellere sahip olanlar yaptıkları kendilerine gösterilsin diye (bulundukları yerlerden) farklı gruplar halinde huzur-u ilahiye bölük bölük, kafile kafile çıkarılması şeklinde olacaktır.(7) Bunun içindir ki herkesin mahşerdeki hâli, sıkıntısı, ızdırabı ve terlemesi de farklı olacaktır.(8)

Zafer KARLI

www.NurNet.Org

Kaynaklar :

1-Mevdudi Tefhimul Kuran ; Tekvir Suresi

2-Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 22/526-527.

3-http://yusufsevkiyavuz.com/?p=49 

4-Tehâ-fütü’l-felâsife, s. 285

5-Ali Arslan, Büyük Kur’an Tefsiri, Arslan Yayınları: 15/495-496.

6-Yeni Ümit sayı 28; Kurana Göre İnsanın Psikolojik Yapısı, Dr. NEBİL M. TEVFİK es-SEMÂLÛTÎ

7-Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Kur’an Yolu: V/615–616.

8-Buhari, Zekât, 52; Müslim, Cennet, 62.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: