Nurlar Aleyhinde Yapılan İtiraz Ve Hücumlara Nasıl Cevap Vermeli?

NUR TALEBELERİ, GAZETE VE TV’LERDE NURLAR ALEYHİNDE YAPILAN İTİRAZ VE HÜCUMLARA NASIL CEVAP VERMELİ?

 

ÜSTAD’IN TALİMATIYLA 1959 ARALIK AYINDA AĞABEYLERİN NEŞRETTİĞİ MEKTUP BİZE ÖRNEK TEİKİL ETMELİ VE MÜSBET HAREKET TERKEDİLMEMELİDİR

Sene Aralık 1958. İnönü’nün Gazetesi Akis Mecmuası Aralık 1958 sayılarından birinde Bediüzzaman ve Nurlar aleyhinde 5 sayfalık hücum ve hakaret yazısı neşrediyor. Bediüzzaman ve talebeleri cevaplar veriyor. Ancak Kahraman Nur Talebesi Mehmed Kayalar’ın Akis Mecmuasına cevap olmak üzere kaleme aldığı sert üsluplu Manzume Üstad’ın hoşuna gidiyor; ama o zaman neşredilmesine müsbet hareket mesleğine uygun bulmuyor. Üstad’ın talimatıyla Ağabeylerin yazdığı mektup her zaman için Nur talebelerine dersler ihtiva ediyor:

Aziz Sıddık kardeşimiz!

Mustafa Birlik, geçen hafta aleyhte yazan Akis Mecmuasına dair Diyarbakır’daki Yüzbaşı Mehmed Kayalar’a  gönderilen cevabın suretini aşağıya yazıyoruz. Manisa ve lüzum eden yerlerdeki kardeşlerimize okusunlar.

Bismihi Sübhânehû

Aziz Sıddık kardeşimiz!

Bu defa gönderdiğiniz mektubunuz ve Nurlar hakkında yalanlar neşreden Akis Gazetesinin yazısına karşılık yazdığınız manzumenizi aldık.  Üstâdımız okudu. Üstâdımız size ve Risâle-i Nurla alakadara selam ve dua ediyor. Manzumenizi saklarız. İnşaallah bir vakit neşredeceğiz.

Evvela, Nurlar ve müellifi hakkında yalanlar uyduran Mecmuanın neşriyâtının hiç ehem-miyeti yok ve hatta meşgul olmaya dahi değmiyor. Risâle-i Nur müellifi, değil öyle Nur talebelerinin fevc fevc çoğaldığı ve Nur Mecmuaları Ankara’da tam serbestiyetle intişârı zamanında, belki küfr-ü mutlakın ve dalaletin en dehşetli vakitlerinde dahi ehemmiyet ve beş para kıymet vermiyordu. Risâle-i Nur şimdi dört müthiş komitenin belini kırmış; daha bu gibi ehemmiyetsiz neşriyâta ehemmiyet verip gazetede cevaplar vermek onlara ehemmiyet veri-yormuşuz gibi göstermek bu zamana kadar inâyet-i ilahiyye ile muvaffakıyetli hizmetimizin tarzında olmuyor. Hem sizin o havalideki kahramanca hizmetiniz ve fedâkâr arkadaşlarınızla sırr-ı ihlas dairesinde harekâtınız kâfidir ki, bu zamana kadar yaptığınız hizmet ve kazandığınız muvaffakıyyet ile Kur’an ve iman hesabına büyük netâic elde edilmiş ve Risâle-i Nurun himet-i imaniyesi içerisindeki hizmetimiz umum dünyaya bakıyor. Böyle kudsî ve şumullü hizmetin yanında ehemmiyetsiz yalanlara ehemmiyetli bakmak ve meşgul olmaya tenezzül etmiyoruz. Şimdi Ankara’nın Nur Mecmualarını tab’ ve neşr etmesi herşeye cevabdır.

Sâniyen, Akis varakpâresi hücumdan ziyade ancak hakkımızda yalan uydurabilmiş; gazetelerinin fazla satılmasını temin için Nurlar’dan bahsetmiş; kendine revac verdirmek ve ziyade okuyucu’ temin etmek için yazmış. Sizin gibi bir kahramanın o havalide hizmet-i ima-niyee bulunması ve her gece üçyüz kişiye Nur dersini vermesi bizi menfî hareketten müstağni kılıyor.

Hem hatırımıza geldi ki, müsbet olarak hizmet-i imaniyede bulunan hâs Nur talebelerini menfî harekete sevk etmek, bu suretle hizmetlerine zarar vermek planını tatbik eden mason-ların Akis gibi mecmuacıları iğfâl ederek çalışmak ihtimali var.

El-Bâkî hüv’el-Bâkî

Kardeşiniz Tahirî, Zübeyr, Sungur, Ceylan, Bayram.

Prof. Dr. Ahmed Akgündüz

www.NurNet.org