Papazlar Kendi Aralarında Haşir Risalesi’nden Ders Yapıyor

Avrupa ve Amerika’nın tek resmen tanınan İslâm Üniversitesi olan Rotterdam İslâm Üniversitesi, IUR Press adıyla bir yayınevi kurarak İslâmî ilimlerle alâkalı Avrupa ve Amerika’da damgasını vuran bir akademik kuruluş haline geldi.

Bugüne kadar yayınladığı İngilizce ve Flemenkçe 13 eser arasına üç tane de Risale-i Nur Külliyatı’ndan küçük eserler girdi: Zegeningen voor de zieken (Hastalar Risalesi); Een poort naar de Goddelijke eenheid (Tevhide Açılan Kapı = 22. Söz, Tabiat Risalesi ve Hüve Nüktesi) ve Koorte Worden (Küçük Sözler). Şu anda Haşir Risalesi basılmak üzere. IUR Press’in bütün gayreti Ekim 2012’ye kadar Büyük Sözleri Flemenkçe olarak neşretmek.

Papazlar kendi aralarında Haşir Risalesi’nden ders okuyor

Rotterdam İslam Üniversitesindeki bir heyet tarafından Flemenkçeye’de çevrilen Haşir Risalesinden, Utrecht ve Rotterdam’daki bazı papazlar haftalık olarak kendi aralarında ders okumaya başladılar. Papazlar, “Zira ahirete iman hepimizin ihtiyaç duyduğu birşey” diyorlar.

Tercüme Projesi Nasıl Başladı?

Rotterdam İslâm Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmed Akgündüz koordinatörlüğünde başlatılan tercüme faaliyetleri tamamen bir akademik organizasyona dayanıyor ve üniversitede bir Tercüme Bürosu kurulmuş vaziyette. Yapısı şöyle: Ahmed Said Karadeniz ile Arapça, İngilizce ve Flemenkçe’yi anadili gibi bilen Suat Erdemsoy tercüme faaliyetinin koordinatörlüğünü yapıyor.

Özellikle tercüme hizmetinin beyin kadrosunda ise 45 yıllık Albeda College gibi yüksekokullarda lisan hocalığı yapmış bulunan ve İngilizce, Almanca ve Flemenkçeyi anadili gibi bilen Hollandalı Müslüman Bilim adamı Kees Musa Hoek ile Risale-i Nur’u tanıyarak Müslüman olan ve yıllardır tercüme hizmetleriyle meşgul bulunan Abdurrahman Kweens bulunuyor. Ancak organizasyon bununla sınırlı değil, bu hizmete yardımcı olan şahıslar büyük bir yekûn teşkil ediyor ve bunların arasında çok önemli kahramanlar var.

Hollanda’da Tercüme Edilen Risalelerin Etkisi Nasıl Görülüyor?

Haberimizde bu soruya cevap vermek de büyük önem arz ediyor. Evvelâ Risale-i Nurlar Kur’ân’ın hakikî ve manevî bir tefsiri olması açısından hem Müslümanlar, hem de gayr-i Müslimler için büyük önem arz ediyor. İkincisi, Risale-i Nur’un anlattığı hakikatler, sadece cüz’î bir yarayı tedavi etmiyor; yalnız bir cemaati veya Müslümanları ilgilendirmiyor.

İnsanlığın en büyük belâsı olan dinsizlik ve ahlâksızlık zehirlerine karşı bir panzehir vazifesi gördüğünden imanı olan ve mukaddese değer veren her insanı alâkadar ediyor. Bu sebeple Hollandalı ilim adamları ve kültürlü insanlar yakın alâka gösteriyor. Tesbit ettiğimiz bazı müşahhas misalleri aktarmakta fayda mülahaza ediyoruz:

1. Tercüme faaliyetine maddî ve manevî destek veren Üniversitemiz Mütevelli Heyeti Üyesi Nusret Çelenk ilk çıkan Flemenkçe Hastalar Risalesi’ni tanıdığı olan Surinamlı bir tahsilli şahsa takdim ediyor. Surinamlı şahıs ise kanser olan hanımına veriyor. Sabaha kadar defalarca kitabı okuyan hanımefendi sabahleyin beyi ile beraber Nusret Beyi bir buket çiçekle ziyaret ediyor ve teşekkürlerini arz ediyor. Ancak mesele bununla da kalmıyor. Bir hafta sonra doktora kontrole gittiğinde kendisine “Hastalığın durmuş, hangi ilâcı kullandın?” deyince ilâç olarak Hastalar Risalesi’ni gösteriyor ve neticede Lahey’de en iyi komşu seçtirdikleri Nusret Beye sertifika ve çiçek takdim ediliyor.

2. Küçük Sözler ile alâkalı hikâyeyi bizzat Rektör yaşıyor. 20 yıldır Müslüman olan ve 3,5 yıldır Türk bir mühendis ile evli bulunan tahsilli ve kültürlü hanıma son safhaya gelen Küçük Sözler okuyup tashih etmesi için verildiğinde netice çok çarpıcı: Bizzat Hanımefendinin diliyle: “Ben 20 yıldır Müslümanım; ancak namaz kılmadım ve başımı örtmedim. Hatta beyimin namaz kılmasını da mana veremeyerek hayretle izliyordum. Ne zamanki Küçük Sözler’i ve özellikle Dokuzuncu Söz’ü okudum. Hayatım değişti; o sabah namaza başladım ve gördüğünüz gibi hemen tesettür emrine uydum.” Şu anda bu hanımefendi 1. Seviyede tercüme heyetinde yer alıyor.

3. Daha enteresan olanı ise, Utrecht ve Rotterdam’daki bazı papazların haftalık olarak Haşir Risalesi’nden kendi aralarında ders okumaya başlamalarıdır. “Zira ahiret, iman hepimizin ihtiyaç duyduğu mesele” diyorlar.

Yeni Asya

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: