Peygamberimiz’den gerilimi düşürme örneği!..

Bazen toplumda gerilimler gelişmekte, bir kesim diğer kesime karşı hasmane duygu ve düşüncelere girmekteler.

Bu gibi sorumlusu pek netleşmeyen gerilimler saadet asrında da yaşanmış, ancak meydana gelen gerilimleri düşürme tedbirleri alınmakta geç kalınmamıştır. Günümüze de mesaj veren bu gerilimi önleme örneklerinden birini, bir daha hatırlamakta fayda mülahaza etmekteyim. Birlikte okuyoruz Peygamberimiz’in, mağduriyetlerin diyetini bizzat ödeyerek verdiği gerilimi düşürme örneğini.

yeşil ormanMedineli Abdullah ile Muhayyıs, çalışmak için gittikleri Hayber’de iş bulmuşlardı. Abdullah, Hayber’in Şık mahallesindeki bir evde kalıyor, Muhayyıs ise biraz uzaktaki hurma bahçesinde çalışıyordu. Muhayyıs, bir ara arkadaşından haber alamayınca aramaya başladı. Soruşturmayı derinleştirdiği sırada bir çocuk “Mahallemizdeki kuyuda bir ceset var, belki sen onu arıyorsun.” dedi.

Muhayyıs, heyecanla gelip kuyuya baktığında Abdullah’ın başı üzerine düşerek, yahut da düşürülerek boynu kırılmış halde cesedini gördü. Fevkalade üzüldü bu olaya. Çevresindeki Yahudilere:

– Abdullah’ı siz öldürdünüz, diyetini ödemelisiniz, kanı yerde kalmamalı, geride perişan ailesi var, dedi.

Yahudiler, hep birlikte, “Biz ne öldürdük ne de öldüreni gördük, bize suç yükleme boşuna.” diye karşılık verdiler.

Muhayyıs, cenazeyi çıkarıp usulüne uygun şekilde defnettikten sonra doğruca Medine’nin yolunu tutup Efendimiz’e olayı aynen anlattı.

Efendimiz (sas), Hayberlilerden, Abdullah’ın ailesine diyetini ödemelerini istedi. Hayber halkı ise “Biz öldürmedik de, öldüreni görmedik de…” şeklinde karşılık vermekte ısrar ettiler.

Bu durumda iddia sahibi Müslümanlara, Abdullah’ı Yahudilerin öldürdüklerini ispat etmek düşüyordu. Ya olayı gören şahitlerle ispat edecekler ya da Yahudilerin öldürmüş olacağına kendileri yemin edeceklerdi.

Müslümanlar, olayı gören şahit bulamadıkları gibi, kendileri yemin yapmaya da cesaret edemediler. Çünkü olayı gözüyle gören biri çıkmamıştı ortaya. Ancak Abdullah’ın onların mahallesindeki kuyularında tepesi üzerine atılmış halde ölüsü bulunduğu da bir gerçekti.

Sonuç böyle faili meçhul kalınca Medine’deki Müslümanlar ile Hayber halkı arasında ciddi bir gerginlik başladı. Medine halkı Hayberlilere Abdullah’ın katilleri olarak bakıyor, diyetini ödemeleri gerektiğini, Abdullah’ın geride kimsesiz kalan yoksul ailesinin de bir ölçüde perişanlıktan kurtulup böylece teselli olacağını söylüyorlardı.

Hayber halkı ise kendilerini suçlu bulmuyor, diyet ödemeye razı olmuyor, ‘kim öldürmüşse o diyetini ödesin’ diyorlardı…

Böylece ölüm olayının ortada kalışı, iki toplum arasında ciddi bir gerginliğin başlamasına sebep oldu.

Ortada mağdur olmuş perişan bir aile bekliyordu.

Peygamberimiz (sas), bir yönetici olarak toplumun bir kesiminin ötekine karşı gergin şekilde bakmasını uygun bulmuyor, bu mağduriyetin giderilip gerilimin düşürülmesi gerektiğini düşünüyordu. Bundan dolayı aldığı kararını şöyle açıkladı:

– Abdullah’ın diyetini ben ödüyorum ailesine. Hazinenin kırda otlayan develerinden yüz deve getirin, mağdurun ailesine diyet olarak ödeyin. Kanı yerde kaldı denerek toplumun düşmanlık duyguları içinde cepheleşmesini önlemeli, böylece maruz kalınan mağduriyeti giderip gerilimi düşürmeliyiz.

Bu karardan sonra hazine develerinden seçilip getirilen yüz deve, mağdurun ailesine teslim edilmiş, onlar da diyetlerinin ödendiğini düşünerek olayın etkisinden bir ölçüde kurtulmuş, toplumdaki mağdur ailenin faili meçhule kurban gitme gerginliği de böylece sona ermiştir…

İlahiyatçı yazar Mehmet Dikmen’in “Peygamberimizin İnsan Kazanma Metodu” kitabında, bu olayın toplumdaki gerginliği giderme yanına dikkat çekilirken şöyle yorumlar yapılmıştır:

– Peygamberimiz, ölenin ortada kalan diyetini bir yönetici olarak hazineden kendisi ödeyerek toplumda ortaya çıkan gerginliği giderme örneği vermiş, barış ve huzuru sağlamak için ilk adımı da bir yönetici olarak yine bizzat kendisi atmış, ümmetine de mesajını böyle vermiştir. Yeter ki ümmeti de bu mesajı alabilsin, toplumda oluşan mağduriyetleri karşılayıp gerginliği gidermede ihmale düşmesin.

Ahmed Şahin / Zaman

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: