Şamlı hâfız Tevfik ile Bediüzzamân!

Şamlı hâfız Tevfik’in asıl adı Tevfik Göksu’dur. 1889’da İstanbul’da doğmuş, babası Veli Bey Subayken ailece Şam’da yirmi yıl kalırlar. Bundan dolayı kendisine “Şamlı Hafız Tevfik” denilmiş.

1911 yılında Bediüzzamân Hazretleri Emeviye Camiinde verdiği Hutbe-i Şamiye’yi dinleyen Veli Bey, Bediüzzamân’ı göstererek, “Oğlum, bu zata ileride hizmet edeceksin” demiş.

Konumuza münasebet gelmişken Kastamonu Lahikasında şöyle bir mevzu geçiyor: “(Haşiye): Evet bazı ehl-i velayetin ileride talebesi olacak zâtlar, daha dünyaya gelmeden, hiss-i kable’l- vukuun inkişafıyla kerametkârane keşfettikleri gibi; Risale-i Nur’un talebelerinin mühimlerinden birkaç zât dahî, çok zaman evvel, bir hiss-i kable’l- vuku ile, ileride Said ile alâkadar bir surette bir Nur’a hizmet edeceğini hissetmişler…” say. 41-71

İşte âlim ve ehl-i kalp olan Veli Bey de, Bediüzzaman’a talebe olacağı oğluna yıllar öncesinden tembihte bulunmuş. Bediüzzaman 1926 yılında Barla’ya mecburi ikamete tabi tutulduğu yıllarda Şamlı Hafız Tevfik ona talebe ve güzel hattıyla “Nur’un Birinci Kâtibi” unvanı almış olur.

Barla’da, ömrünün sonuna kadar imam-hatiplik vazifesi yaptı, çok sayıda Barla’lıya Kur’ân-ı Kerim okuttu ve birçok hâfız yetiştirdi.

1934 yılın ortalarında Barla’dan tekrar Isparta’ya sürgün edilen Bediüzzaman’ı bekleyen çileli hayat yolculuğu Eskişehir, Kastamonu, Denizli, Afyon ve Emirdağ’a kadar devam eder. 1950’ de demokrat Partisinin iktidara gelmesi ile serbest dolaşan Bediüzzamân hayatın son yıllarını Isparta ve civar yerlerde geçirmeye başlar. İlk sürgün yeri olan Barla’ya ikinci gidişinde Üstad: “Şamlı! “Risale kâtipliği bitti, şimdi ne ile meşgulsün?” sorar?

“Üstadım, şimdi masumlara Kur’ân okutuyorum” cevabını verir.

Üstad:

“Kardeşim Şamlı! Risale telifindeki kâtipliğin ecri, mükâfatı ne ise, bu masumlara okuttuğun Kur’ân’ın sevabı da aynıdır.” Der.

Üstadla beraber iken sayılamayacak kadar tevafuk ve kerametle karşılaşan Şamlı Hâfız Tevfik, 1935 yılında Eskişehir, 1943’te de Denizli hapislerinde yatmıştır.

Barla Lâhika’sında Bediüzzaman Said Nursî ile hicrî 1300 senesinin müceddidi olan Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî arasındaki benzerlik ve farklılıkları ele aldığı ilmî bir makâlesi de bulunmaktadır. 1965 yılında vefat eden Şamlı Hafız Tevfik’in kabri Barla’dadır. Allah rahmet eylesin. Âmin…

Rüstem Garzanlı

22.11.2017

Kısmı alıntı: Necmettin Şahiner

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: