Sen rahat uyu

Bazıları tarafından bazen birisinin vefatının haberi verilirken onun “ebedî istirahatgâhına tevdi edildiğinden” bahsedilir; bazen de vefat edenin ardından “Sen rahat uyu..” gibi sözler söylenir!.

O sözler vefat eden herhangi bir insanın veya o sözlerle kastedilen belli bir insanın “ebedî bir uykuya yattığı” (!) şeklindeki yanlış bir iddiayı da zımnen (açıkça olmaksızın) ihtiva etmektedir. 

Herhangi bir iddiada bulunmak ise, “o iddiayı ispat etmek” mükellefiyetini de yüklenmek demektir. Ölen birisinin ardından bazıları tarafından bazen söylenen o sözlerin dayanağı ve delili/delilleri  nedir? Bir insanın vefat etmesi onun “ebedî bir uykuya dalması” olabilir mi? O “ebedî uyku” (!) hangi yatakta ve hangi bedenle uyunmaktadır? Vefat eden insanlar toprağa gömülüp, bedenleri zamanla toprağa karışmıyor mu?

Dünyada kendi memleketinden başka bir ülkeye göç etmiş olanların, kendi memleketlerine bir vesile ile geldiklerinde, göç etmiş oldukları ülkeden bahsettiklerine rastlanır; fakat Peygamberimiz (s.a.v.)’in Mi’rac-ı Nebevîsi hariç, dünyadan ayrılıp sonra da tekrar dünyaya dönüp âhiret âlemini anlatan var mıdır?

O Mi’rac-ı Nebevî ile Peygamberimiz’e (s.a.v.) zaman içinde de yolculuk yaptırılarak, Cennet ve Cehennem ve oradakiler ona gösterilmiştir; gittiği âlemlerde gördüklerini dünyaya tekrar dönüşünde anlatmış ve o anlattıkları hadis kitaplarında geniş şekilde yer almıştır.

“İnsanların öldükten sonra ebedî bir uykuya daldığını” ima eder gibi o yanlış sözleri sarf edenler, Peygamberimiz’in (s.a.v.), insanların dünyadaki vefatlarından sonraki hallerinin ne olacağından da  bahseden  hadis kitaplarını ve Kur’an âyetleri ile hadislere dayanılarak yazılmış diğer muteber dinî kitapları inceleyerek o yanlış zanlarını düzeltmeyi niçin düşünmüyorlar? O yanlış zanlarının neticesi olan o yanlış sözleri söyleyenlerin, o sözleriyle zımnen iddia etmiş olduklarını ispat etmek mükellefiyetlerinden haberleri yok mu?

 Halbuki vefat ile bu dünya hayatından ayrılmak, bu dünya hayatının en büyük gerçeğidir, bu gerçeği saptırmağa çalıştırıcı beyanlardan kaçınmak da insanlar için çok mühim bir görevdir.

İnsanların çok büyük ekseriyeti tarafından çok daha önemsiz şeyler öğrenilmeye çalışıldığı halde, öldükten sonra neler olacağını araştırıp öğrenmeye çalışmayarak bu mevzuda delilsiz, dayanaksız yanlış sözlerle öncelikle kendisini aldatmaya çalışmak, büyük bir gaflet halidir ve bu gaflet hali içinde dünyada yaşayarak hazırlıksız, azıksız, sermayesiz olarak bu dünyadan ahirete göç edenlerin sayısı çoktur..

Bu gerçekler sebebiyle, vefat eden birisinin ardından “Sen rahat uyu..” sözlerini sarf edenler o sözleriyle sanki kendilerinin o mevzudaki gaflet uykusu içindeki hallerine ve kendilerinin o gaflet hallerini teşhis edemeyenlerin gaflet uykusu içindeki hallerine dikkatleri çekmeye çalışıyorlar gibidir

Prof.Dr.Mustafa Nutku