Soru-Cevap-3

Soru

“Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitane Nur’un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temaşa eden Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar, Ahmedler vesaireler!..” cümlesindeki “üç yüz seneden sonraki yüksek asr”ı nasıl anlamalıyız?

Cevap

Bediüzzaman Hazretleri’nin,
“Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitane Nur’un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temaşa eden Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yusuflar, Ahmedler vesaireler!..” (1)

hitabında geçen “…üç yüz seneden sonraki yüksek asr” ifadesi -Allahu Alem- Hicri 1300 senesinden sonraki yüksek asra işaret etmiş olabilir. Aynı zamanda 2000’li yıllara da işareten “yüksek asır” denilmiş olabilir. Bu ifadeleriyle teknoloji nimetine de parmak bastığını ifade edebiliriz.

Aynı zamanda Kur’ân-ı Kerîm’de Ashab-ı Kehf için;

“Ve (onlar) mağaralarında üç yüz sene kaldılar, dokuz (sene) de ziyâde ettiler.”

âyetine de bir telmih (hatırlatma) olabilir. Nasıl ki onlar 300 sene yattıktan sonra uyandılar, aynen onun gibi 300’den (yani Hicri 1300’den) sonra da insanların gafletten uyanıp hakkı ve hakikati göreceğine işaret etmiş olabilir.

Abdulkadir Çelebioğlu

Dipnotlar
1 – Bediüzzaman Said Nursi, Tarihçe-i Hayat s. 82
2 – Kur’ân-ı Kerîm ve Muhtasar Meali, Kehf Sûresi, 25. Âyet

www.NurNet.org